Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Bir şey olmaz
    Fatih Özatay, Dr. 23 Eylül 2020
    Pandemide içeriye kapanmak bahçe özlemi uyandırınca yazın bahçeli bir eve taşındık. Şu sıralar evin dış su yalıtımı işleri var. Geçen bir geceliğine park etmiş bir “kepçe (ekskavatör)” bile vardı bahçede. Bayağı da “havalı” duruyor komşulara karşı. Herkesin arabası varsa bizim de kepçemiz var durumu. Hava kısmı bir tarafa, ekonomik faaliyet hacmine katkıda bulunduğumuz için ailecek gururluyuz da. [Devamı]
    Neden tek bir politika faizine ihtiyaç var?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Eylül 2020
    Merkez Bankası’nın (MB) karmaşık mekanizmalarla piyasaya fon aktarması yerine, tek bir faizden -politika faizi olması gereken repo faizinden- fon aktarmasının içinde bulunduğumuz koşullar altında elzem olduğunu daha önce belirttim. Dolayısıyla ortalama fonlama faizi (bankalara verdiği çok kısa vadeli borcun ortalama faizi) denilen bir kavrama ihtiyaç kalmayacak ve bankaların kendi aralarında yaptıkları işlemlerde ortaya çıkan faiz (piyasa faizi) ilan edilen repo faizine “milim” yakın bir düzeyde belirlenecekti. Bu faiz de mevduat ve kredi faizini etkiyecekti. Böylelikle mesaj net olacaktı. MB mevduat ve kredi faizlerinin düşmesini istiyorsa tek bir faizi düşürecek, yok yükseltmek istiyorsa tek bir faizi artıracaktı. [Devamı]
    İnceledikçe ilginçliği artan kriz: 2018-2019
    Fatih Özatay, Dr. 16 Eylül 2020
    Bir süredir Ağustos 2018’de patlak veren ekonomik kriz üzerine yazıyorum. “Şu andaki durumu bırakıp neden iki yıl önceye gidiyorsun” diye sorabilirsiniz. Gayet de haklı olursunuz. Şu sıralar “Finansal Krizler ve Türkiye” adlı kitabımın yeni baskısı için -ne yazık ki- yeni bölümler yazıyorum. Bitti gibi. Ancak işin içine girince ne denli ilginç bir kriz olduğu daha çok belirginleşiyor. Bu nedenle bu köşeyi sık sık bu krizle meşgul etmeye başladım. [Devamı]
    Coşku-çöküş-coşku-çöküş: Çok maliyetli bir döngü
    Fatih Özatay, Dr. 11 Eylül 2020
    Finansal istikrarı bozan coşkular arkasından çöküş getiriyor. Pandemi öncesindeki istihdam kaybının ana nedeni, 2018-2019 krizinde inşaat sektörünün çökmesi. 2018’in Ağustos ayında patlak veren ekonomik kriz öncesinde hem maliye politikasına ilişkin göstergeler uluslararası ölçütlere göre oldukça sağlamdı hem de bankacılık sektörümüz sağlıklıydı. Buna rağmen kriz yaşadık. Krizin en belirgin özelliği ise büyük istihdam kaybı oldu. Öyle ki, son krizde küresel krize kıyasla ekonomimiz sınırlı bir daralma göstermişken, istihdam kaybı küresel krizdekinin çok üzerinde gerçekleşti. [Devamı]
    Döviz kuru artışı şirketler kesimi açısından önemli bir risk
    Fatih Özatay, Dr. 09 Eylül 2020
    Finans dışı şirketler kesiminin dış borçlarının ve/veya döviz cinsinden borçlarının zamanla artması, önemli bir risk. Döviz kuru artışı ve bu artışa yol açabilecek gelişmeler şirketlerimizi ve dolayısıyla Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. [Devamı]
    Stok değişiminin büyümeye olumlu katkısı üzerine bazı gözlemler
    Fatih Özatay, Dr. 04 Eylül 2020
    Pazartesi günü açıklanan yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH verilerinde ilgimi en çok çekenin stok değişimi olduğunu belirtmiştim. Ekonomimiz bir yıl öncesine kıyasla %9,9 oranında küçülürken, ekonomideki mal stok düzeyi önemli ölçüde artmış ve GSYH büyümesine 6,4 puan katkı vermişti. Farklı bir ifadeyle stok artışı olmasaydı ve stoklar aynı düzeyde kalsaydı küçülme oranımız %16,3 olacaktı. 2000’nin başından bu yana stok değişimlerinin GSYH büyümesine verdiği katkının gelişimi ilk grafikte yer alıyor. [Devamı]
    Stok birikimi ile makine-teçhizat yatırımları küçülmeyi aşağıya çekmiş
    Fatih Özatay, Dr. 02 Eylül 2020
    İkinci çeyrek küçülme oranı tahminimden çok daha düşük geldi. Haziran ayında yüzde 20 civarında (bir yıl öncesine kıyasla) küçüleceğimizi tahmin etmiştim. Cuma günü, kredi genişlemesi dikkate alındığında, bu oranın daha düşük olacağını belirtmiştim. Bir rakam belirtmemiştim ama yüzde 15’in üzerinde bir değer bekliyordum. Yüzde 9,9 olarak açıklandı küçülme oranımız. [Devamı]
    Karamsar tahminlerden daha az küçüleceğiz. Ama...
