Arşiv

  • Mayıs 2024 (7)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Yeni bir çapanız olsun ister miydiniz?
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ekim 2007
    Yeni çapa üzerine pazar günü başladığım 'dizi'ye devam ediyorum. Önce özetleyeyim: Stand-by yerine, IMF ile farklı bir anlaşma çerçevesi olasılığı vardı. O çerçevenin ismi de 'Rezerv Artırma İmkânı (reserve augmentation line: RAL)' idi. IMF ile RAL anlaşması imzalayabilecek ülkenin uzun bir süredir sağlam bir makroekonomik politika uyguluyor olması gerekiyordu. Borcu sürdürülebilir düzeyde olmalıydı. Normal koşullar altında IMF kredisi kullanım ihtiyacı olmamalıydı. Buna karşın ani sermaye hareketlerinin yaratabileceği tahribata karşı bir miktar kırılganlık göstermeliydi ekonomi. Ama bu kırılganlıkların azaltılmasına çalışılan bir yapısal reform ajandasına da sahip olmalıydı.Bu durumda yenilenebilir birer yıllık RAL anlaşması imzalayabiliyordu o ülke. Bu anlaşmanın sağladığı imk [Devamı]
    'Yeni çapa!' konusuna devam
    Fatih Özatay, Dr. 01 Ekim 2007
    Dün şu 'yeni çapamızdan' söz ediyordum.Aslında ortada yeni bir çapa falan yoktu. Stand-by yerine, IMF ile farklı bir anlaşma çerçevesi olasılığı vardı. O çerçevenin ismi de 'Rezerv Artırma İmkânı (reserve augmentation line: RAL)' idi.Bizde yapılan döviz rezervine dayalı yeni program tartışmaları dikkate alınınca işin bir de eğlenceli tarafı vardı. IMF'nin ilgili dokümanları (dünkü yazıda nasıl bulunacakları var) okununca ortaya çıkıyordu: Yeni uygulamanın amaçları arasında "disiplinli bir makroekonomik politika çerçevesine sahip olan, ancak hâlâ bazı kırılganlıkları bulunan üye ülkelerin maliyeti yüksek olan döviz rezervi biriktirme ihtiyaçlarını azaltmak" gösteriliyordu.RAL anlaşması imzalayan bir ülke normal koşullar altında kredi kullanmıyor IMF'den. Ancak bu anlaşmayı imzala [Devamı]
    Çapanın sözlük anlamı mı değişti?
    Fatih Özatay, Dr. 30 Eylül 2007
    Uzun bir süredir düzgün makroekonomik politikalar uygulayarak kamu finansmanını disiplin altına alan, borcunu sürdürülebilir düzeylere çekmiş, uyguladığı politikalara güven duyulan ama hâlâ küresel piyasalarda olacak biteceğe karşı hassasiyet gösterebilecek ülkeleri düşünün. Bu tür ülkelerde bilanço sorunları kısmen sürüyor olabilir. Mesela, bankacılık sektörü sağlamdır, ancak şirketler kesiminin döviz borçları döviz cinsinden alacaklarından çok daha fazladır.Küredeki olumsuz büyük bir şok, uluslararası sermayenin bu tür ülkelerden çekilmesine, kendi güvenli limanlarına doğru yelken açmasına yol açabilir. Bu durumda bu ülkelerde büyük kur sıçramaları görülecek, dolayısıyla, yukarıda belirttiğim türden bilanço zayıflığı gösteren kesimler derinden sarsılabilecektir.Diğer bir ifade [Devamı]
    Acil eylem planı?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Eylül 2007
    Dünya Bankası'nın beş yıldır yayımladığı bir rapor var: 'İş Yapma' (Doing Business) Raporu. Bunlardan sonuncusu (2008 için olanı) dün yayımlandı. Rapor, 178 ülkeyi iş hayatına ilişkin düzenlemeler ve mülkiyet haklarının korunmasına yönelik mevzuat açısından karşılaştırıyor.Bu karşılaştırma 10 ayrı başlığa ilişkin çeşitli göstergeler üzerinden yapılıyor. Bu alanlar şunlar: Yeni işyeri açılmasına ilişkin mevzuat, inşaat ruhsatlarına yönelik işlemler, istihdam düzenlemeleri, gayrimenkul tapusu işlemleri, kredi mevzuatı, azınlıktaki hissedarların haklarının korunması, vergi mevzuatı, dış ticaret mevzuatı, sözleşme hükümlerine uyulması ve iflas halinde işin kapatılmasına ilişkin mevzuat. Daha sonra bu alanlardaki çeşitli göstergeler tek bir endekse dönüştürülüyor ve ülkeler sıralanıy [Devamı]
    Küçük dünyaya hapsolmak
    Fatih Özatay, Dr. 24 Eylül 2007
