Arşiv

  • Temmuz 2024 (13)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Makule dönüş halinde liranın ‘aşırı’ değerlenmesine karşı yapılabilecekler
    Fatih Özatay, Dr. 18 Ocak 2023
    Seçimlerden sonra ekonomi politikasında makule dönülmesi halinde paramızın yabancı para birimleri karşısında değerlenmesi ihtimali yüksek. Zira makule dönüş –ki son üç yazımda yer alan ilk alternatifti, güvenin artması, kurumların ve ekonomi politikasının itibarının belirgin biçimde yükselmesi ve dolayısıyla risk priminde keskin bir düşüş gerçekleşmesi anlamına geliyor. Bu koşullar altında bir yandan yerli para cinsinden mali varlıklara olan talebin yükselmesi diğer yandan yurtdışından sermaye girişlerinin (döviz arzının) yükselmesi beklenir. [Devamı]
    Eylül 2021’den Aralık 2022’ye: Gariplikler ekonomisi
    Fatih Özatay, Dr. 13 Ocak 2023
    Geride bıraktığımız yılın ikinci yarısında reel GSYH’nin yatay bir seyir izlediği anlaşılıyor. Üçüncü çeyrekte GSYH’nin bir çeyrek öncesine kıyasla yüzde 0,1 oranında azaldığını biliyoruz. Elimizdeki veriler dördüncü çeyrekte de benzeri sınırlı bir düşüşün gerçekleşebileceğini söylüyor bize. Nüfus artışı da dikkate alındığında, sınırlı düşüş azımsanmayacak bir daralma anlamına geliyor. [Devamı]
    Seçim sonrasında normale dönüş?
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ocak 2023
    Seçim sonrası için iki alternatif ekonomi politikasından söz etmiştim son yazımda. Bir de onların yarım yamalak uygulandıkları ‘buçuk’lu alternatifleri vardı. Birinci alternatif, ekonomi politikasında normale (makule) dönmekti. İkinci alternatif, Türkiye Ekonomi Modeli denilen mevcut ekonomi politikasını kendi içinde tutarlı bir çerçeveye oturtmaktı. Birinci buçuk, normale dönmeye çalışılırken, özellikle ekonomi dışındaki alanlardaki yapısal reformların pas geçildiği alternatifti. İkinci buçuk ise mevcut politikayı sürdürmek (nafile) alternatifiydi. İkiciyi ve buçuğunu tartışmıştım. Şimdi sıra ilk alternatifte, farklı bir ifadeyle normale dönmekte. [Devamı]
    Seçim sonrası Türkiye ekonomisi
    Fatih Özatay, Dr. 06 Ocak 2023
    2023’te Türkiye ekonomisinin nasıl şekillenebileceğini tartışmak gibi zor bir işe soyunmuştum Salı günü. Seçime kadar olan süreyi ele almıştım o yazıda. Öngörmesi çok zor bir dönem olduğu açık. Ancak şunu belirtmek mümkün: Seçim öncesinde yaşanacak ekonomik gelişmeler çok büyük ölçüde döviz kurunun nasıl şekilleneceği ile ilgili. O ise yurtdışından –devlet eliyle- bulunabilecek yeni borç ile seçim ekonomisinin dozu arasındaki çatışmaya göre belirlenecek. Devlet eliyle bulunabilecek dış borcun döviz piyasasını sakinleştirici biçimde kullanılması mümkün çünkü. Seçim ekonomisinin dozajı arttıkça dövize olan talebin artacağı da açık. Bulunabilecek döviz tutarını bilemiyoruz. Büyük bir belirsizlik var. [Devamı]
    Seçim öncesi Türkiye ekonomisi
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ocak 2023
    2023 sadece çok önemli bir seçimin yapılacağı yıl değil. Aynı zamanda Eylül 2021’den beri uygulanmakta olan sürdürülemez ekonomik programın en az seçime kadar sürdürülmeye çalışılacağı bir yıl. Dolayısıyla 2023 sonunda Türkiye ekonomisinin nasıl şekillenebileceğini öngörmek çok zor. Sürdürülemez durum hangi koşullarda sürdürülebilir? Seçim sonrası ekonomi politikası nasıl olur? Seçimi hangi ittifakın kazandığına bağlı olarak uygulanacak politikada büyük farklılıklar görebilir miyiz? Bu soruları çoğaltmak mümkün. Daha az hatalı bir tahmin yapmak için 2023’ü ‘seçim öncesi’ ve ‘seçim sonrası’ olarak iki ayrı bölümde ele almak uygun olacak. [Devamı]
    Enflasyonla mücadele etmeyince
    Fatih Özatay, Dr. 28 Aralık 2022
    Yılsonu enflasyonunu öğrenmemize az kaldı. 2021’in Aralık ayındaki müthiş enflasyon değeri hesaplamadan çıkacak ve yıllık enflasyon düşecek. Zira yerine normal bir ülke için çok yüksek ama Aralık 2021’deki yüzde 13,6 değerinden çok daha düşük bir enflasyon değeri gelecek. Benzer bir yıllık enflasyon düşüşü Ocak ayında da gözlenecek. Baz etkisi denilen bu mekanik etki bir tarafa bırakılırsa, enflasyonu düşürme yönünde çalışacak bir gelişme daha var. Döviz kuru son aylarda –enflasyonla karşılaştırıldığında, sakin sayılabilecek bir seyir izliyor. Yarısı Euro yarısı ABD Doları’ndan oluşan döviz sepetinin lira karşılığı Ekim ayında yüzde 1,1, Kasım ve Aralık aylarında yüzde 2 yükseldi. [Devamı]
    Yapısal dönüşüm mü, eski tas eski hamam mı?
