Arşiv

  • Mayıs 2024 (1)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Beceri sahibi olan Suriyeliler, bilin bakalım artık neredeler?
    Güven Sak, Dr. 14 Aralık 2015
    Dünyada bugün yaklaşık 60 milyon mülteci var. Bu, dünya tarihindeki en yüksek rakam. İnsanlığın bu sorunla baş etmek için kurduğu örgütlerin zorluk çekiyor olmasının bir sebebi de bu rekor sayı aslında. Geçtiğimiz yıllarda bu sayının artmasının temel nedeni ise Suriye iç savaşı. Yerinden yurdundan olmuş insanların dörtte birini Suriyeliler oluşturuyor. Bunlardan yurt dışına gidenlerin yüzde 95’i, Suriye’ye komşu ülkelerde yaşıyorlar. Lübnan’da her üç Lübnan vatandaşına bir Suriyeli mülteci düşüyor. Bu oran, Ürdün’de yüzde 10 civarına ulaştı. Türkiye’de ise yüzde 3 civarında. Toplam rakama baktığınızda ise şu anda dünyada en çok mülteci Türkiye’de. Sayıları artık 2,2 milyonu geçti. Biz hala onlara geçici olarak buraya gelmişler gibi davranıyoruz. Artık bu tavrı değiştirmenin, hakikati kabul [Devamı]
    2016 büyüme oranı, yüzde 3’ün ne kadar altına iner?
    Güven Sak, Dr. 11 Aralık 2015
    Türkiye, Rusya’ya ait bir savaş uçağını, Suriye semalarında düşürdü. NATO kurulduğundan beri, hiç böyle bir hadise olmamıştı. Rusya, Türkiye’den özür ve tazminat beklediğini açıkladı. Türkiye, özür dilemedi. Rusya, Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı. Ruslar bize hala çok kızgınlar. Her gün bunu kanıtlayan bir emare görmek mümkün doğrusu. [Devamı]
    Paris’te eriyen buzullar tehlikenin farkına varmamızı sağlar mı?
    Güven Sak, Dr. 07 Aralık 2015
    Geçen gün Paris’te Sorbonne Üniversitesi civarında yürürken, kendimi bir enstalasyonun içinde buldum. Danimarkalı-İzlandalı sanatçı Olafur Eliasson, Paris’teki Pantheon Meydanı’na, tam Pantheon’un girişine, Grönland’dan toplanan, 12 adet kopmuş buzul parçasını bir daire şeklinde dizmiş. Serginin adı Ice Watch Paris. Aralarında dolaşıp, elinizi eriyen buzul parçalarının üzerinde dolaştırabiliyorsunuz; tadına bakmak da mümkün : tuzlu değiller.  Bir yandan hem soğuğu hissedip, hem de bu buzulların kimbilir hangi yüzyıldan kalma olduklarını düşünüp ürperiyor, öte yandan da erimekte olduklarına bakıp üzülüyorsunuz. Üzüntü, alıştığımız dünyanın erimekte olmasına herhalde. Zaten buzullar da alıştıkları yerde değiller. Grönland’dan buraya getirilmişler. Bir nevi bağlamından kopartılmış alıntı gibi [Devamı]
    Türkiye artık nüfusu 80 milyonu aşkın yeni bir ülkedir
    Güven Sak, Dr. 04 Aralık 2015
    Suriye meselesi, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında uzun bir süredir kapalı olan iletişim kanallarını yeniden açtı. Sayın Başbakanımız en son Brüksel’de aile fotoğrafına davet edildi. Ortaya yeni bir durum çıktı. Ben Türkiye’den bu duruma gösterilen tepkileri manasız buluyorum. Gördüğüm kadarıyla ortada iki tür tepki var: Kimileri, “Bakın milyonlarca Suriyeli mülteci oraya gitmesin, burada kalsın diye bize para veriyorlar. Türkiye, Avrupa’nın sınır bekçiliğini üstleniyor” diyor; kimileri de“ Avrupa Birliği hatasını anladı. Avrupa’nın kapıları, Türklere açıldı.” Ben her iki tepkiyi de yersiz buluyorum. Bugün derdimi anlatmak isterim. Ne yapacağınıza karar vermenin ilk aşaması, herhangi bir değerlendirmenin ilk adımı, ortadaki vakıayı anlamaya çalışmaktır. Durumu anlamadan analiz yapılmaz. [Devamı]
    Turgut Özal reformları olmasa Türkiye bugün nasıl olurdu?
    Güven Sak, Dr. 03 Aralık 2015
    Türkiye’nin kişi başına milli geliri 1980 yılında 1500 dolar civarındaydı. 2002’de 3300 dolara ancak varmıştık. 2007’den beri 10 bin dolar etrafında dolanıp duruyoruz. Bir tek Türkiye’ye bakınca önemli bir mesafe aldığımız açık. Ama bugün isterseniz meseleye daha geniş bir açıdan bakalım. Yandaki ilk grafik, Türkiye, Güney Kore, Mısır ve İran’ın cari dolar bazında kişi başına milli gelirlerinin 1960’dan günümüze nasıl seyrettiğini gösteriyor. Bugün buradan başlayayım müsaadenizle ve hemen aklımdaki soruyu sorayım: Turgut Özal reformları olmasa Türkiye bugün nasıl olurdu? Gelin birlikte düşünelim. [Devamı]
    Nedir bu Paris’teki COP21 toplantısı?
