Arşiv

  • Mayıs 2024 (2)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Geçici döviz girişlerine karşı yapılabilecekler
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ekim 2010
    Gelişmiş ülkelerin yarattıkları para bolluğu ve faizleri çok düşük düzeylerde tutmaları, bizim gibi ülkelerin başına bela. Onların başımıza açtıkları dertleri, öyle anlaşılıyor ki bundan sonra daha sık tartışacağız. Bizim gibi ülkelere kısa vadeli fon girişlerini arttırıyor bu olgu.Tasarruf açığı veren ülkelerin, yatırım düzeylerini büyüme hızlarından feragat etmeyecek bir düzeyde tutmaları için tasarruf açıklarını kapatacak yeni tasarruf alanları bulmaları gerekiyor. Kısa vadede, bunu gerçekleştirmenin bir yolu, yabancıların tasarruflarını çekmek. Bu nedenle, tasarruf açığı olan ülkeler için bu tür fon akımlarını kısıtlayacak sermaye kontrollerine gidilmemesi gerektiği belirtiliyor.Şu sıralarda karşı karşıya kaldığımız döviz girişleri iki nedenle büyüme dostu fon girişleri sınıf [Devamı]
    Geçici-kalıcı döviz girişi ayrımına dikkat
    Fatih Özatay, Dr. 10 Ekim 2010
    Gelişmiş ülkelerde faizler çok düşük düzeylerde. Tablo 1'de bazı gelişmiş ülkeler ile Brezilya ve Türkiye'nin iki yıl vadeli devlet tahvillerinin getirileri var. Aradaki büyük fark çok açık. Gelişmiş ülkelerin on yıl vadeli tahvillerinin faizleri ise Japonya haricinde yüzde 2.3-2.9 aralığında. Japonya'nınki ise yüzde 0.9 düzeyinde. [Devamı]
    Ana ve temel enflasyon: Böyle de küsülmez ki
    Fatih Özatay, Dr. 07 Ekim 2010
    Bir süre öncesine kadar enflasyon rakamlarının açıklandığı günün özel bir önemi vardı benim için. Heyecanla yeni rakamları bekler, değerlendirmeye çalışırdım. 2001 krizi sonrasındaki yoğun enflasyonla mücadele döneminde Merkez Bankası'nda çalışmanın bende oluşturduğu bir 'meslek deformasyonuydu' herhalde. Neyse ki Merkez Bankası'dan ayrıldıktan sonra bu deformasyon zamanla azaldı. Küresel krizle birlikte ise tamamen ortadan kalktı. Yaş ilerledikçe insan zaten 'deforme' oluyor, aman, bir de meslek deformasyonu neyime gerek diye düşünmüş olmalıyım. [Devamı]
    Bile bile lades kötüdür
    Güven Sak, Dr. 07 Ekim 2010
    Bile bile ladesin kötü olduğunu Türkiye, 2001 yılı bankacılık krizi ile anladı. Krizden önce herkes her şeyi normal zannediyordu. Sürdürülemez olanın sürdürülebileceğine ilişkin yanlış bir kanaat vardı. İçinde yaşadığımızın normal olduğunu düşünüyorduk. Normal değildi. İşte en çok böyle dönemlerde, dönüp "Peki ama bu nasıl oluyor" diye sormak gerektiğini ben o zaman öğrendim. Şimdilerde Türkiye'nin 2001 yılı bankacılık krizine nasıl geldiğinin akılda tutulmasının faydalı olduğunu düşünüyorum. O dönemin temel dersi başlıktadır: Bile bile lades felaket getirir. Arada bir sistemin içine belirsizlik zerk etmek faydalıdır. Dünyanın içinden geçmekte olduğu bu çalkantılı dönemde dikkatli olmakta fayda vardır. Bu duygu ve düşüncelerle Merkez Bankası'nın döviz piyasalarında ne yapacağına [Devamı]
    İşsizlik oranındaki azalmanın anlamı
    Hasan Ersel, Dr. 06 Ekim 2010
    TÜİK'in haziran dönemi için verdiği bilgiler, işsizlik oranında geçen yıla oranla ciddi azalış olduğunu gösteriyor. Bu, iyi bir haber. Gerçi ulaştığımız işsizlik düzeyi hâlâ kriz önceki dönemden daha yüksek ama eğilim umut veriyor. İstihdamın nasıl arttığını merak ettim. İstatistikle uğraşanların tavsiyelerine uyup önce ham verilere göz atayım dedim.2009 Haziran ayından bu yana toplam istihdam yüzde 7 artmış görünüyor. Her ay istihdam binde 5,7 artsa bu sağlanır. Oysa dönem boyu aylık istihdam artış oranlarının aritmetik ortalaması sadece binde 1,6. Bu, bazı aylarda istihdamda azalma olduğunu, diğer bazı aylarda ise ortalamanın epeyce üstünde istihdam artışı hızı sağlandığını gösteriyor. İstihdamın mevsimsel dalgalanma göstermesi nedeniyle bu da beklenmeyen bir sonuç değil. İlgim [Devamı]
