Merkezin yüksek risk–yüksek borçlanma faizi–yüksek kur politikası
31 Aralık 2021
Grafikte Ağustos ayının başından geçtiğimiz Salı akşamına kadar Merkez Bankası’nın politika faizi ile Türkiye’nin riskinin (kredi temerrüt takasının –beş yıl vadeli CDS’in) hareketleri yer alıyor. Beş yıl vadeli CDS, aynı zamanda Hazine’nin yeni dış borçlanmaya çıkması halinde aynı vadedeki ABD Hazine tahvil faizinin üzerine ne kadar risk primi ödeyeceğinin de bir göstergesi.
[Devamı]
Merkez neden yüksek faiz politikası uyguluyor?
29 Aralık 2021
Grafikte ağustos ayının başından, geçtiğimiz cuma akşamına kadar Merkez Bankası’nın politika faizi ile Hazine’nin beş yıl vadeli tahvilinin piyasada oluşan faizinin hareketleri yer alıyor. Bu ikincisini (gösterge faizi) şöyle düşünmek mümkün. Hazine o gün borçlanmak için piyasaya çıksa ve beş yıl vadeli tahvil satsa borçlanacağı faiz bu faiz olacak.
[Devamı]
Yüksek büyüme-yüksek cari açık belası
22 Aralık 2021
İşsizliği bırakın azaltmayı, artırmayacak bir düzeyde büyüyebilmek için bile önemli miktarda cari işlemler açığı vermek zorunda olmak büyük bir bela. Piyasa ekonomisinin uygulandığı (uygulanmaya çalışıldığı) son kırk yılın büyüme, işsizlik ve cari işlemler hesabı verilerine bakınca bu çok tatsız gerçek hemen ortaya çıkıyor. Türkiye yüksek bir büyüme oranı tutturursa cari açığı çok artıyor. Potansiyelinde büyüse bile cari açık azımsanmayacak bir düzeyde oluyor. Ekonominin küçüldüğü dönemlerde ise ya cari fazla veriyor ya da bir önceki dönemde gerçekleşen yüksek cari açık şiddetli biçimde azalıyor.
[Devamı]
İklim değişikliği ve fiyat istikrarına ilişkin riskler
17 Aralık 2021
Salı günü iklim değişikliğinin finansal istikrara ve fiyat istikrarına ilişkin doğurabileceği riskleri ve bu riskleri azaltmak için yapılabilecekleri tartışan iki rapordan söz etmiş ve finansal istikrar konusunu kısaca ele almıştım. Bugün sıra fiyat istikrarında.
[Devamı]
İklim değişikliği ve finansal riskler
15 Aralık 2021
Daha önce ilkim değişikliğinin fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin yaratabileceği sorunları tartışan iki önemli rapordan söz etmiştim. Bolton ve diğerlerince yazılmış ve 2020’de Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) tarafından yayınlanmış raporda, iklim değişikliğinin hem büyük fiziksel riskler oluşturacağının hem de geçiş dönemine ilişkin riskler yaratacağının altı çiziliyor. Fiziksel riskten kasıt, su baskınları, büyük yangınlar gibi riskler. Geçiş dönemi riskleri ise iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için düzensiz biçimde alınan önlemlerin oluşturduğu riskler.
