Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Dinî muhalefet nasıl örgütlenir?
    Hilmi Demir, Dr. 27 Aralık 2020
    Tarihte “Dinî muhalefet nasıl örgütlenir?” sorusunun cevabını, II. Abdülhamid Han kadar acı bir şekilde yaşamış başka bir devlet adamı herhâlde yoktur. Çünkü dinin iktidar yıkan gücü ve iktidara karşı bir muhalif hareket olarak örgütlenmesi, en karmaşık biçimde Sultan II. Abdülhamid’e karşı uygulanmıştı. Yanlış anlaşılmasın, din derken kastım: Allahü teȃlȃnın beşere gönderdiği ilahi vahyi kastetmiyorum. Kastım, inançlar ve o inançları topluma anlatmakla sorumlu olan: Ulema… Orta Doğu’da ulemanın siyasetle ilişkisi her zaman doğru şekilde ilerlememiştir. Bazen ulema siyasetteki ȃkil adam rolünü unutarak sahaya inmiş, gündelik politikanın önemli bir aracı hâline gelmiştir. Bu durum da inançların toplumu harekete geçirme, sosyal hareketler ve dalgalanmalar oluşturma gücünden istifade etmeye ç [Devamı]
    Zorunlu karşılık oranı açmazı
    Fatih Özatay, Dr. 23 Aralık 2020
    2021 Para ve Kur Politikası metnini tartışırken, enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankasının zorunlu karşılık oranlarını bir politika aracı olarak (sık) kullanmasından hoşlanmadığımdan söz etmiştim. Nedenini açıklayayım. Birinci nokta şu: Zorunlu karşılık oranını artırarak eskisine kıyasla bankalardaki mevduatın daha çoğuna el koymuş oluyor TCMB. Dolayısıyla bankaların eskisine kıyasla daha az kredi açacaklarını umuyor. Türkiye’de mevduatın ortalama vadesi çok düşük. TCMB’den borç alınan fonlar ile bir ölçüde ikame edilebilir mevduat. [Devamı]
    Paris anlaşmasını hemen onaylayın
    Güven Sak, Dr. 22 Aralık 2020
    Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), geçen hafta 2020 İnsani Gelişme Raporu’nu (Human Development Report) açıkladı. Raporun bu kez iklim değişikliği gündemi ile doğrudan bağlantılı olduğu adından belli oluyordu: “Antroposen’de İnsani Gelişme”. Bakın bu önemli bir tespit. Artık yeni bir jeolojik çağdayız. Antroposen’de, İnsan Çağı’nda. Başlangıcı Sanayi Devrimi’ne kadar götürülebilir ama şimdi, bir nevi, şahikasındayız. Bu dönem, sorunların çözümünü de getirmiş görünüyor. Artık ekonomi mi yoksa doğa mı diye bir ikilem yok bana sorarsanız. [Devamı]
    2021 para ve kur politikası
    Fatih Özatay, Dr. 18 Aralık 2020
    TCMB, çarşamba günü 2021’de uygulanacak para ve kur politikasını açıkladı. Yayınlanan metnin hem olumlu hem olumsuz tarafları var. Önce olumsuz taraftan başlayayım. 2020 uygulamaları anlatılırken belirgin bir zorluk yaşandığı görülüyor metinden. Biraz ‘mahcup’ bir anlatım var. Önce kredi genişlemesinde TCMB’nin oynadığı rol anlatılıyor. Bunun gerekli olduğu izlenimi veriliyor. Atlanılan temel nokta işin “sürat felakettir” kısmı. Kredi genişlemesi gerekliydi diyelim; peki o şiddette mi? Sonra birden cari işlemler hesabında ve enflasyonda bozulma vurgulanıyor. Kredi genişlemesinin şiddeti eleştirilebilseydi, bu bozulma daha iyi anlatılabilirdi. Bu tür bir anlatım zor elbette. Sonuçta kişiler değil TCMB uyguluyor o politikayı. Bu durumda, 2020’ye hiç yer verilmeseydi çok daha iyi olurdu. [Devamı]
    Finansal İstikrar Komitesi’ni hatırlayan var mı?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Aralık 2020
    Fiyat istikrarına yönelik politikalar ile finansal sistemin istikrarına ve finansal istem ile ekonominin geriye kalanı arasındaki ilişkilerin sağlıklı olmasına ilişkin politikaların eşgüdümü önemli bir konu. Bu görevler arasından fiyat istikrarından TCMB, kalanından ise büyük ölçüde BDDK sorumlu. TCMB, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, SPK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi kurumların da elbette finansal sistemin istikrarına ilişkin yapabilecekleri var. [Devamı]
    Bir yanda geri ödeme zorluğu, öte yanda IPO patlaması
