Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Kredi genişlemesi ve sürdürülebilirlik
    Fatih Özatay, Dr. 27 Aralık 2019
    Ekonomide gözlenen toparlanmanın üç ana nedeni olduğundan söz etmiştim: Kamu harcamalarında hızlı artış, ihracatın olumlu katkısı ve kamu bankaları öncülüğünde başlayan hızlı kredi genişlemesi. Birincinin sürdürülebilir olmadığı açık. İhracatın ise olumlu katkısının devam etmesi beklenir. Peki, son aylardaki hızlı kredi artışı eğilimi 2020’de de sürer mi? [Devamı]
    2020’de Türkiye ekonomisi
    Fatih Özatay, Dr. 25 Aralık 2019
    Son açıklanan GSYH verileri ekonomimizin 2018’in ikinci çeyreğinde resesyona girdiğini gösteriyor. GSYH, son çeyrekte dibe vuruyor ve 2019’un ilk çeyreğinden itibaren bir toparlanma süreci başlıyor. Toparlanma 2020’de sürer mi? [Devamı]
    2020’de Türkiye ekonomisi
    Fatih Özatay, Dr. 20 Aralık 2019
    Birkaç yazı ekonomimizin 2020’de nasıl bir seyir izleyebileceğini tartışacağım. Bunu yapabilmek için önce 2019’a ilişkin bazı grafikler veriyorum. İlk grafikte reel GSYH, yatırım harcamaları ile özel tüketim harcamalarının 2018’in ilk çeyreğinden bu yana hareketleri yer alıyor (2018’in ilk çeyreği=100 olacak şekilde endeks haline getirilmiş mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veriler). Ekonomik daralma 2018’in ikinci çeyreğinde başlıyor. Hem GSYH hem de özel tüketim 2019’un ilk çeyreğinden itibaren toparlanıyor. Yatırımda ise henüz bir iyileşme yok. Soru: GSYH’deki dalgalanma şiddeti neden diğer iki değişkendekinden az? [Devamı]
    Enflasyonu düşürüp büyümeyi yükseltmek mümkün
    Fatih Özatay, Dr. 18 Aralık 2019
    Son iki yazımda, Türkiye’de büyüme ile enflasyon arasında ters yönlü, işsizlik ile enflasyon arasında da aynı yönlü bir ilişki bulunduğunu gösterdim. Gerçi ilişkiler çok kuvvetli değildi; ama önemli olan, büyüme artarken ve işsizlik düşerken enflasyonun iddia edildiği gibi yükselmemesiydi. Ezberlerin tersine bir durum söz konusuydu. [Devamı]
    Ezberleri bozun lütfen
    Fatih Özatay, Dr. 13 Aralık 2019
    Ezber şöyle: “Enflasyonu düşürmek, büyümeden feragat ederek ve daha fazla işsizlik yaratarak olur.” Faiz politikası açısından ima ettiği şu: “Büyüme oranı düşükse, enflasyon hedefin çok üzerinde olsa da, Merkez Bankası (MB) bu sapmayı sineye çekecek şekilde politikasını oluşturmalı. Faiz yeterince hızlı düşürülürse, mevduat ve kredi faizleri düşer, lira reel olarak bir miktar değer kaybeder. Tüketim, yatırım, ihracat ve dolayısıyla büyüme artar.” [Devamı]
    Mevzubahis olan büyümeyse enflasyon teferruattır
    Fatih Özatay, Dr. 12 Aralık 2019
    Şu savı sık sık duyuyoruz. “Tamam, enflasyon da önemli ama işsizlik oranı çok yüksek. Politika faizi düşürülmezse işsizlik yüksek düzeylerde kalmaya devam eder” şeklinde özetlenebilecek bir sav ileri sürülüyor genellikle. Ya da “bize büyüme lazım; biraz enflasyon da oluversin” şeklinde de söyleniyor.  Biraz uç bir yorumla, “mevzubahis olan büyümeyse enflasyon teferruattır” şeklinde de özetlenebilir bu sav. [Devamı]
    Havuz problemi
    Fatih Özatay, Dr. 01 Ağustos 2018