[Devamı]
Tuncer Bulutay Hocamızı kaybettik
10 Aralık 2021
“Çok şanslı bir insanım. Çok sevdiğim bir işi yapıyorum. Bir de üzerine maaş veriyorlar. Oysa o maaş olmasa, ben yine aynı işi yapacaktım.” demişti Tuncer Bulutay Hoca bir dersimizde. Bu sözlerinden birkaç yıl sonra, 1983 başında, 12 Eylül 1980 darbesinin sıkıyönetimi tarafından üniversiteden uzaklaştırıldı. Üstelik 1402 sayılı Yasa ile üniversiteden ilk uzaklaştırılan öğretim üyesi olma şerefi de Tuncer Bulutay Hocamıza nasip oldu. O derste söyledikleri, üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra gerçek oldu. Tuncer Hoca üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra çalışmalarını artırarak sürdürdü. Derslerinde bize, hep merak etmemizi, sorgulamamızı, ezbere dayanmamamızı ve çok çalışmamızı öğütlerdi. Kurduğu kürsünün değerli öğretim üyeleri, benim de hocalarım olan, Yılmaz Akyüz, Hasan Ersel, Ercan
[Devamı]
Döviz satım müdahalesi
08 Aralık 2021
Merkez bankalarının sürpriz döviz satım müdahaleleri üzerinde her ülkede her zaman uzun uzun konuşulur. Özellikle müdahaleden sonra döviz kuru çok kısa sürede (mesela gün içinde) müdahaleden önceki düzeyine dönerse. Bu olgunun görüldüğü durumlarda satım müdahalesini yapan ülkenin merkez bankasının başarısız olduğu iddia edilir genellikle. Satım müdahalesi yapan bir merkez bankasının kaçamayacağı bir ‘kader’dir bu.
[Devamı]
2022’ye girerken büyüme
03 Aralık 2021
Salı günü üçüncü çeyrek GSYH verisi açıklandı. Dikkatimi çeken noktalar üzerinde durmak istiyorum. 2021’de bir yıl öncesine kıyasla çok yüksek bir oranda büyüyeceğimiz anlaşılıyor. Beklenen çift haneli bir büyüme oranı. İki çok basit hesap: Dördüncü çeyrekte 2020’nin aynı çeyreğine göre hiç büyümesek bile yıllık büyüme oranımız yüzde 8,4 olacak. O kadar geriye gitmeyip, dördüncü çeyrekte üçüncü çeyrek kadar (mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış) GSYH yarattığımızı düşünelim. Bu durumda 2021 yılı büyüme oranımız yüzde 10,9 oluyor. Kaldı ki öncü göstergeler dördüncü çeyrekte ekonomi bir çeyrek öncesine kıyasla biraz yavaşlasa da az sayılmayacak bir büyüme olacağına işarete ediyorlar.
[Devamı]
Yeşil kuğu
01 Aralık 2021
İklim değişikliğinin fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından oluşturabileceği zararlar, bu zararları azaltmak için neler yapılabileceği ve bu konulardan sorumlu kurumların iklim değişikliğine karşı mücadelede oynayabilecekleri roller hakkında son yıllarda önemli raporlar yayınlandı. Bunlardan ilki finansal istikrara ilişkin uluslararası standartları belirleyen ve bir anlamda merkez bankalarının merkez bankası konumundaki Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) geçen yıl yayınlanan raporu. Yeşil Kuğu başlığını taşıyor. Bir diğeri Avrupa Merkez Bankası’nın iki ay önce yayınladığı rapor. Onun başlığı ise “İklim değişikliği ve Avro Bölgesi’nde para politikası’. Kur-faiz-enflasyon-cari açık-para politikası, her neyse, gündemin izin verdiği ölçüde ya da o fani konulardan sıkıldıkça biraz
[Devamı]
Marifet nerede?
26 Kasım 2021
Enflasyonun çarpıcı biçimde düştüğü 2002-2005 döneminde ‘yüksek faiz-düşük kur’ politikası uygulandığı iddiasının ne denli gerçeklerden uzak olduğunu anlatıyordum. “Geçmişi neden deşiyorsun?” diye sorabilirsiniz. Basit bir nedeni var. Şu: Faiz-enflasyon ilişkisi dile getirilirken sıklıkla gözden kaçırılan bir nokta var. O nokta, “hangi faiz” sorusunda düğümleniyor ve günümüzdeki gelişmelerin tam da odağında. Üstelik o faizin hangi faiz olduğu anlaşılırsa, faiz düşerken enflasyonun da düşeceği ortaya çıkar. Farklı bir ifadeyle “düşük faiz-düşük enflasyon” sonucuna varırız.
[Devamı]