Baskıcı kaynana tribi ve siyasette normalleşme
31 Ağustos 2007
Türkiye yeni bir dönemde. Bir aşamadan bir başka aşamaya geçti. Şimdi zaman, atılan her adımın hayırlı sonuçlara vesile olması için azami dikkat gösterme zamanı. Şimdi ortadaki durumdan, hayırlı vazifeler üretme zamanı. Tartışma zamanı artık bitti. Memleketin adım atılmasını bekleyen bir sürü meselesi ve hızlı çözümler üretmek için hiçbir özrü kalmamış olan bir yönetim kadrosu var. Artık dönüşüm sürecinin dizginlerini yakalayıp, yalpalamayı engelleme zamanı. Keşke tedirginlik katsayısı daha düşük bir ortam yaratabilseydik ama elimizdeki kadroların türetebildiği budur. Şimdi bu malzemeden çözüm üretmek hepimizin ortak görevidir. Şimdi zaman siyaseti normalleştirme zamanıdır. Ekonominin normalleşmeye devam etmesi için bu önkoşuldur. Bunun için ilk çözülmesi gereken mesele kimseni
[Devamı]
Kriz onların olabilir ama derdi hâlâ bizim
28 Ağustos 2007
CNBC-e'de sabah programlarında şirketlerimizin tasarladığı iş stratejileri acaba ne zaman gündemin tamamını işgal edecek? Çevre ülkelerdeki politik gelişmelerin Türkiye'den iş kadınları ve işadamları için ne tür fırsatlar yarattığını ne zaman tartışmaya başlayacağız? İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) kur ve faiz gelişmeleri ekseninden değil de şirketlerimizin performansı açısından ne zaman bakacağız? Hatta ne zaman yalnızca bu tür programları izler olacağız?
[Devamı]
Ölüm bonoları ve bebek patlaması kuşağı
25 Ağustos 2007
Aslında bu satırların yazarının konu ile ilk karşılaşması bir finans kitabından filan değildi. Hayat zaten böyledir. Olmadık yerden olmadık konu çıkar. Hikaye eski bir polisiyedeydi. (Acaba bir Sara Paretsky polisiyesi miydi? Doğrusu ya birden hatırlamak mümkün değil. Ama doğrusu ya, keyifli bir okumaydı. Zaten iyi polisiye her zaman için iyi romandır.)
[Devamı]
Bilinmeyen alacak paketinden uzak durma dönemi
24 Ağustos 2007
Siz bakmayın "birtakım" analistlerin ve de "yerli malı" kamu görevlilerinin "Ortada endişe edilecek bir durum yoktur" biçimindeki ifadelerine. Bu seferki çalkantı bizim gibi ülkelerde orta vadeli etkiler yaratma potansiyeline sahip görünüyor. Nereden çıkarıyoruz? Amerikan Hazine Bonosu faiz oranlarındaki gelişmeden elbette. Yatırımcılar hızlı bir biçimde, her tür "varlığa dayalı menkul kıymet"ten (VDMK) çıkıp, hazine bonolarına dönüyorlar. Bir aylık ve üç aylık Amerikan hazine bonosu faiz oranları hızlı bir biçimde aşağıya doğru düşüyor. Yatırımcılar yalnızca bireysel gayrimenkul kredilerine dayalı menkul kıymetlerden değil, her tür varlığa dayalı menkul kıymetten çıkıp ellerindeki fonları Amerikan hazine bonolarına park ediyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, yatırımcı bir süre için "
[Devamı]
Güven bunalımı sona ermezse
20 Ağustos 2007
Kabul edelim ki 27 Nisan, öncesi ve sonrasıyla yarı başarısız bir post-modern darbe girişimiydi. Yarı başarısızdı, çünkü AKP'nin iktidarı bir kez daha ele geçirme, Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan ya da Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasını engelleme çabası boşa çıktı. AKP oy oranını arttırarak iktidara tekrar geldi, Gül de yakında cumhurbaşkanı seçilecek. Ancak "darbe", AKP'nin değişmesine, kendini liberalleşerek yenilemesine zemin hazırladığı için de başarılıydı.
