Yeni Ekonomik Program
02 Ekim 2020
Bir ekonomik programın sağlaması gereken asgari koşullar var. Birincisi, elbette içsel tutarlılığı olması. Salı günü açıklanan program önemli bir içsel tutarlılık sorununa sahip. Birkaç örnek vereyim:
[Devamı]
Aktif rasyosu tümden kalkmalı
30 Eylül 2020
Yüksek hızda kredi artışı finans sisteminin sağlığı açısından iyi bir şey değil. Dünyada yaşanan finans krizlerinin yaklaşık yarıya yakınından önce hızlı kredi genişlemesi olduğuna dair ikna edici bulgular var.
[Devamı]
Vergi mükellefinin artan riski
25 Eylül 2020
Döne döne benzer konuları ele almak oldukça can sıkıcı. Aslında “ele almak” değil de “ele almak zorunda kalmak” demek daha doğru olacak. Sıkıcılığı hem kendim için hem de sizler için mümkün olduğunca azaltabilmek için farklı biçimlerde incelemeye çalışıyorum “ele almak zorunda kaldığım” konuları.
[Devamı]
Bir şey olmaz
23 Eylül 2020
Pandemide içeriye kapanmak bahçe özlemi uyandırınca yazın bahçeli bir eve taşındık. Şu sıralar evin dış su yalıtımı işleri var. Geçen bir geceliğine park etmiş bir “kepçe (ekskavatör)” bile vardı bahçede. Bayağı da “havalı” duruyor komşulara karşı. Herkesin arabası varsa bizim de kepçemiz var durumu. Hava kısmı bir tarafa, ekonomik faaliyet hacmine katkıda bulunduğumuz için ailecek gururluyuz da.
[Devamı]
Neden tek bir politika faizine ihtiyaç var?
18 Eylül 2020
Merkez Bankası’nın (MB) karmaşık mekanizmalarla piyasaya fon aktarması yerine, tek bir faizden -politika faizi olması gereken repo faizinden- fon aktarmasının içinde bulunduğumuz koşullar altında elzem olduğunu daha önce belirttim. Dolayısıyla ortalama fonlama faizi (bankalara verdiği çok kısa vadeli borcun ortalama faizi) denilen bir kavrama ihtiyaç kalmayacak ve bankaların kendi aralarında yaptıkları işlemlerde ortaya çıkan faiz (piyasa faizi) ilan edilen repo faizine “milim” yakın bir düzeyde belirlenecekti. Bu faiz de mevduat ve kredi faizini etkiyecekti. Böylelikle mesaj net olacaktı. MB mevduat ve kredi faizlerinin düşmesini istiyorsa tek bir faizi düşürecek, yok yükseltmek istiyorsa tek bir faizi artıracaktı.
[Devamı]
İnceledikçe ilginçliği artan kriz: 2018-2019
16 Eylül 2020
Bir süredir Ağustos 2018’de patlak veren ekonomik kriz üzerine yazıyorum. “Şu andaki durumu bırakıp neden iki yıl önceye gidiyorsun” diye sorabilirsiniz. Gayet de haklı olursunuz. Şu sıralar “Finansal Krizler ve Türkiye” adlı kitabımın yeni baskısı için -ne yazık ki- yeni bölümler yazıyorum. Bitti gibi. Ancak işin içine girince ne denli ilginç bir kriz olduğu daha çok belirginleşiyor. Bu nedenle bu köşeyi sık sık bu krizle meşgul etmeye başladım.
[Devamı]
Coşku-çöküş-coşku-çöküş: Çok maliyetli bir döngü
11 Eylül 2020
Finansal istikrarı bozan coşkular arkasından çöküş getiriyor. Pandemi öncesindeki istihdam kaybının ana nedeni, 2018-2019 krizinde inşaat sektörünün çökmesi. 2018’in Ağustos ayında patlak veren ekonomik kriz öncesinde hem maliye politikasına ilişkin göstergeler uluslararası ölçütlere göre oldukça sağlamdı hem de bankacılık sektörümüz sağlıklıydı. Buna rağmen kriz yaşadık. Krizin en belirgin özelliği ise büyük istihdam kaybı oldu. Öyle ki, son krizde küresel krize kıyasla ekonomimiz sınırlı bir daralma göstermişken, istihdam kaybı küresel krizdekinin çok üzerinde gerçekleşti.
[Devamı]
Döviz kuru artışı şirketler kesimi açısından önemli bir risk
09 Eylül 2020
Finans dışı şirketler kesiminin dış borçlarının ve/veya döviz cinsinden borçlarının zamanla artması, önemli bir risk. Döviz kuru artışı ve bu artışa yol açabilecek gelişmeler şirketlerimizi ve dolayısıyla Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor.
[Devamı]
Stok değişiminin büyümeye olumlu katkısı üzerine bazı gözlemler
04 Eylül 2020
Pazartesi günü açıklanan yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH verilerinde ilgimi en çok çekenin stok değişimi olduğunu belirtmiştim. Ekonomimiz bir yıl öncesine kıyasla %9,9 oranında küçülürken, ekonomideki mal stok düzeyi önemli ölçüde artmış ve GSYH büyümesine 6,4 puan katkı vermişti. Farklı bir ifadeyle stok artışı olmasaydı ve stoklar aynı düzeyde kalsaydı küçülme oranımız %16,3 olacaktı. 2000’nin başından bu yana stok değişimlerinin GSYH büyümesine verdiği katkının gelişimi ilk grafikte yer alıyor.
[Devamı]
Stok birikimi ile makine-teçhizat yatırımları küçülmeyi aşağıya çekmiş
02 Eylül 2020
İkinci çeyrek küçülme oranı tahminimden çok daha düşük geldi. Haziran ayında yüzde 20 civarında (bir yıl öncesine kıyasla) küçüleceğimizi tahmin etmiştim. Cuma günü, kredi genişlemesi dikkate alındığında, bu oranın daha düşük olacağını belirtmiştim. Bir rakam belirtmemiştim ama yüzde 15’in üzerinde bir değer bekliyordum. Yüzde 9,9 olarak açıklandı küçülme oranımız.
[Devamı]