Arşiv

  • Temmuz 2024 (13)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı: Putin kazanmamalı
    N. Murat Ersavcı 28 Aralık 2022
    Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky’nin 21 Aralık günü ABD Kongresi Ortak Toplantısında yaptığı ve sık sık alkışlarla kesilen konuşması son derece başarılı bir kamuoyu diplomasisi örneği idi. Cumhurbaşkanının İngilizce yaptığı ve dolayısı ile etkisinin de arttığı duygusal konuşmasındaki mesaj da açıktı. “Bize yardım etmezseniz, savaşı kaybederiz”. [Devamı]
    Enflasyonla mücadele etmeyince
    Fatih Özatay, Dr. 28 Aralık 2022
    Yılsonu enflasyonunu öğrenmemize az kaldı. 2021’in Aralık ayındaki müthiş enflasyon değeri hesaplamadan çıkacak ve yıllık enflasyon düşecek. Zira yerine normal bir ülke için çok yüksek ama Aralık 2021’deki yüzde 13,6 değerinden çok daha düşük bir enflasyon değeri gelecek. Benzer bir yıllık enflasyon düşüşü Ocak ayında da gözlenecek. Baz etkisi denilen bu mekanik etki bir tarafa bırakılırsa, enflasyonu düşürme yönünde çalışacak bir gelişme daha var. Döviz kuru son aylarda –enflasyonla karşılaştırıldığında, sakin sayılabilecek bir seyir izliyor. Yarısı Euro yarısı ABD Doları’ndan oluşan döviz sepetinin lira karşılığı Ekim ayında yüzde 1,1, Kasım ve Aralık aylarında yüzde 2 yükseldi. [Devamı]
    Çoklu kriz çağında nasıl karar alınır?
    Güven Sak, Dr. 27 Aralık 2022
    2022’de kafamız biraz karışıktı şimdi resim giderek netleşiyor. Hayat bundan böyle alıştığımız gibi olmayacak. 2022’nin başında Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum, WEF) her zaman olduğu gibi bir Küresel Risk Algısı (Global Risk Perceptions) raporu yayımlamıştı. Geleceğe baktığında endişe duyanların oranı neredeyse yüzde 85’e varıyordu, eğer kaygılı yüzde 23 ile endişeli yüzde 62’yi toplarsanız. O zamandan beri daha az endişe duymamıza neden olacak bir gelişme olmadı. Doğrusu ben bu yıl yayımlanacak raporu merak ediyorum. [Devamı]
    Yapısal dönüşüm mü, eski tas eski hamam mı?
    Fatih Özatay, Dr. 23 Aralık 2022
    Salı günü, 2001’den bu yana yaşadığımız üç ‘ani duruş’ vakasını ele almış ve bu vakaların temel özelliklerine yer vermiştim. İlk vaka 2001’in ilk çeyreğinde, ikincisi ise 2008’in son çeyreğinde başlamıştı. GSYH’de gözlenen düşüş daha sonra keskin bir daralmaya dönüşmüştü. 2018’in ikinci çeyreğinde başlayan süreçte de GSYH azalması vardı ama ilk ikisi kadar şiddetli değildi.  Buna karşılık istihdam azalışı açısından çok şiddetli bir dönem olmuştu. Her üç vakada da özel kesimin dış borç stoku keskin biçimde düşmüş ve kriz öncesi düzeyine gelmesi yıllar sürmüştü. Farklı bir ifadeyle, özel kesim (finans kesimi ve finans kesimi dışındaki şirketler) vadesi gelen dış borç ödemelerinden daha az borçlanmış; yeni borçlanma geri ödemeden düşük olunca da dış borç stoku azalmıştı. [Devamı]
    Üç ani duruş
    Fatih Özatay, Dr. 21 Aralık 2022
    Bizde ve bize benzer ülkelerde ‘ani duruş’ olarak bilinen bir olgu var. Her şey güllük gülistanlık sanılıp bol kepçe borçlanıldığı bir dönemde çeşitli kırılganlıklar oluşuyor. Bir nedenle fay hatları kırılınca yurtdışından borçlanma imkânı azalıyor. Vadesi gelen dış borç ödemelerinden daha az borçlanılıyor. Aynı dönemde ülkenin riski ve dolayısıyla borçlanma faizleri sıçrıyor. Bir yandan vadesi gelen dış borcun bir kısmını kendi kaynaklarıyla ödeme çabası bir yandan faizlerde sıçrama ekonomide küçülmeye yol açıyor. Riski sıçrayan ülkenin parasından kaçış döviz kurunu da sıçratıyor. Döviz cinsinden borcu yüksek olan kesimlerin bilançoları bozuluyor. Çeşitli varlıkların fiyatları düşüyor. Bu, vadesi gelen dış borçların kendi kaynaklarıyla ödenmesi çabasını daha da zorlaştırıyor. Ekonomi daha [Devamı]
    Jeremy Rifkin, o gün, orada ne dedi?