    TCMB'nin ilginç kararı
    Fatih Özatay, Dr. 06 Ekim 2010
    Son günlerde ekonomi politikasına ilişkin en hareketli kurum Merkez Bankası (TCMB). Peşi sıra ilginç kararlar açıklıyor.Önce bazı yanlış yorumlara neden olan faiz kararı geldi. Bankalardan borç alma faizini 0.25 puan indirdi. Bunun amacı, bankaları artık kendi aralarında daha çok işlem yapmaya itmekti. Ancak artık ekonomi açısından önemli olan kısa vadeli faiz, TCMB'nin repo ihaleleri yoluyla bankalara ödünç verdiği paranın faizi. Bunda bir değişiklik olmadı; TCMB, repo faizini yüzde 7 oranında sabit tuttu.Bu kararın ardından hala çok tartışılan zorunlu karşılık oranlarına ilişkin karar geldi. Lira cinsinden zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi uygulaması durduruldu. Özellikle bu karar bankalar açısından sürpriz oldu. Bankaların topladıkları lira cinsi mevduat karşılığında TCMB'de t [Devamı]
    Bankanın döviz kurunda ne yapacağının belli olmaması iyidir
    Güven Sak, Dr. 05 Ekim 2010
    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) düzenli döviz alım ihalelerine yeniden başlayacaktı. Ancak yapılan açıklama, bundan önceki düzenli döviz alım ihalesi açıklamalarından farklıydı. Buna göre banka, gerek gördüğünde fazladan döviz almaya da başlayabilirdi. Düzenli döviz alım ihalesinde bankanın her gün ne kadar alım yapacağı, bunu hangi dönemde yapacağı belli olurdu. Şimdi banka, 'düzensiz' döviz alımları da yapmaya başlayabileceğini söyledi. Bu, bir nevi "Müdahale edebilirim" demek elbette. Banka zaten her zaman müdahale edebilirdi. Ama bakın, bu kez, bu olasılığı güçlü bir biçimde herkese bir kez daha hatırlatmış oldu. Azıcık ezber bozdu.Böylece şimdi herkes, Merkez Bankası'nın ne yapmayı planladığını merak etmeye başladı. İlkeyi hemen söyleyelim: Merkez Bankası'nın döviz p [Devamı]
    Mali istikrar sorunu ışığında MB ve BDDK
    Hasan Ersel, Dr. 04 Ekim 2010
    Geçen hafta TCMB'ye, zorunlu karşılıklara ilişkin yaptığı düzenlemeden kendilerini önceden haberdar etmediği için BDDK'dan sitem geldi. Konuyu ilginç kılan olayın kendisi değil. Bu iki ciddi kurumumuz aralarındaki ilişkileri nasıl olsa düzenlerler. Konuyu ilginç kılan 'parasal istikrarı' (ya da 'fiyat istikrarı') sağlamaktan sorumlu olan Merkez Bankası'nın aldığı bir kararın niçin ana çizgileriyle 'mali istikrarı' sağlamaktan (Bankalar Kanunu Madde 93) sorumlu olan bir kurumu ilgilendirdiği sorusu. Parasal istikrardan ne kastedildiği ve bunu sağlamaktan merkez bankalarının sorumlu olduğu konusunda bugün dünyada bir görüş birliği olduğu söylenebilir. Dolayısıyla parasal istikrarla ilişkilendirilebilecek bu kararı TCMB'nin almış olmasının pek yadırganacak bir yönü yok. Peki bu kara [Devamı]
    Merkez'in şapkadan çıkardığı tavşan
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ekim 2010
    Merkez Bankası'nın (TCMB) açıkladığı yeni döviz alım sistemine ilişkin kararını dün bu köşede açıklamaya çalıştım. Bugün sıra bu kararın kur açısından ima ettiklerine geldi. Her şeyden önce, istenilirse, yeni sistemin döviz piyasasına sürpriz sayılabilecek müdahaleler yapmak olanağı verdiğinin altını çizmek gerekiyor. [Devamı]
    Saf dalgalı kur rejiminden bir miktar uzaklaşılıyor
    Fatih Özatay, Dr. 03 Ekim 2010
    Merkez Bankası cuma günü döviz alım ihalelerine ilişkin önemli bir karar açıkladı. Eski sistemde günlük en fazla 80 milyon dolar satın alınabiliyordu. Açıklamada, "Yurtiçine sermaye akışının güçlü seyretmesi durumunda döviz alımlarının hızlandırılabilmesi için Merkez Bankası düzenli döviz alım ihalelerinde alımı yapılan tutarı artırabilecektir" deniliyor. Devam ediliyor: "...karar verilmesi durumunda herhangi bir hafta içerisinde ilave alımı yapılabilecek en fazla tutar haftanın ilk işgününde... ilan edilecektir." [Devamı]