Arşiv

  • Nisan 2024 (11)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Sürat felaket midir?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Mart 2022
    Yıl 1978. ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Birkaç hafta içinde TCDD Yol Dairesi’nde işe başladım. Bir odada sekiz makineciydik. Şube müdürümüz de makine mühendisi. Bir gün yanına çağırdı ve “bunlara yazı yaz, saatte 60 kilometreden fazla hızlı gitmesinler” dedi. ‘Bunlar’ dediği bilmem kaçıncı işletmedeki rayların kontrolü için oluşturulan ekip. Ekip atlıyor ray üzerinde giden kendinden motorlu bir araca (oto drezin), vuruyor ovaya, dağ başına, artık görev nereye ise oraya. O işletmede -o dönemde TCDD’de altı bölge işletmesi vardı- bu amaçla kullanılan aracın dingili kırılırmış meğerse. Haklı olarak ekip “ya bir uçurumun kenarında kırılırsa” kaygısı taşırmış. Bu hayat kaygısına, bizim şube müdürünün önerdiği çözüm, “sürat felakettir, aman ha arkadaşlar dikkat edesiniz, 60’ta [Devamı]
    Fedakârlık
    Fatih Özatay, Dr. 16 Mart 2022
    Enflasyon oldukça yüksek bir düzeyde. Daha da yükselecek. Böyle bir ekonomide ücret ve maaş artışlarının yılda bir kez olması kabul edilebilecek bir politika değil. Alın mesela yılbaşında yüklü bir artış yapılan asgari ücreti. Şubat sonu itibariyle asgari ücret kazanan bir çalışanın alım gücü (reel asgari ücreti) 2021’in hem Ocak hem Şubat hem de Mart aylarındaki düzeylerinin altına düştü. Farklı bir ifadeyle, bir yıl öncesine göre daha kötü durumda asgari ücretli. Sadece iki aylık enflasyon bu sonuca yol açtı. Bir de gelecek ayları düşünün. Bu durumda, hiç olmazsa yılda iki kez yükseltilmesi gerekir asgari ücretin ve yılda sadece bir kez artırılan başka her türlü ücretin. Şüphesiz ne kadar yükseltileceği de önemli. En azından geçmiş kayıpların telafi edilmesi gerekir ve elbette büyümeden [Devamı]
    Rusya’ya petrol ambargosu ne getirir?
    Güven Sak, Dr. 15 Mart 2022
    Petrol ambargosu terimi 1970’lerden kalma aslında ama bakın bu hafta yeniden ortaya çıktı. 1973 yılındaki petrol ambargosu bugünkünden farklıydı. O vakit, Suudi Arabistan liderliğinde petrol ihraç eden ülkeler, 1973 Arap İsrail savaşını protesto ederek petrol kotalarını azaltmışlardı. Satıcılar daha az satmaya karar vermişlerdi. Bu kez ise, konu alıcının almaktan imtina ermesi. Petrol almaktan değil, Rus petrolü almaktan kaçınması. [Devamı]
    Bitsin duası
    Fatih Özatay, Dr. 11 Mart 2022
    Enflasyon birkaç ay önce tahmin edemeyeceğimiz kadar yükselecek. Bu yükselişin bir kısmı elbette Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması sonucunda özellikle enerji fiyatlarında yaşanan büyük artıştan kaynaklanacak. Ama önemli bir kısmı bizim yüksek faiz – yüksek kur – yüksek risk – yüksek enflasyon (4Y-politikası) politikamız nedeniyle oluşacak. [Devamı]
    Silahını bırakıp savaşa girmek
    Fatih Özatay, Dr. 09 Mart 2022
    Paranızın yabancı paralar karşısında değerini, yani döviz kurunu belli bir düzeyde tutmaya çalışıyorsanız, yapmamanız gereken ölümcül hatalar listesinin başında, gerektiğinde (dövize talep arttığında ve/veya döviz arzı azaldığında) politika faizini artırmamak gelir. Tarihte, döviz kurunu beli bir düzeyde ya da arlıkta tutmaya çalışırken politika faizini artırmamak için on takla atan ülkelerin eninde sonunda nasıl döviz krizi yaşadıklarına dair o kadar çok örnek var ki. Belki bir işe yarar umuduyla bunlardan ikisini tekrar hatırlatayım bugün. [Devamı]