    Güven Sak, Dr. 20 Aralık 2022
    Aralık ayı doğrusu ya dopdolu geçiyor. Hele son bir haftadır yeni uluslararası ekonomik düzenin olası biçimi konusunda çok alametler belirdi. Öyle anlaşılıyor ki, Ankara, hareketi bereket zannederken, iklim politikası gündemi giderek şekilleniyor. Biraz daha bu “bereketsiz hareket” tuzağında, böyle sessiz sedasız beklersek, yakında “göçtü kervan kaldık dağlar başında” diye yakınmaya başlayacağız. Neden? İklim değişikliği gündemi harekete geçti ve Türkiye doğru değil yanlış hareketlere odaklanmış durumda. Bereketsiz hareket dediğim bu. [Devamı]
    İhtiyat bunun neresinde?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Aralık 2022
    Küresel finansal krizden alınan dersle, kriz çıkma olasılığını azaltmak üzere, çoğu ülkede makro ihtiyati önlemler geliştirildi ve yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Bu politikaların bir kısmı kredi alanlara yönelik iken bir kısmı da finans kurumlarına yönelik oldu. İlk gruptakiler için, verilen kredi tutarının, kredi ile alınan malın değerinin belli bir oranı ile sınırlanması örnek gösterilebilir. İkinci grup için ise, ekonominin büyüme oranının çok yükseldiği dönemlerde, finans kurumlarının her önlerine gelene kredi açmalarını ve dolayısıyla kredi patlamasını önlemeye yönelik önlemler ilk akla gelen makro ihtiyati önlem tipi. [Devamı]
    Baz etkisine bel bağlamak
    Fatih Özatay, Dr. 07 Aralık 2022
    Dün, Kasım ayı enflasyonunu öğrendik. Aylık enflasyon yüzde 2.88 olmuş. Bir önceki yılın Kasım ayında ise aylık enflasyon yüzde 3,51 olarak açıklanmıştı. Dolayısıyla, bu Kasım biraz daha düşük gerçekleşti aylık fiyat artışları. Bu düşüşün bir yansıması da yıllık enflasyon oranlarında gerçekleşti: Yüzde 85,5’ten yüzde 84,3’e indi. [Devamı]
    Artık sürgün yeri İstanbul’un Nişantaşı, Kadıköy’ü
    Güven Sak, Dr. 06 Aralık 2022
    Ferit Edgü’nün “Hakkari’de Bir Mevsim” romanı 1977 yılında yayımlandı. Roman, Hakkari’nin Pirkanis köyüne atanan bir er/öğretmenin yaşadıklarını anlatıyordu. Türkiye daha dışarıya açılmamıştı. O vakitler, kamu hizmetleri memleketin her tarafına daha eşit yayılsın diye “Şark Hizmeti’ne gidilirdi. Bir de sürgün yeriydi oraları kamu görevlileri için. [Devamı]
    Yeni Ekonomi Modeli’nin ne olduğu anlaşıldı
    Fatih Özatay, Dr. 02 Aralık 2022
    Yeni Ekonomi Modeli olarak adlandırılan modelin ne biçim bir şey olduğu pek açıklanmadı. Zaman zaman söylenenlerden çıkarsamalar yapmaya çalıştık. Söylenenler sıklıkla U-dönüşü içerince, çıkarsama işi bayağı zahmetli bir iş haline gelmişti. Çok şükür artık bu zahmete katlanmaya gerek kalmadı. Sonuçlara bakarak Yeni Ekonomi Modelinin ne olduğunu açıklamak mümkün artık: “Durgunluk-yüksek enflasyon-yüksek cari açık-bozulan gelir dağılımı” modeli olarak tanımlayabiliriz yeni modeli. [Devamı]