[Devamı]
Krizin suçlusu bebek patlaması kuşağıdır
18 Ağustos 2007
Bugünlerde dünyayı sarsan finansal patlamaların kaynağında aslında onlar var. 1980'lerde dünyayı onlar değiştirdi. Finansal piyasaların serbestleşmesi, küresel finansal piyasaların oluşumu hep onlar sayesinde oldu. Bebek patlaması kuşağından (baby boom generation) söz ediyoruz. Dün çalışmaya başlayınca dünyanın çehresini değiştiren, yarın emekli olunca yine dengemizi bozma potansiyeline sahip olan kuşaktan. İsterseniz bugün kısaca nelere yol açtıklarını bir özetleyelim. Onlara çok şey borçlu olduğumuzu bilelim. Herkes onları nasıl anacağına yazının sonunda karar versin, lütfen.
[Devamı]
Krizin etkisi hangi şartlarda daha ağır olur
17 Ağustos 2007
Türkiye, siyasetin önceliklerinin ekonominin gereklerinin önüne geçeceği yeni bir sürece giriyor olabilir. Daha olmuş bitmiş bir şey yok. Müsaadenizle içinde bulunduğumuz iktisadi durumun manasının altını bir kez daha çizelim. Çizelim ki, önümüzdeki en az üç yılın hamle yılları mı, yoksa debelenme yılları mı olacağına, Meclisimiz, açık fikirle karar verebilsin. Söyleyelim ki, sonradan "Madem biliyordun, neden söylemedin" sorgulamasına maruz kalmayalım.
[Devamı]
Aynı anda vuran kriz aslında iyi krizdir
14 Ağustos 2007
Uluslararası finansal piyasalarda 9 ve 10 Ağustos günleri tam da "Müjdeler olsun, akademik iktisatçılar için bayram günleri yine başladı" dedirtecek türdendi. Başta Amerikan ve Avrupa merkez bankaları olmak üzere Kanada ile Japonya'nın merkez bankaları, dünyanın öteki ucundan ise Avustralya'nın merkez bankası huzursuz piyasalara likidite enjekte etmeye başladılar. İlk gün 154 milyar ABD Doları, ikinci gün ise 135.7 milyar ABD Doları tutarında. Üstelik bunu ABD Merkez Bankası Başkanı daha iki gün önce faiz oranlarında bir düşüş gereği olmadığını söyledikten sonra yaptılar. Avrupa Merkez Bankası Başkanı ise eylülde faiz oranlarını artırmaya gerek olacağını söylemişken yaptılar. Müsaadenizle bugün, yaklaşık iki haftadır yaptığımız gibi, yine finansal piyasalardan naklen yayına dev
[Devamı]
Japon ev hanımları hadisesini unutmayın
11 Ağustos 2007
Eskiden yalnızca zengin ve malumat sahibi bir azınlık küresel ölçekte çeşitlendirilmiş bir portföy sahibi olma imtiyazına sahipti. Şimdi bu kadar çeşitlendirilmiş bir portföyü taşımak için gerekli kaynağı olmayanlar da küresel portföy çeşitlendirmesine katılabilmektedir.
[Devamı]
Bu sefer ki, nasıl bir kriz olabilir
10 Ağustos 2007
Uluslararası finansal piyasalardaki tedirginlik havasının kısa vadede dağılmasını beklememekte fayda var. Oralarda tedirginlik devam ettikçe, buralarda da bir dizi sonuç göreceğiz. Peki, ama ne göreceğiz? Uluslararası finansal piyasaları etkisi altına alan ürperti dalgası Türkiye'yi nasıl etkileyebilir? Bugün bir serbest spekülasyon saati yapalım, müsaadenizle. Serbest spekülasyon saatine hoş geldiniz, efendim.
[Devamı]