    Fatih Özatay, Dr. 23 Aralık 2022
    Salı günü, 2001’den bu yana yaşadığımız üç ‘ani duruş’ vakasını ele almış ve bu vakaların temel özelliklerine yer vermiştim. İlk vaka 2001’in ilk çeyreğinde, ikincisi ise 2008’in son çeyreğinde başlamıştı. GSYH’de gözlenen düşüş daha sonra keskin bir daralmaya dönüşmüştü. 2018’in ikinci çeyreğinde başlayan süreçte de GSYH azalması vardı ama ilk ikisi kadar şiddetli değildi.  Buna karşılık istihdam azalışı açısından çok şiddetli bir dönem olmuştu. Her üç vakada da özel kesimin dış borç stoku keskin biçimde düşmüş ve kriz öncesi düzeyine gelmesi yıllar sürmüştü. Farklı bir ifadeyle, özel kesim (finans kesimi ve finans kesimi dışındaki şirketler) vadesi gelen dış borç ödemelerinden daha az borçlanmış; yeni borçlanma geri ödemeden düşük olunca da dış borç stoku azalmıştı. [Devamı]
    Üç ani duruş
    Fatih Özatay, Dr. 21 Aralık 2022
    Bizde ve bize benzer ülkelerde ‘ani duruş’ olarak bilinen bir olgu var. Her şey güllük gülistanlık sanılıp bol kepçe borçlanıldığı bir dönemde çeşitli kırılganlıklar oluşuyor. Bir nedenle fay hatları kırılınca yurtdışından borçlanma imkânı azalıyor. Vadesi gelen dış borç ödemelerinden daha az borçlanılıyor. Aynı dönemde ülkenin riski ve dolayısıyla borçlanma faizleri sıçrıyor. Bir yandan vadesi gelen dış borcun bir kısmını kendi kaynaklarıyla ödeme çabası bir yandan faizlerde sıçrama ekonomide küçülmeye yol açıyor. Riski sıçrayan ülkenin parasından kaçış döviz kurunu da sıçratıyor. Döviz cinsinden borcu yüksek olan kesimlerin bilançoları bozuluyor. Çeşitli varlıkların fiyatları düşüyor. Bu, vadesi gelen dış borçların kendi kaynaklarıyla ödenmesi çabasını daha da zorlaştırıyor. Ekonomi daha [Devamı]
    İhtiyat bunun neresinde?
    Fatih Özatay, Dr. 16 Aralık 2022
    Küresel finansal krizden alınan dersle, kriz çıkma olasılığını azaltmak üzere, çoğu ülkede makro ihtiyati önlemler geliştirildi ve yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Bu politikaların bir kısmı kredi alanlara yönelik iken bir kısmı da finans kurumlarına yönelik oldu. İlk gruptakiler için, verilen kredi tutarının, kredi ile alınan malın değerinin belli bir oranı ile sınırlanması örnek gösterilebilir. İkinci grup için ise, ekonominin büyüme oranının çok yükseldiği dönemlerde, finans kurumlarının her önlerine gelene kredi açmalarını ve dolayısıyla kredi patlamasını önlemeye yönelik önlemler ilk akla gelen makro ihtiyati önlem tipi. [Devamı]
    Baz etkisine bel bağlamak
    Fatih Özatay, Dr. 07 Aralık 2022
    Dün, Kasım ayı enflasyonunu öğrendik. Aylık enflasyon yüzde 2.88 olmuş. Bir önceki yılın Kasım ayında ise aylık enflasyon yüzde 3,51 olarak açıklanmıştı. Dolayısıyla, bu Kasım biraz daha düşük gerçekleşti aylık fiyat artışları. Bu düşüşün bir yansıması da yıllık enflasyon oranlarında gerçekleşti: Yüzde 85,5’ten yüzde 84,3’e indi. [Devamı]