    Güven Sak, Dr. 01 Aralık 2015
    Ben 2014 yılında Pekin’deyken gökyüzü mavi, hava pırıl pırıl ve güneşliydi. Etrafta hafif bir esinti vardı. Trafik pek rahattı. Tahmin edersiniz ki o havada Çin Seddi’nde dolaşmak büyük bir zevkti. Geçenlerde bir Çinli dostuma Pekin izlenimlerimi anlatıyordum. “Ya evet” dedi nazik bir biçimde, “biz ona Pekin’de APEC mavisi diyoruz.” Haklıydı. Ben Pekin’deyken orada APEC Zirvesi toplanmıştı. Geçenlerdeki G20 Antalya Zirvesi’nin Asya ve Pasifik için olanı. Toplantı dumanlı bir havada geçmesin, her gelen Pekin’i pek bir sevsin diye kamu daireleri kapatılmış, çalışanlara izin verilmiş, fabrikalar durdurulmuş, kente girişlerde tek-çift plaka uygulamasına geçilmişti. Yoksa Pekin’de değil mavi gökyüzü görmek, caddenin karşısındaki binanın siluetini seçebilmek bile mümkün olmazmış. Ben, ilk o vaki [Devamı]
    Türkiye inovasyon dedikodusu yaparak zenginleşemez
    Güven Sak, Dr. 30 Kasım 2015
    Türkiye’nin kişi başına milli geliri 1980 yılında 1500 dolar civarındaydı. 2002’de 3300 dolara ancak varmıştık. 2007’den beri 10 bin dolar etrafında dolanıp duruyoruz. Çin’de ise kişi başına milli gelir 1980 yılında 200 doların altındaydı. Malum çok sayıda Çinli var. 2002’de Çin’de kişi başına 1140 dolar olan milli gelir, 2014 itibariyle 7500 dolar oldu. Çinlilerin performansı yanında Türklerinki pek de parlak durmuyor doğrusu. 1980’de onlar bizim üçte birimiz kadardılar. Sonra Deng Şiaoping güneye indi. Türkiye, Turgut Bey reformlarına başladı. Grafiğe bakarsanız iyi gittik. Ama 2002 yılında Çin’in kişi başına geliri oldu Türkiye’nin üçte biri kadar. Sonra geldik bugüne. Biz 10 bin dolara takıldık, Çin 2014 itibariyle 7500 dolar oldu. Bu, oldu bitti.. Şimdi dünü bırakıp bir de geleceğe ba [Devamı]
    Çin füze ihalesi neden iptal edildi?
    Güven Sak, Dr. 27 Kasım 2015
    G20 Zirvesi Antalya’da devam ederken Türkiye’nin, Çin ile birlikte uzun menzilli füze yapımı işine girişmekten vazgeçtiğine ilişkin haberler medyada yer almaya başladı. Aslında ortada daha Çinlilerin aldığı bir ihale yoktu. Teknik olarak bakarsanız, Türkiye’de uzun menzilli füze imal etmek için başlatılan “Türk Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi”(T-LORAMIDS) projesi kapsamında açılan ihale, başvuran firmalar teknik değerlendirme kriterlerini yerine getiremediği için iptal edildi. Açılan ihaleyi kimse kazanamadı. Çin şirketi, CPMIEC (Chinese Precision Machinery Export Import Corporation) dahil hiç kimse, özellikle teknoloji transferi ile ilgili değerlendirme kriterine uymayı kabul etmediler. Kimse, “hadi hemen ortak üretime geçelim, hatta biz bizim teknolojiyi olduğu gibi size [Devamı]
    Türkiye’nin kurla imtihanı artık geçmişte mi kaldı?
    Güven Sak, Dr. 26 Kasım 2015
    Bu aralar ne zaman etrafa bakıp televizyonlarda konuşanları dinlesem Türkiye’nin döviz kuruyla imtihanı sanki geçmişte kalmış gibi bir izlenim ediniyorum. Ama bana öyle gelmiyor. Türkiye’nin döviz kuruyla imtihanı asıl şimdi başlıyor. Neden şimdi? Gelin anlatayım. [Devamı]
    Ben her sabah ilkokula yürüyerek giderdim
    Güven Sak, Dr. 24 Kasım 2015
    Ben her sabah ilkokula yürüyerek giderdim. Şimdi çocuklar ilkokula yürüyerek gidemiyorlar. Eskiden ilkokul, daha çok mahalledeydi sanki. Artık değil. Çocuklar bu nedenle günlerinin birkaç saatini okula gitmek için bindikleri servis araçlarında geçiriyorlar. Zira kaliteli eğitim arayışı, gözlerimizi eskisinden daha çok mahallenin dışındaki okullara doğru dikmemize neden oluyor. Geçen gün Radikal’de, Evrim Sümer’in “Bir annenin servis yakarışı” başlıklı yazısını okuduğumda epeydir aklımda olan bu konuyu artık atlamayayım dedim. Bizim Ela’yı henüz 6 yaşında iken, üstelik bizim oralara boyunu aşan kar düşmüşken, “ben şimdi oralara giremem” deyip ta yolun başında bıraktıklarından beri aklımda kaldı bu konu çünkü. Evrim Sümer de hepimizin derdini anlatmış. Yazıyı okumanızı öneririm. Ben bunun ez [Devamı]