Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Bernanke normalleşme sürecinde para politikasını nasıl yönetecek
    Hasan Ersel, Dr. 31 Ağustos 2009
    Bernanke'nin yeni döneminde FED'in denetim yetkisi, bankaların ötesine genişletiliyor. FED mali istikrarı tehdit edebileceğini düşündüğü her şirketi denetleyebilecek.   Bir süre önce bir Amerikalı iktisatçı dostuma Amerikan Merkez Bankası (kısaca FED) Başkanı Benjamin S. Bernanke'nin görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin görüşünü soruştum. Bana şaka yollu "Tanrı'nın görev süresinin uzatılması diye bir sorun olabilir mi?" diye yanıt verdi. Beklendiği gibi, Başkan Obama, Bernanke'yi bu görevi bir dönem daha yürütmek üzere aday gösterdi. Senato'da da bu tayini engelleyecek bir gelişmeyi kimse beklemiyor. Bir anlamda FED'i kimin yöneteceği bizi ilgilendiren bir konu değil. Sonuçta bu insanın görevi ABD yasaları çerçevesinde, ABD toplumunun gönencini en uygun bir biçimde artıracak b [Devamı]
    Bir küreselleşme öyküsü
    Hasan Ersel, Dr. 28 Ağustos 2009
    21 Temmuz 2009 günü Finlandiya'nın Pietarsaari Limanı'ndan Malta bandıralı 4000 tonluk Arctic Sea gemisi, 1.8 milyon dolar değerinde kereste yüklü olarak hareket etti. Bir Finlandiya şirketi tarafından işletilen geminin 15 kişilik mürettebatı Rusya vatandaşıydı. Geminin 4 Ağustos'ta Cezayir'in Bejaia Limanı'na varması planlanmıştı. Ama öyle olmadı. 24 Temmuz gecesi, İsveç'in Öland ve Götland adaları arasında ve bu ülkenin karasuları içinde kendilerine polis süsü veren 10-12 kişi gemiye botla yanaştılar. Uyuşturucu aradıkları iddiasıyla gemiye çıkan bu kişiler mürettebatı dövüp gemiyi ele geçirdiler. Gemi 28 Temmuz'da Büyük Britanya'nın Dover sahil güvenlik noktası ile temas kurdu. 29 Temmuz'da Fransız ve Portekiz deniz kontrol noktaları geminin verdiği otomatik mesajı aldı. Gemi 30 Temmuz' [Devamı]
    İşbirliği iradesi olmadıkça yeni görevler IMF'yi değiştirmez
    Hasan Ersel, Dr. 24 Ağustos 2009
    Gelişmekte olan ülkelerin kararlarda daha çok söz sahibi olmaları doğru bir düşünce. Ama bunun için gereken 'işbirliği yapma iradesi'nin olduğu pek söylenemez. Bu yüzden, IMF'ye yeni görevler verilse de sonuç eskisinden farklı olmaz.   2008 krizi sırasında IMF'nin yıldızı birden parladı. Mali olanakları büyük ölçüde artırıldı. IMF'den çok şey bekleniyordu. Her şeyden önce artırılan bu olanakları kullanarak, bu krizden kötü etkilenen gelişmekte olan ülkeleri kurtarması isteniyordu. Bu, aslında IMF'nin yapageldiği işlerden pek farklı değil. Bu nedenle pek de yadırganacak tarafı yok. Ancak istekler bununla da bitmiyordu. IMF'nin dünyanın böyle bir krize bir daha düşmemesi için yeni düzenin oluşturulması ve yürütülmesinde de kritik rol sahibi olması gündemde. IMF'nin bu alandaki itibarının ned [Devamı]
    Maalesef işsizlik sorunumuz devam ediyor
    Hasan Ersel, Dr. 21 Ağustos 2009
