Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Gayrimüslimleri ülkeden göndermek kötü bir fikirdi
    Güven Sak, Dr. 10 Eylül 2011
    Bölgesel eşitsizlik Türkiye'nin önemli bir sorunudur. Örneğin, İstanbul Sanayi Odası'nın yayımladığı Türkiye'nin En Büyük Bin Sanayi Kuruluşu (ISO-1000) listesine bakın. Listede yer alan şirketlerin coğrafi konumlarını hiç incelediniz mi? Gelin ben anlatayım: Listede Türkiye'nin doğusundan hiçbir şirket yer almamaktadır. Daha doğrusu, ISO-1000 listesinde en az üç şirketi olan iller arasında Türkiye'nin doğusundan hiçbir bulunmamaktadır. Bu üzücüdür. [Devamı]
    Politik istikrar, politika istikrarının garantisi değildir
    Güven Sak, Dr. 09 Eylül 2011
    İkinci nesil reformlar memlekette iş yapma biçimi ile yakından alakalı, kamu idaresinin yapısı ile birebir ilişkili reformlar. Türkiye dünyanın onuncu büyük ekonomisi olabilir mi? Elbette olabilir. Eğer bu hedef etrafında kilitlenebilir ve önceliklerimizi doğru belirleyebilirsek neden olmasın? Hükümetimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM), kanun hükmünde kararnameler (KHK) çıkararak kamu idaresinde düzenleme yetkisi aldığından beri ben bu yönde bir açıklama bekliyorum: "Türkiye'nin onuncu büyük ekonomi olabilmesi için önceliklerimiz aşağıdaki gibidir: (İlk Yüz Gün Programı Öncelikler Listesi). Bu önceliklere hızla ulaşabilmek için kamu idaresini tek bir hedef etrafında odaklamamız gerekmektedir. İlk yüz gün bu çerçevede son derece önemlidir. Seçimler sonrasında oluşan hükümetimizin [Devamı]
    En çok kimin yerinde olmak istemem?
    Güven Sak, Dr. 06 Eylül 2011
    Yerinde olmak istemeyeceğiniz kişi sayısının artması, derin bir dönüşüm sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Vallahi bugünlerde bilmiyorum. Eskiden "Bu aralar kimin yerinde olmak istemem?" diye etrafa şöyle bir bakardım. Üzerine yazacak konu bulmak için fena bir yol değil. Hele "ileri demokrasi" ortamında, iç meselelere fazla takılmamak için de son derece uygun bir yol. Ama bir süreden beri, aylık listemi tek kişiye indiremiyorum. Bu aralar, "En çok kimin yerinde olmak istemem?" diye liste yapıyorum. Bunun Türkiye açısından içerdiği manayı görebiliyor musunuz? Bu aralar, tek tek kararlara takılıp "Bakalım şimdi ne olacak, başımıza ne gelecek?" filan diye fazla düşünmemek gerekiyor. Ben ekonomi ve dış politika dahil pek çok alanda, Türkiye'nin, artık meşrebinize göre, isterseniz manevra kabiliy [Devamı]
    Karl Marx şirketlerin toplantı odalarında
    Güven Sak, Dr. 03 Eylül 2011
    Marx 1852 tarihli "Louis Bonaparte'ın On Sekizinci Brumaire'i"nin girişinde söyledikleri konusunda haklıysa, bugün Marx'ın başı derttedir diyebilir miyiz? Açılış cümlelerini hatırlıyor musunuz? "Hegel, bir yerde, şöyle bir gözlemde bulunur: Bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir." Ve devam eder: ""Hegel eklemeyi unutmuş: Birinci kez trajedi olarak, ikinci kez komedi olarak." Buyurun şimdi gelinen noktaya bakın. "Karl Marx haklı çıktı" başlıklı bir yazı görmeden bir günümüz geçmiyor. Bu büyük bir filozofun ve aktivistin ikinci kez dünyaya gelişi adeta. Che Guevera son yıllarda diskolarda dans müziği melodisine dönüştü. Peki ya Marx? Onun için de endişelenmeli miyiz? Sanmam. [Devamı]
    Bu ne TeTeKa bu ne KaHeKa!