    Fatih Özatay, Dr. 28 Ağustos 2020
    Pazartesi günü ikinci çeyreğe ilişkin GSYH değerleri açıklanacak. Güven Sak ile birlikte 13 Nisan 2020’de Dünya gazetesinde yayımlanan pandeminin ekonomik etkilerine ve uygulanabilecek ekonomi politikasına ilişkin üçüncü yazımızda GSYH’yi harcama tarafından inceleyerek bir büyüme değerlendirmesi yapmıştık. Büyük belirsizlik altında yapılan ve dolayısıyla önemli bir hata payı içerdiğini vurguladığımız hesaplamamızdan çıkan sonuç ürkütücüydü: [Devamı]
    Bilinmesi gereken faizler hakkında neden bilgi yok?
    Fatih Özatay, Dr. 26 Ağustos 2020
    Uzun bir süredir, Merkez Bankası’nın (MB) her Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yayınladığı ‘Faiz Oranlarına İlişkin Duyuru’ metinlerine bakmıyordum. Hal böyleyken geçen Perşembe günü yayınlanacak duyuruyu merakla bekledim. Saat 14.00’te internetim kapalıydı, vakit kaybetmeyeyim diye televizyonda ilgili haberi ve yorumları dikkatle dinledim. Dinlemesine dinledim ama tecrübeli sunucunun ve yorumcuların neden hem faiz koridorunun alt ve üst sınırı hem de geç likidite penceresi faizi hakkında alınan kararları duyurmadıklarını anlamadım. Politika faizinin değişmediğini vurguladılar, yayınlanan metni neredeyse her cümlesinin üzerinde durarak analiz ettiler, bir önceki ile karşılaştırdılar ama sözünü ettiğim faizler hakkında bir bilgi vermediler. Nasıl böyle bir hata yaparlar oysa bu k [Devamı]
    Karmaşaya gerek yok; faiz mesajı net olmalı
    Fatih Özatay, Dr. 21 Ağustos 2020
    Bu yazı perşembe günyüzünü görecek. Merkez Bankası’nın (MB) Para Politikası Kurulu toplantısının olduğu gün. Alınacak karar merakla bekleniyor. 2002’den bu yana uygulanan bir sistem var: Faiz koridoru. Alt sınırındaki faiz MB’nin bankalardan gecelik vadede borç alma faizi. Şu anda yüzde 6.75. 2001 krizinden hemen sonra kamu bankalarını kurtarma operasyonu çerçevesinde Hazine kamu bankalarına olan yüklü miktarda borcunu tahvil vererek kapatmıştı. Bu tahviller MB tarafından anında paraya çevrilmiş ve bu bankaların likidite sıkışıklığı çözülmüştü. Uygulanan ekonomik programın ‘yangın söndürme’ operasyonun bir parçası olan bu işlem sonucunda sisteme bol miktarda para çıktı. Dolayısıyla politika faizi MB’nın bu parayı sistemden çekmek için kullandığı koridorun alt sınırı oldu. [Devamı]