Temel sorunu görmezden geldikçe daha çok çalkantı yaşarız
04 Mart 2007
'Biz adam olmayız' ya da eski şerefli yenilgiler döneminden kalan 'biz (milli futbol takımı kastedilen) Kapıkule'den öteye geçmemeliyiz' gibisinden bir başlık oldu korkarım. Klişelerden etkilenmemek mümkün mü?
[Devamı]
Seçim yılı hiç önemsiz olur mu
02 Mart 2007
İtalya'da Prodi yeni hükümeti kurmaya çalışıyor. Her zamanki sihirli formül gereksiz bir biçimde etrafta. "Seçim kanunu değişikliği" gerektiğini herkes söylüyor. Ama küçük partilerin önemi, büyükleri öne çıkaracak bir seçim yasası değişikliğini imkânsız kıldığı için tartışmalar anlamsızlaşıyor. İtalya'nın ihtiyacı güçlü hükümet. Çünkü reformlar güçlü hükümet gerektiriyor. Dünyanın sekizinci en büyük ekonomisine sahip İtalya'da gündemin en tepesinde siyaset var.
[Devamı]
Merkez Bankası köşeye sıkıştı mı?
01 Mart 2007
Son yazımın başlığı 'faiz indirimini öteletmemeli' şeklindeydi. Geride bıraktığımız mayıs ayında yazsaydım o yazıyı 'faiz artırımını gereksiz büyüklükte yapmak zorunda bırakmamalı' benzeri bir şey olabilirdi.
[Devamı]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesinin karma karışık bütçesi
01 Mart 2007
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bütçesinin ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını biliyor musunuz? Sanıyorum pek azımız bu soruya olumlu yanıt verebilir. Aslında aynı soruyu herhangi bir belediyenin ismini yazarak yinelediğimizde yanıtımızın pek değişeceğini sanmıyorum. Oysa demokrasiden söz ediyor, hemşehrilikten dem vuruyorsak belediyelerin ne kadar geliri olduğu ve bunu nasıl kullandığı hakkında hiç olmazsa fikrimiz olmalı, değil mi?
[Devamı]
AB korkusunun kaynağı iletişim problemidir
27 Şubat 2007
Türkiye'de halinden memnun olmayanların sayısında artış olduğunu epeydir vurguluyoruz. Hatırlayalım, lütfen. Birincisi, toplam işsizler içinde bir yıldan uzun bir süreden beri iş arayanların sayısı son iki yılda yüzde 40'a yükselmişti. İkincisi, 15-24 yaş arasında iş bulmaktan ümidini kesenlerin sayısı yine son iki yılda yaklaşık yüzde 100 oranında artmış ve en sonunda 300 bin seviyesine ulaşmıştı. Bitmedi. Üçüncüsü, tarım kesiminde toplam istihdam 1999 yılından beri tempolu bir biçimde azalıyor. 1999 yılında tarım kesiminde çalışanları 100 olarak alırsak, bugün bu rakam 70'lere doğru geriliyor. Dördüncüsü, perakende piyasasında bakkalların sayısı 1999 yılında 100 olarak kabul edilirse, 2006 yılında 75'e kadar düşüyor. Kahraman bakkal modernleşmenin önünde duramamış. Ancak aynı
[Devamı]
Faiz indirimini öteletmemeli
26 Şubat 2007
Cari açığa nasıl bakıldığına bağlı olarak açığı düşürmek üzere uygulanacak faiz politikasının 180 derece zıt olabileceğini belirtmiştim dün. Açığın yurtiçi yatırımlar ile yurtiçi tasarruflar arasındaki farka eşit olduğundan yola çıkarsanız açığı düşürmek için faizleri artırmak gerekir. Açığın temel nedeninin liradaki değerlenme olduğunu, bunun arkasında da yurtiçindeki yüksek faizden yararlanmak isteyen yabancı fon akımları olduğunu düşünüyorsanız, faizleri indirmeniz gerekir.
[Devamı]
Demokraside farklı grupların seslerini duyurması esastır
26 Şubat 2007
'Kurtlar Vadisi' dizisinin yayından kaldırılması tartışmalarında en çok özgürlük ve ahlak kavramları kullanılıyor. Ama bu iki kavrama anlam kazandırabilmek için herkese aynı uzaklıkta olup, her kişinin tercihinin ne olduğunu hissedebilir durumda olabilmek gerekiyor.
[Devamı]
Müshil ve uyku hapını birlikte alma ikilemi: Faiz ve cari açık
25 Şubat 2007
'Krizine kadar cari açıkçı' rumuzu ile bana mesaj yollayan Ankara'da mukim bir iktisat hocası dostumdan söz etmiştim perşembe günkü yazımda. Bir mesaj daha aldım kendisinden. Şöyle diyor:
[Devamı]
Bir ulusal ileri teknoloji yaratma denemesi
24 Şubat 2007
7-11 Şubat 2007 arasında yapılan Aero India 2007 Fuarı'nda, Hindistan'ın Tejas (Sanskritçe "parlak" ya da "görkemli" anlamına geliyormuş) adlı jet savaş uçağının üretim tipi ilk kez kamuoyuna tanıtıldı.
[Devamı]
450 bin kişi ne anlama gelir
23 Şubat 2007
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü" diye başlamıyor muydu, Charles Dickens "İki Şehrin Hikâyesi"ne? İşte şimdi de öyle bir zamanın içindeyiz. Hızlı bir dönüşüm sürecinin daha başındayız. 2001 krizinin ardından gelen göreli istikrar ortamı, memleket ekonomisini dünya ekonomisine daha bir sıkı bağladı. 1996 yılında imzaladığımız Gümrük Birliği anlaşması göreli istikrar ivmesiyle çalışmaya başladı. Memleket ekonomisinde değişimin kapıları ardına kadar açılıverdi. Zamanların en iyisi ve zamanların en kötüsü işte böyle başladı. Şimdi Türkiye'de halinden göreli olarak memnun olanlar olduğu gibi, halinden göreli olarak memnun olmayanlar da var. Diyeceksiniz ki, zaten hep öyle olmaz mı? Doğru. Ancak gelecekten umutlu olanlarla gelecekten umutsuz olanların gündemlerinin bir
[Devamı]