    TÜİK'in 17 Ağustos 2009'da yayımladığı mayıs ayına ait ham işgücü rakamları, tarım dışı işsizlik oranının Nisan 2009'daki yüzde 18.2 düzeyinden yüzde 17'ye indiğini gösteriyor. Ancak bu rakamlar, mevsimsellikten arındırılmadığı sürece, pek bir anlam taşımıyor. İşsizlikte artış mı azalma mı olduğunu söylemek olanaklı değil. Neyse ki BETAM, aynı gün yayımladığı araştırma notunda mevsimsellikten arındırma yapıldıktan sonraki durumu ortaya koydu. Bu çalışmaya göre tarım dışı işsizlik oranı, düşmemiş, yüzde 18.4'ten 18.6'ya çıkmış. [Seyfettin Gürsel ve Onur Altındağ: İşsizlik Artmaya Devam Ediyor, BETAM Araştırma Notu No. 43, Bahçeşehir Üniversitesi, 17 Ağustos 2009]. Tarım dışı işsiz sayısı ise 3.6 milyona yükselmiş durumda. BETAM'ın notunda istihdama ilişkin olarak tek olumlu bulgu, "istihdam [Devamı]
    Çin, ABD'ye neden borç veriyor
    Hasan Ersel, Dr. 17 Ağustos 2009
    YENİ DÜNYA DÜZENİ İÇİN SORULAR-1   Çin sadece ABD ile olan ilişkilerinden değil toplam dış ticaretinden de sürekli olarak fazla elde ediyor. Çin'in elinde önemli ölçüde kaynak kalıyor. Çin bu kaynakla döviz rezervini artırıyor. Bunun için de esas itibariyle ABD devlet tahvillerini satın alıyor. Yani ABD'ye borç veriyor.   ABD ile Çin arasındaki ticarete baktığımızda kabaca şöyle bir manzarayla karşılaşıyoruz. Çin ABD'e çeşitli mallar satıyor. Bunun karşılığında ABD'den aynı değerde mal alamıyor. Bunun pek çok nedeni var. İki tanesine değinmekle yetineyim. Bunlardan ilki ABD'de üretilen pek çok malı Çin'in daha düşük bir maliyetle başka ülkelerden temin edebilmesi. Bir de siyasal neden var. ABD neredeyse mutlak avantaja sahip olduğı teknoloji yoğun malların önemlice bir kısmının Çin'e satıl [Devamı]
    2009'un ilk yarısında ödemeler dengesi
    Hasan Ersel, Dr. 14 Ağustos 2009
    Bilinenleri tekrarlayarak başlayayım. Cari açığımız 2009'un ilk yarısında, bir önceki yıla oranla yüzde 75,7 azalmış. Bunun temel nedeni de ithalatımızın, değer olarak bir önceki yıla oranla yüzde 41,6 düşmüş olması. Bunun değer cinsinden düşüş olduğuna dikkat etmek gerek. İthal ettiğimiz malların fiyatlarında da düşmeler var. Örneğin petrolde. Dolayısıyla miktar olarak düşüş aslında daha az. Benzer bir durum ihracatımız için de geçerli. Bu dönemde ihracatımız da değer olarak, yüzde 29,4 düşmüş. İhracattaki düşüşün ekonominin büyümesini olumsuz etkilediği açık. Ancak ilk çeyreğe ilişkin GSYH verilerinden de görüldüğü üzere, Türkiye'de daralma ihracattaki düşüş ile açıklanamayacak kadar fazla. Ödemeler dengesine ilişkin, iki farklı konuyu ele alacağım. Türkiye'nin dış ticaretindeki düşüşün [Devamı]
    Çin'in büyümesi bile sorgulanıyor, Merkez'in çağrısına kulak verilsin
    Hasan Ersel, Dr. 10 Ağustos 2009
    2. çeyrekte yüzde 7.9 büyüdüğü tahmin edilen Çin, dünyaya göre hızlı büyüyor ancak bu durum bile sorgulanıyor. Çok daha kötü bir büyüme performansına sahip olan Türkiye'de Merkez Bankası'nın (MB) ikna edici bir orta dönemli mali program gerektiğine ilişkin çağrısı değerlendirilmeli. 2009'da Çin ekonomisinin dünyanın kalanına göre hızlı, kendi geçmişine göre ise yavaş büyüdüğü görülüyor. Çin Ulusal İstatistik Bürosu, ekonominin ilk çeyrekte yüzde 6.1, 2. çeyrekte ise daha da hızlanarak, yüzde 7.9 büyüdüğünü tahmin ediyor. Öte yandan, Çin'in bu sonuçları ihracatının yaklaşık yüzde 30 düştüğü bir ortamda elde etmiş olduğunun da altını çizmek gerek. Demek ki Çin iç talebi artırmanın bir yolunu bulmuş. Bunun nedeni olarak iki gelişme gösteriliyor: Bunlardan ilki Çin hükümetinin yürürlüğe sokt [Devamı]
    Sanayi üretiminde eğilim ne yönde?