    Türk şirketleri ikincil yaptırımlara karşı dikkatli olmalı
    Güven Sak, Dr. 08 Mart 2022
    Bugün aslında “İklim Şurası” izlenimlerimi anlatacaktım ama Şubatın 24’ünde Ukrayna’da Rus işgali başladı. Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde geçen yüzyıldan kalma, artık unuttuğumuz bir adım attı Rusya. Gündem değişti. [Devamı]
    Mutabakat metni ve ekonomik program
    Fatih Özatay, Dr. 04 Mart 2022
    Ekonomide büyük sorunlar hüküm sürünce, o sorunları çözüm için şapkadan tavşan çıkarmak gerektiği düşünülüyor çoğu zaman. Oysa şu unutuluyor: O kadar temel yanlışlıklar yapıldı ki, bu yanlışların düzeltilmesi halinde büyük sorunların çözümü için zaten doğru yola girilmiş olunur. O yanlışları düzeltmenin ise şapkadan tavşan çıkarmakla bir ilgisi yoktur. [Devamı]
    Kurtuluş yok potansiyelden
    Fatih Özatay, Dr. 02 Mart 2022
    Dün 2021 yılında %11 oranında büyüdüğümüzü öğrendik. Çok yüksek bir büyüme oranı bu. Sevinmeli miyiz? Sürdürülebilir olsaydı elbette sevinmeliydik. Oysa değil. Çünkü birincisi, potansiyelimiz bu değil ve ikincisi, hiçbir ülke ama hiçbir ülke potansiyelinin üzerinde birkaç yıl üst üste büyüyemez. Maraton koşucusunun ilk 100 metreyi 100 metreci gibi, sonraki 400 metreyi ve bir sonrakini de 400 metreci gibi koştuğunu düşünün. Mümkün değil; sürdüremez o hızla maratonu. Eninde sonunda yürümeye başlayacaktır. [Devamı]
    Israrcı olmamak gerekir
    Fatih Özatay, Dr. 25 Şubat 2022
    Merkez bankalarının merkez bankası konumundaki Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) merkez bankalarının çeşitli kademelerindeki yöneticiler için tartışma toplantıları düzenler. TCMB’de çalışırken bu tür toplantılara katılırdım. Başkanlar için ayrı, başkan yardımcıları için ayrı toplantılar. Başkan yardımcıları için yılda iki kez toplantı vardı. Biri BIS’in merkezinde -İsviçre’nin Basel kentinde, diğeri ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu Merkezi ve Doğu Avrupa ülke grubundan bir ülkede yapılırdı. Basel’daki toplantılara iki-üç Latin Amerika ülkesinin, İsrail’in ve Suudi Arabistan’ın yetkilileri de davet edilirdi. Her ülke bir kişi tarafından temsil edildiğinden sonuçta az sayıda kişi katılmış olurdu. Toplantıda bir de Avrupa Merkez Bankası üst düzey yöneticisi bulunurdu. Her toplantıdan yak [Devamı]
    Bazı avantajlar
    Fatih Özatay, Dr. 18 Şubat 2022
    ‘Örtük sabitimsi döviz kuru’ rejiminin sürdürülebilmesi halinde enflasyonun birkaç ay sonra ulaşacağı zirve değerinden aşağıya doğru bir iniş başlayacağı açık. Bu durumda, yılın sonunda enflasyonun düzeyinin ne olacağını yurtdışı piyasalarda emtia fiyatlarının özellikle de enerji fiyatlarının nasıl şekilleneceği belirler. Öte yandan mevcut rejimin sürdürülebilmesi Hazine açısından da önemli. Kur korumalı mevduat bir yandan borcunun %65’ninin döviz cinsinden olması öbür yandan, döviz kuru artışına karşı Hazine’yi önemli ölçüde riskli hale getirdi. Özellikle kur korumalı mevduat Hazine açısından kısa vadeli ve önemli bir potansiyel borç yükü. Bu olası yükün Hazine’nin üzerine binmemesi için döviz kurundaki kontrollü artışın sürmesi gerekir. Elbette mevcut döviz kuru rejiminin sürmesi kendi b [Devamı]