Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Samuelson iktisadı yeni ufuklara taşıdı
    Hasan Ersel, Dr. 21 Aralık 2009
    13 Aralık'ta vefat eden Paul Anthony Samuelson, iktisat kuramını yeni ufuklara taşıyan önemli isimlerden birisiydi. Samuelson, 1970'te Nobel İktisat Ödülü'nü de kazanmıştı.   13 Aralık 2009 günü 94 yaşında vefat eden Paul Anthony Samuelson, XX. yüzyılda iktisat kuramının gelişmesine en çok katkısı olan birkaç insandan birisiydi. Samuelson iktisadın hemen her dalında yaptığı katkılarla iktisadın yeni ufuklara yol açmasını sağlamıştı. Yakın dostu, meslektaşı Robert M. Solow onun katkılarını özetlerken herhangi bir iktisatçının çalışmasında kullandığı zihinsel araçların çok büyük bir kısmının Paul Samuelson'un çalışmalarının ürünleri olduğunun altını çiziyor. İsveç Merkez Bankası'nın Alfred Nobel anısına koyduğu iktisat bilimleri ödülü, 1970 yılında Samuelson'a verildi. Bu ödülün daha ikinci [Devamı]
    Yunanistan ve küresel kriz
    Hasan Ersel, Dr. 18 Aralık 2009
    Dubai olayının hemen arkasından Yunanistan'da olup bitenler gündeme oturdu. Ancak arada ciddi bir fark var. Dubai'de ortaya çıkan sorunu hiç olmazsa bir boyutuyla küresel krize bağlamak olanaklı. Oysa Yunanistan'da olay farklı. Bu ülkede işlerin kötüleşmesi, küresel krizle çok daha az ilgili. Anlaşıldığı kadarıyla küresel kriz dişlerini geçirmeden çok önce Yunanistan'da kamu dengesi açıklanana oranla çok daha bozukmuş. İktidar değişikliği bu durumun açığa çıkmasını sağlamada önemli bir etken olmuşa benziyor. Yunanistan'da durumun ciddi olduğu anlaşılıyor. Kamu açığının GSYH'ye oranı yüzde 12.7'ye tırmanmış. Resmi işsizlik oranı yüzde 9,1. Ancak Yunanistan Çalışma Bakanı, Avrupa Birliği'nin finanse ettiği işsizlerin kamu hizmetlerinde çalışmasını sağlamaya yönelik programın geçen ay sona er [Devamı]
    2010'da ne olacağını kimse bilmiyor
    Hasan Ersel, Dr. 14 Aralık 2009
    Merkez Bankası (TCMB), Ekim 2009 için ödemeler dengesi tahminlerini yayımladı. Kasım 2008 ile Ekim 2009 arasında geçen 12 aylık süre, kabaca küresel krizin Türkiye'yi en çok etkilediği 12 aylık dönem olarak düşünülebilir. Bunu, kolaylık olması için, "kriz dönemi", Aralık 2007-Kasım 2008 dönemini de, "kriz öncesi dönem" olarak adlandıracağım. Yıllıklandırılmış verilere bakarak kriz döneminde ödemeler dengesindeki gelişmeleri ele almak istiyorum. Kriz döneminde cari açığımız 11,4 milyar dolar olmuş. Oysa kriz öncesi dönemde cari işlemler açığımız 44 milyar dolardı. Bu sonuca yol açan dış ticaret açığımızın hızla düşmüş olması. Bu düşüşün büyük ölçüde ithalât harcamalarımızdaki düşüşün (yüzde 34), ihracat gelirlerimizdeki düşüşten (yüzde 24) daha fazla olmasıyla sağlandığı malum. Cari açığımı [Devamı]
    En çok hangi ülkelere ihracat yapıyoruz
    Hasan Ersel, Dr. 11 Aralık 2009
    TÜİK'in yayımladığı 2009'un ocak-ekim dönemi ihracat rakamlarına göz atalım. En çok ihracat yaptığımız ilk beş ülkenin ocak-ekim dönemleri itibariyle ihracatımız içindeki payları ve geçen seneden bu yana olan değişim aşağıdaki tabloda özetleniyor.   Göze ilk çarpan noktaları şöyle özetleyebiliriz: [Devamı]
    2010'da özel yatırımlar artabilir mi
    Hasan Ersel, Dr. 07 Aralık 2009
    Hükümet 'Orta Vadeli Program'da, 2010 yılında özel yatırımların yüzde 8, özel tüketimin ise yüzde 2,5 artacağını öngörüyor. Ancak kaynak sorunu ve yoğunlaşan siyasal tartışmalar, bu öngörülerin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel.   Öngörü yapmak kolay iş değil. Hatta olanaklı mı, o bile tartışılabilir. Konu, 2010 ve sonrasında Türkiye ekonomisi söz konusu olduğunda, öngörü yapmakla görevli kişi ya da kuruluşların işi daha da zor. Çünkü temel makro büyüklükleri öngörebilmek için bir çerçeve oluşturmak gerekiyor. Güçlük de burada. Kriz sonrasında, kimin nasıl davranacağı; bu davranışların bileşkesinin ülke ya da dünya ekonomisi için nasıl bir ortam yaratacağını kestirmek başlı başına bir sorun. Yine de bu ortamı etkileyebilecek bazı temel unsurlar üzerinde durarak belirsizliği biraz ol [Devamı]
    Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri
    Hasan Ersel, Dr. 04 Aralık 2009