    Hasan Ersel, Dr. 07 Ağustos 2009
    31 Temmuz 2009'da TÜİK ilk kez mevsim ve tarih etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi yayımladı. Bu ilk raporda endeksin nasıl hesaplandığına ilişkin temel bilgiler de yer alıyor. Bu istatistiklerin yayımlanmış olmasını, ekonomimize ilişkin bilgi dağarcığımıza önemli bir olumlu katkı olarak değerlendiriyor ve TÜİK'e teşekkür ediyorum. Şu ara üzerinde çok söz edilen konulardan birisi de ekonomideki olumsuz yönde gidişin yön değiştirmeye başlayıp başlamadığı. Sanayi kesiminde ne olup bittiği konusunda, kaba da olsa, bir izlenim edinmek için mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksine bakmak gerek. TÜİK'in verdiği bilgilere göre bu endeks, son defa Haziran 2008'de binde 3'lük artış gösterdikten sonra 2009 Nisan ayına kadar sürekli düşmüş. Bu on aylık dönemde sa [Devamı]
    11 maddede Merkez Bankası'nın enflasyon raporunun analizi
    Hasan Ersel, Dr. 03 Ağustos 2009
    Enflasyon Raporu-III'te Türkiye ekonomisinin 2012'ye kadar olan dönemde düşük büyüme performansı göstereceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca, son olarak, Mezkez Bankası mali disiplinin gözetileceğini ikna edici biçimde ortaya koyan bir programdan olumlu bir etki bekliyor.     Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), "Enflasyon Raporu 2009-III" adlı dokümanına dayanarak, önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerini ele almak istiyorum. Raporun bakış açısını, kendimce, maddeler biçiminde özetleyip, görüşlerimi aralara yerleştireceğim.   [Devamı]
    Bekleyişleri rastgele değişen bir toplum muyuz
    Hasan Ersel, Dr. 31 Temmuz 2009
    Sayın Şükrü Kızılot, 28 Temmuz 2009 tarihinde Hürriyet'te yayımlanan yazısında, ithalde alınan KDV rakamlarındaki hızlı yükselişe dayanarak ithalatın haziran ayında ciddi artış göstermiş olabileceğini belirtiyor. Haziran ayında ithalde alınan KDV bir ay önceye oranla yüzde 55,6 artmış! Dünya gazetesinde aynı tarihte yayımlanan bir habere göre ise önümüzdeki döneme ilişkin olarak bekleyişler karşılaştırıldığında bizler Avrupa ülkelerine oranla zaten daha az kötümsermişiz. Eurobarometre'nin yaptığı araştırmaya göre yüzde 44'ümüz çevrelerinden birilerinin işini kaybettiğini belirtmiş (bu oranın AB ortalaması yüzde 36 imiş) ama sadece yüzde 34'ümüz önümüzdeki dönemde istihdam konusunda "çok endişeli" olduğunu söylemiş. Oysa ilk çeyrekte bizim kadar, hatta daha az, darbe yemiş olan Avrupa ülkel [Devamı]