    Küreselleşmenin ulusal para otoritelerinin gücünü azalttığı savı öne sürülüyor. Dün bu konuya bir giriş yapmıştım. Temelde şu sorularla ilgiliyim: Küreselleşmenin had safhaya vardığı günümüzde tekil merkez bankalarının başarılı bir para politikası yürütmeleri mümkün mü? Diğer bir ifadeyle, küredeki gelişmelerden bağımsız olarak kendi ekonomilerinin ihtiyaçlarına göre faiz kararı alabilirler mi? Alırlarsa, bu kararlar arzulanan sonuçları doğurur mu? [Devamı]
    Küreselleşme altında Beşiktaş Marsilya'ya karşı
    Fatih Özatay, Dr. 23 Eylül 2007
    Salı akşamı 21.45'te şampiyonlar ligi maçı var Beşiktaş'ın. Küçük oğlum Deniz çok heyecanlı; her zamanki gibi formasıyla çok önceden televizyon karşısındaki yerini alıyor. Sabah çok dil döktü annesine. Ertesi gün okul olduğu için erken yatması gerekiyor. Yine de maçın bir devresini izleme izni kopardı. Maç öncesinde, meraklılarını 'havaya sokacak' konuşmalar var orada burada. O çoktan havaya girmiş durumda, ama olsun, konuşmaları dinlemek lazım. O kanal senin, bu kanal benim aralarında gezinmek istiyor. Gezinemiyor. Benim yüzümden. Başka bir heyecan fırtınası daha var çünkü. 21.15'te Amerika Merkez Bankası (Fed) faiz kararını açıklayacak. Bir 'maç öncesi' yayını da Bloomberg kanalında var. Çeşitli bölge Fed'lerinin eski başkanları arzı endam ediyorlar. Başka uzmanlar falan da var [Devamı]
    Bernanke, King ve Yılmaz
    Fatih Özatay, Dr. 20 Eylül 2007
    Salı akşamı Amerika Merkez Bankası (Fed) tüm dünyada merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Önceki haftalarda Fed'in 0.5 puanlık bir faiz indirimine gideceği bekleniyordu. Ancak, Fed Başkanı Bernanke'nin geçen ay yaptığı bir konuşmada söyledikleri, bu beklentileri 0.25 puana düşürmüştü. Fed'in indirimi daha önceki beklentilerle örtüşen bir düzeyde, 0.5 puan oldu. [Devamı]
    Özel yatırımlar toparlanıyor
    Fatih Özatay, Dr. 17 Eylül 2007
    Açıklanan milli gelir verileri büyüme hızında önemli bir yavaşlamaya işaret etti. Milli gelirin yaklaşık yüzde 65'ini oluşturan özel tüketim harcamaları krizin etkisiyle tüm 2001'de ve bir de 2002'nin ilk üç ayında azalmıştı. O dönemden bu yana ise hep artmıştı. İlk defa 2007'nin ikinci çeyreğinde özel tüketim harcamalarının yine daraldığını gördük. Özel tüketim harcamalarının faize ve tüketici kredilerine duyarlı alt kalemlerinde bu eğilim daha önce belirginleşmişti. Dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcamalar son dört çeyrektir azalıyor. [Devamı]
    MB'nin iletişim politikasının rolünü küçümsememek gerekiyor(du)
    Fatih Özatay, Dr. 16 Eylül 2007
    İki tane grafik veriyorum. İlkinde Merkez Bankası'nın (MB) gecelik faizi ile yıllık çekirdek tüketici enflasyonu birlikte gösteriliyor. Basamak şeklinde inen gecelik faiz, diğeri ise TÜİK'in 'H' endeksindeki yıllık artışlar. Ocak 2006 ile Ağustos 2007 arasındaki dönem ele alınıyor. MB'nin son faiz indirimi grafikte yer almıyor. İkinci grafikte, her iki değişken arasındaki fark yer alıyor. [Devamı]
    Faiz indirimi öteleniyor mu?
    Fatih Özatay, Dr. 13 Eylül 2007
    Son iki yazım enflasyon üzerineydi. Enflasyonda gözlenen eğilim değişikliğinin, 2002'de başlayıp 2006'nın mayıs ayına kadar devam eden, sonra da uluslararası piyasalardaki dalgalanma sonucunda kesintiye uğrayan düşüş yönündeki ana eğilime bir geri dönüş olup olmadığını ele almıştım. Analiz için enflasyonun temel dinamiğini belirleyen unsurlarda bundan sonra olabilecek hareketlere ilişkin bir varsayım yapmak gerekiyordu. Bu varsayım 'Mevcut durum devam edecek' şeklinde olursa, yıllık enflasyondaki düşüş eğiliminin süreceğini belirtmek mümkündü. Gerçi bu koşullar altında yüzde 6'yı aşan bir 2007 enflasyonu olacaktı, ancak 2008 yılı içinde yüzde 4 hedefiyle uyumlu bir patikada yol aldığını gözleyecektik enflasyonun. Bu açıdan çok fazla bir belirsizlik söz konusu değil. [Devamı]