    Güven Sak, Dr. 15 Aralık 2020
    Çalışma hayatıma 1984 yılında Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) başladım. SPK zaten 1982 yılında kurulmuştu. Pek yeniydi. SPK Başkanı Prof. Dr. İsmail Türk, bize imkânsız misyonumuzu anlatırdı o yıllarda. Öyle ya, yüksek enflasyonun öngörülebilirliği ortadan kaldırarak şirket hesaplarını analiz etmeyi, şirket performanslarını karşılaştırmayı imkânsız kıldığı bir ortamda hisse senedi piyasası geliştirmekle görevliydi kurum. Hala olmadı. Şimdilerde tüm dünyada şirketlerin COVID-19 sonrasına hazırlık yaptığı bir ortamda, Türkiye’deki şirketlerin işi daha bir zor yüksek enflasyon nedeniyle. Onu da ifade edeyim. Gelin meramımı bir anlatayım. [Devamı]
    Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin dinî jeopolitiği
    Hilmi Demir, Dr. 13 Aralık 2020
    Çin ile Suudi Arabistan arasında, 1990'lara kadar soğuk savaşın sert rüzgârları esti. Suudi Arabistan, Komünist ve Ateist Çin ile neredeyse hiç ilişki kurmadı. 1990’da Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal’ın Çin’i ziyaret etmesi ve 1991’de de Çin Başbakanı Li Peng’in buna karşılık vererek Suudi Arabistan'ı ziyaret etmesiyle, Çin-Suud görüşmeleri başladı. Uzun süren görüşmeler sonucunda Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 19-20 Ocak 2016 tarihleri arasında Suudi Arabistan'ı ziyaretiyle birlikte ilişkilerde çok hızlı iş birliğini sağladı. Çin Halk Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında kapsamlı bir stratejik ortaklık kurma konulu, ortak bir bildiri imzalandı. Öyle ki birden her şey değişti. [Devamı]
    Uluslararası ilişkilerde neler oluyor? - Türkiye
    N. Murat Ersavcı 11 Aralık 2020
    İçinde yaşadığımız dönemin en belirgin özelliğinin “öngörülememe” olduğu bir gerçek. Soğuk savaş sonrası ortaya çıkmaya başlayan, ancak son yıllarda “popülist” yönetici ve hükümetlerin etkisi ile de ivme kazanan yeni oluşumlar, dünyadaki büyük aktörlerin etkileşimlerinde de belirsizlik ve dengelerinin hızla değişmesi sonucuna yol açmakta. Üstüne bir de küresel COVID-19 salgını gelince, bilinen dengeler alt-üst olmakta. Doğal olarak, ülkemiz de bunlardan etkileniyor ve beklenmedik gelişmeler ile karşılaşabiliyor. [Devamı]
    Olur mu?
    Fatih Özatay, Dr. 11 Aralık 2020
    Pandeminin ilk aşamasındakinden biraz daha gevşek bir ‘kapanma’ dönemi yaşıyoruz bugünlerde. Küresel salgının şiddetinin arttığı dikkate alınırsa, aşı ile ilgili olumlu gelişmelere karşın, ‘kapanma’ önlemlerinin sıkılaştırılması gündeme gelebilir. Gündeme gelmezse bir ‘gönüllü kapanma’ davranışının yaygınlaşması söz konusu. Bu, işsizliğin artması ve küçük işletmelerin zor durumda kalması anlamına geliyor. Bugüne kadar bu kesimlere tatmin edici bir düzeyde destek verilemedi bütçeden. Bütçe öncelikleri başka alanlarda kullanıldı. Mesela, kamu bankalarının çılgın kredi artışı otomobil ve ev alımı harcamalarını sıçrattı. Ucuz kredinin kamu bankalarının sermaye yapısını aşındırmasının önüne geçmek için bu bankalara sermaye desteği sağlandı. [Devamı]
    TCMB’nin çözmesi gereken bilmece
    Fatih Özatay, Dr. 09 Aralık 2020
    Kasım ayındaki anket sonuçlarına göre on iki ay ilerisine beklenen enflasyon oranı %10,8. Bu beklentiler oluşturulduğunda son dört aylık dönemde enflasyon hep %12’nin altındaydı. Oysa belenen enflasyonu etkileyecek gelişmeler yaşandı. Kasım enflasyonu yüzde 14 olarak duyuruldu. Dolayısıyla, bu ‘beklenmedik’ artışın enflasyon bekleyişlerine bir ölçüde de olumsuz olsa yansıması beklenir. Öte yandan, enflasyondaki bu ‘sürprizden’ önce, TCMB’nin faiz artırması ve aktif rasyosunun kaldırılacağının açıklanması, beklentileri bir miktar olumlu etkileyebilir. Bir de unutulmaması gereken şu nokta var: Beklenen enflasyonun hep ‘iyimser’ kaldığı yönünde araştırma bulguları mevcut. [Devamı]