    Gündemle uğraşmak bu sıcakta içimden hiç gelmiyor. Karda kışta o kadar yazı yazdım/yazdık ısının çok yükselme olasılığının oldukça fazla olduğuna dair, yetmedi; anlattım/anlattılar. Şimdilik yeni bir “ısı” yazısına gerek yok; arşivde yeteri kadar var.Seçimin gürültüsü patırtısı içinde yeterince ele alınamadı şu “PTT’nin T’sini satarak Türkiye ekonomisinin 1993-1994’teki sorunlarını halletme” savı. Oysa o hararetli gündemde bile başka dert edecek bir şey yokmuş gibi kişisel kaygılar ağır basmış, dert etmiştim: “Yahu nasıl atladım ben bu işi; 1994 krizi üzerine o kadar da yazıp çizmişliğim, ‘akademik ekmek yemişliğim’ var. Olmadı, yakışmadı bana” diye hayıflandım. Kısmet bu sıcak mı sıcak yaz gününeymiş; açtım “Finansal Krizler ve Türkiye” adlı kitabımın beşinci baskısının üçüncü bölümündeki [Devamı]
    Piyasa faizi - Merkez Bankası faizi
    Fatih Özatay, Dr. 25 Temmuz 2018
    Çok sık dile getiriliyor. Deniliyor ki, “Merkez Bankası faizi piyasa faizinin çok gerisinde kaldı; Merkez Bankası faiz artırmalı”. Bu görüş hatalı. Hatanın kaynağı da büyük ölçüde Merkez Bankası’nın bugüne kadar yapıp yapmadıkları ile ilgili. Merkez Bankası’nın faizi artırıp artırmayacağını piyasadaki faizin düzeyi belirlemez, belirlememeli. Şöyle düşünün: Piyasada faiz şu ya da bu nedenle Merkez Bankası faizine kıyasla çok yükselmiş olsun. Buna karşın, enflasyonu düşürecek çok güçlü bir ekonomik program yürürlüğe konulsun. Ekonomik birimlerin enflasyon hakkında geçmişten gelen olumsuz beklentileri kırılabilse, bu program sayesinde zaten enflasyon düşecek, beraberinde piyasa faizi de düşecek. Böyle bir ortamda Merkez Bankası’na düşen programın içeriğini, gücünü ve yapabileceklerini en açık [Devamı]
    Yatırımların verimliliği
    Fatih Özatay, Dr. 18 Temmuz 2018
    Gelişmekte olan ülkeler dışındaki tüm ülkeler için iki rakam vererek başlayayım. 2009-2017 döneminde tasarruflarının gayrisafi yurtiçi hasılalarına oranlarının ortalaması yüzde 32.7, yatırımlarının gayrisafi yurtiçi hasılalarına oranlarının ortalaması ise yüzde 32.1. Dönemi daha geriden başlatsanız da bu değerler benzer düzeylerde kalıyorlar. Türkiye için durum şu: Tasarruf oranı yüzde 23.4, yatırım oranı ise yüzde 28.4 düzeyinde.Temel dertlerimizden birine işaret ediyor bu veriler. Yatırım oranımız gelişmekte olan ülkelerin ortalamasının dört puan altında olmasına karşın, yatırımlarımızı yeterince finanse edecek tasarruf yapmıyoruz. Arada beş puanlık bir fark var ki o fark da zaten 2009-2017 dönemindeki ortalama cari işlemler açığı-gayri safi yurtiçi hasıla oranımıza eşit.Tasarrufları art [Devamı]
    Merkez bankası bağımsızlığı kavramı
    Fatih Özatay, Dr. 11 Temmuz 2018
    Bugün yatırımların kalitesi hakkında yazmak istiyordum. Ancak Merkez Bankası yasasında yapılan son değişiklikler hiç hesapta olmayan bir konuda “merkez bankası bağımsızlığı” hakkında yazmama yol açtı. Bu yazı için özel bir çaba harcamama gerek de yok; bu açıdan şanslı” sayılırım. “Parasal İktisat: Kuram ve Politika” adlı kitabımın dördüncü baskısının on birinci bölümünden kısa alıntılar yapacağım.“Merkez bankası bağımsızlığı kavramını çeşitli düzlemlerde ele alabiliriz. Bir tanesi şu: ‘Araç bağımsızlığı’ ve ‘amaç bağımsızlığı’ ayrımı. Bir diğerinde ‘yasal bağımsızlık’ ile ‘gerçek hayattaki (fiiliyattaki)’ bağımsızlık ayrımına dikkat çekiliyor. ‘Ekonomik bağımsızlık’ tanımı var. ‘Politik bağımsızlık’ tanımı da yapılıyor.Araç bağımsızlığı merkez bankalarının amaçlarına ulaşmak için ne tür pa [Devamı]