    Türkiye ekonomisinin 2010'da (ve bir dereceye kadar 2011'de) nasıl seyredeceğini araştırmak için, bizimle iktisadi ilişkisi en yoğun olan bölgelerde neler beklendiğine bakmıştım. Sırasıyla gelişmiş ülkeler (ABD ve Euro Bölgesi) ve Rusya'yı ele almıştım. Sırada Kuzey Afrika ve Ortadoğu (KAOD) ülkeleri var. Önce bir noktayı anımsatayım. Küresel krizi incelemeye başladığım ilk yazımdan bu yana, bu olayın bizi bir kere vurup geçen türden bir olay olmadığını vurgulamıştım. Üç dalga olacağına ilişkin görüşümü tekrar özetleyeyim: İlk dalga merkezdeki ülkelerin (ABD ve Avrupa) krize düşmesinden kaynaklanacak. İkinci dalga çevredeki ülkelere ilk dalganın vurmasıyla ortaya çıkan sarsıntıların bize yansıması. Üçüncüsü ise tüm bu ülkelerin alacakları önlemlerin bize yansıyan etkileri. Dubai krizi, iki [Devamı]
    Rusya ekonomisine ilişkin bazı gözlemler
    Hasan Ersel, Dr. 27 Kasım 2009
    "Bayram günü Rusya ekonomisinden başka konu bulamadın mı" diye sorabilirsiniz. Doğrusu, "bayramlık" bir konu bulamadım; uydurmaya da gönlüm elvermedi. Bu nedenle bayramınızı kutlayarak yazıma başlayayım. Bu konuyu seçmemin nedeni, Türkiye ekonomisinin 2010 ve becerebildiğim ölçüde, 2011 yıllarındaki seyri konusunda bazı bir şeyler söyleyebilmek. Geçen yazımda Türkiye'yi en çok ilgilendiren gelişmiş ekonomilere göz atmış, OECD'nin, son yayımladığı rapora dayanarak, bu ülkelere ilişkin olarak 2010-2011 yıllarında neler beklediğini ele almıştım. Rusya ile ilgilenmemin nedeni de bu ülkenin dış iktisadi ilişkilerimizdeki önemi. Benzer bir biçimde Ortadoğu ve Kuzey Afrika ekonomilerine de göz atmaya çalışacağım. Bunları tamamlayınca, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin içinde bulunacağı ortam hakkın [Devamı]
    Türkiye nasıl bir dünyada toparlanmaya çalışacak
    Hasan Ersel, Dr. 23 Kasım 2009
    OECD'nin öngörüleri, dünyanın 2010'da bir önceki yıla oranla çok daha olumlu bir görünümde olacağını gösteriyor. Ama daha detaylı bilgilere baktığımızda gelişmiş ülkeler dünyasında, başta işsizlik olmak üzere, çözüm bekleyen çok ciddi sorunların var olduğunu da gösteriyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinde neler olabilir, ne türlü gelişmeler (olumlu ya da olumsuz) görebiliriz? Bu yılın olağan dışı çalkantılı ortamı, önümüzdeki dönem için öngörü yapmayı, daha da zorlaştırdı. Ama başka çare de yok. Sonuçta kimileri mikro düzeyde firması ya da ailesi, kimileri de makro düzeyde ülke ekonomisi için karar alacak. Bu türlü öngörüler ise, güvenilir olmadıkları bilinse bile, gerekli. En azından bu konuları ele alanların nelere dikkat ettiklerini görmek için. Bu bağlamda ilk üzerinde durulan [Devamı]
    Orhan Burian ve üniversitede fikir özgürlüğü
    Hasan Ersel, Dr. 20 Kasım 2009
    1963 yılı sonbaharında, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde üniversite öğrenimime başladım. Medeni hukuk dersinde hocamız, rahmetli Prof. Dr. Kemal Fikret Arık idi. Bizlere sadece hukukun temel ilkelerini anlatmakla yetinmez, kendimizi geliştirmek için öğütler, hatta talimatlar ("her gün 10 yabancı kelime öğrenin" gibi) verirdi. Bu derste okumamızı öğütlediği kaynaklardan birisi, o sıralarda yeni çıkmış bir kitapta yer alan ilk yazı idi. Kitap, Türkiye'nin önde gelen aydınlarından birisi olan Orhan Burian'ın (1914-1953) yazılarından seçmelerdi. [Orhan Burian: Denemeler Eleştiriler, İstanbul: Çan Yayınları, 1964] Orhan Burian, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde profesördü. Döneminin kültür yaşamına büyük katkılar yapmış bir insandı. Söz konusu yazı ise 19 [Devamı]
    Krizden çıkış Rusya için de zor
    Hasan Ersel, Dr. 16 Kasım 2009
    Rusya ekonomisinin yapısal özellikleri, içinde bulunduğu koşullar ve ülkenin kriz sürecinde yaşadıkları Türkiye'den epeyce farklı. Buna rağmen krizden çıkış süreci hem Türkiye ve hem de Rusya için uzun ve zor olacağa benziyor.   Geçen günlerde Rusya Federasyonu ekonomisine ilişkin iki farklı haber basında yer aldı. Bunlardan ilki 12 Kasım 2009 Perşembe günü Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Anatolyeviç Medvedev'in yaptığı uzun konuşmasının ekonominin durumuna ilişkin bölümlerinde söyledikleriydi. 44 yaşındaki Medvedev hukukçu. Bu konuda da isim yapmış bir insan. Önemli kuruluşlarda hukukçu olarak çalışmış, 1991-1999 yılları arasında St. Petersburg Devlet Üniversitesi'nde doçent olarak görev yapmış. Medvedev'in söylediklerinde çarpıcı olan yeni iktisadi görüşler ortaya koymuş olması [Devamı]