    Güven Sak, Dr. 02 Eylül 2011
    TTK'yı bir an önce hakkıyla işletmek için adım atmak gerekirken, yabancının kafasını karıştıracak KHK'lar çıkarmak yanlıştır. Hükümetimizin kamu hizmetlerini etkinleştirmek için TBMM'den aldığı kanun hükmünde kararname (KHK) ile düzenleme yapma yetkisine dayanılarak atılan adımlara baktıkça benim aklıma "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" demek geliyor. Geçen dönemin TBMM'si devrim niteliğinde bir adım atarak bir türlü değiştirilemeyen Türk Ticaret Kanununu (TTK) değiştirmişti. Şimdi TBMM'nin verdiği bir yetki ile KHK'lar çıkarılarak kamu idaresine ilişkin kapsamlı düzenlemeler yapılıyor. KHK'lar çıktıkça, ben hep "Peki, o TTK'yı neden çıkardınız?" oluyorum. Hele hele bağımsız idari otoriteler konusunda yapılan düzenleme ile birlikte ben tam "Bu ne TeTeKa, bu ne KaHeKa" oldum. Birileri KH [Devamı]
    Şili Kışı, Arap Baharı'ndan farklı değildir
    Güven Sak, Dr. 30 Ağustos 2011
    Dünyanın her tarafında orta sınıfın bir derdi var, Böyle bakınca Şili Kışı, Arap Baharı'ndan pek farklı durmuyor. Camila Vallejo Dowling 1988 doğumlu. 105 yıllık Şili Üniversitesi Öğrenci Birliği'nin ikinci kadın başkanı ve Şili Komünist Gençlik Örgütü üyesi. Şili'de lise ve üniversite öğrencileri haziran ayının başından beri sokaktalar. Camila da başlarında. Pinochet darbesi, Şili'de eğitim sistemini özelleştirmişti, Gençler şimdi bundan geri dönülmesini istiyorlar, Bu, insana "Tarih tekerrürden ibarettir" diye düşündürüyor, Prof. Dr. İsmail Türk yıllar önce dediydi ama ben bu kadar çabuk göreceğimi hiç düşünmemiştim. Küreselleşme, tarihi hızlandırıyor, Gelin bakın tarih nasıl tekrar ediyor? Yıllar önceydi, herhalde 1990'ların ortaları olmalı. Ben o vakitler yine yeni bir sosyal güvenlik [Devamı]
    Libya’da miki fare devleti dönemi sona ermiştir
    Güven Sak, Dr. 27 Ağustos 2011
    Libya, iki kültürün görünür bir biçimde bir araya geldiği ülkelerden biridir. Troçki'nin "1917 Rusya Devrimi" kitabının önsözünde yazdığı gözlemleri hatırlıyor musunuz: "Barbarlar, ikisi arasındaki yolu kat etmeden birdenbire oklarını ve yaylarını bırakıp tüfeklere sarıldılar." Şu anda tahtından indirilmiş olan Libya devletini ne zaman düşünsem, Troçki'nin kültürler ve/veya üretim modelleri arasındaki bu ifadesi aklıma gelir. Dünyadaki ülkeleri ikiye ayırmak mümkündür: Küresel ekonomik sistemle bütünleşmiş ülkeler ve küresel ekonomik sisteme eklemlenmiş ülkeler. Libya ikinci gruptadır. Türkiye'nin bulunduğu bölgede ikinci gruba dahil pek çok ülke vardır. Öte yandan, Türkiye ilk gruptadır. Bu da İsrail ile birlikte küresel ekonomik, siyasi ve sosyal ağlarla mükemmel bir şekilde bütünleşmiş [Devamı]
    Ben böyle haberler okumak istiyorum
    Güven Sak, Dr. 26 Ağustos 2011
    Yerel otoriteleri büyüme ve sanayileşme konusunda yarıştırmak Çin modelinin en güzel örneklerinden biri. Gazeteye bakıyorum. İçim kararıyor. Bağımsız idari otoriteleri bağımlı yapıyormuşuz. Bir bakanımıza göre istesek zaten kapatırmışız kardeşim. Küresel kriz bizi teğet bile geçmeyecekmiş. Zaten en güzel otomobili de biz yapacakmışız. Ne diyeyim? Haydi hayırlısı. Ben gazetede bunları okumak istemiyorum. Geçen gün China Times'ta bir haber vardı. Ben işte öyle haberler okumak istiyorum. Çin'in İngilizce gazetelerinden China Times'ta Wu Yiyao'nun haberi gözüme takıldı. Buna göre, Zeçiang eyaleti sınırları içinde Yuhang'da yurtdışından dönen beceri ve proje sahibi Çinliler için oluşturulacak organize sanayi bölgesi konusunda çalışmalar son aşamasına gelmiş. Çalışmaya geçen yılın haziran ayında [Devamı]
    Bankalara 1.2 trilyon dolar destek kötü mü?
    Güven Sak, Dr. 23 Ağustos 2011
    İkinci Savaş'a girerken, on yıl geçmiş ama 1929 buhranı bitmemişti. Galiba bu iş daha sürecek, temkinli olmakta fayda var. Eskiden burada da olmuştu. Bakın orada da daha krizin ortasında bir daha oldu. Dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2000-2001 bankacılık krizi sırasında hangi bankaya ne kadar gecelik destek sağladığını açıklamıştı, Bu sefer sıra Amerikan Federal Merkez Bankası'ndaydı (FED). Haber Bloomberg'te evvelki gün patladı. Tam "Acaba Fed Başkam Bernanke ne yapar? Üçüncü parasal genişleme artık başlar mı?" diye kafamdan geçirirken bu oldu. İktisadi kararlar artık çok siyasi oldu. Bu haber bana önümüzdeki dönemde işimizin zor olduğunu düşündürdü. Gelin bakın neden? [Devamı]
    Üçüncü parasal genişleme gelmezse Avrupa’yı daha büyük sorunlar beklemektedir
    Güven Sak, Dr. 20 Ağustos 2011
    Bir süredir portföy kararlarının yalnızca kol saatine bakarak yapıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Yine "katı olan her şeyin buharlaştığı" dönemlerden birindeyiz. Her dakika yeni bir şey oluyor, sürekli diken üstünde oturuyoruz. Türkiye'de yaşıyorsunuz. Güneydoğu sınırının güneyinde Suriye var. Aynı sınırın kuzeyinde PKK faaliyetlerini artırıyor. Öte yandan, Avrupa'daki bankacılık krizi küresel gerginlikleri tırmandırıyor. Türkiye'nin ise yapısal kırılganlıkları her an daha görünür hale geliyor. Ürpertici, değil mi? Dilerseniz bugün Avrupa'da krizin derinleşmesine odaklanayım. [Devamı]