Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Siyasi gerilim endeksinde dibi ne vakit görürüz?
    Güven Sak, Dr. 04 Mayıs 2017
    “Şimdi artık gündem yine ekonomi olur mu?” Bana bugünlerde en çok bu soruyu soruyorlar. Ben de onlara, “Sizce siyasi gerilim endeksinde dibi ne vakit görürüz?” diyorum. Siyasi gerilim endeksi küresel, bölgesel ve yerel ölçeklerde, bir süredir olduğu gibi tavan yapmaya devam ederse, Türkiye ekonomisi ancak böyle yuvarlanır gider. Siyasi gerilim endeksi dip yaparsa, Türkiye ekonomisi temel göstergeleri sağlam olduğu için çıkış yolunu hızlı bulur. Bugün müsaadenizle, benim gibi suni gündemden usanmışlar için bir hakiki gündeme nasıl döneriz çerçevesi çizmeye çalışayım. Ben hareket alanını görüyorum ama siyasetin sağı solu belli olmuyor doğrusu. Gelin bir anlatayım. [Devamı]
    Artık dünkü güneşte bugünkü çamaşırlar kurutulabilir
    Güven Sak, Dr. 01 Mayıs 2017
    Doğrusu ya, ben, yine ilk rahmetli Demirel’den duymuştum lafı. “Dünkü güneşte bugünkü çamaşır kurutulmaz” dedi birden. O sıralar bu söze denecek bir şey yoktu. Ama bakın artık doğru değil. Teknolojik gelişme artık dünkü güneşte bugünkü çamaşırların kurutulmasına imkân sağlıyor. Dünya değişiyor. Ama biz hala bu teknoloji geliştirme işinde nereye odaklanacağımızı bilmediğimiz gibi, ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Bakın mesela teknolojik gelişme olsun diye zahir Mardin Mazıdağı’na entegre gübre tesisi yapana istisnai ödüller veriyoruz. Eti Bakır’ın Mardin yatırımına destek olmak için gereken Bakanlar Kurulu kararı 24 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Bana bir şeyi yine feci yanlış yapıyormuşuz gibi geliyor doğrusu. Derdimi anlatmak isterim. [Devamı]
    Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz
    Güven Sak, Dr. 24 Nisan 2017
    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), memleketin büyüme istatistiklerini 2016 yılında yeniledi. Milli gelir istatistiklerinin hesaplanma yöntemi değişti. Bana sorarsanız, değişikliği olabilecek en kötü zamanda yaptık. Derin bir siyasi belirsizliğe, bir de ekonomik belirsizlik unsuru ekledik. Hepimiz eski milli gelir serisinin hareketinin kendi işimizle olan bağlantısını az çok biliyorduk.  Şimdi artık bilmiyoruz.  Soru şudur: TÜİK bu değişikliği bu dönemde nasıl yapabildi? Bana sorarsanız, memlekette ekonomiden sorumlu güçlü bir bakan olmadığı için bu değişiklik bu dönemde böyle kolay gerçekleşebildi. Bana “TÜİK’in yaptığı değişiklik nasıl yorumlanmalı?” diye soranlara hep aynı şeyi söylüyorum: “Ankara’da ekonomiden sorumlu bir kaptan olmadığını gösterir.” Peki, şimdi artık bu durum değişir mi [Devamı]
    Biz milli araba derken, yakında dünyada araba kalmayacak
    Güven Sak, Dr. 17 Nisan 2017
    Ben, Tesla Model S’yi ilk olarak Londra’da gördüm. 2015 yılı Ekim ayındaydı. Dışarıdan bakıldığında, bildiğimiz arabaya pek benziyordu. İnsan, ön kaputu açınca farkı görüyordu. Ya da ben bakınca oradaki boşluğa şaşırmıştım. Motor küçülmüş, ufak bir aksesuar gibi duruyordu. Elektrikli araba pek sessiz bir seyre imkân sağlıyordu. Biz daha bildiğimiz otomobilin motorunu yapmayı öğrenemeden motor ufalmış gitmişti. Bakınca böyle düşündüğümü hatırlıyorum: “Biz daha milli araba filan derken, ortada araba kalmayacak galiba yakında”. Nitekim o yolda sanki hızla ilerliyoruz. Volkswagen’in dizel araçlar konusunda hepimizi kandırmış olması sanırım bu değişim sürecini daha da hızlandıracak. [Devamı]
    Hiç demiryolu haritasına baktınız mı?
    Güven Sak, Dr. 10 Nisan 2017
    Geçenlerde size bildiğimiz dünyanın otoyol haritasını göstermiştim. Avrasya’nın iki yakasında bir otoyol yoğunluğu gözlemleniyordu. Avrasya’nın ortası boştu. Türkiye de o boşluğa denk düşüyordu. Otoyollar açısından bakıldığında doğrusu ya, Avrasya’nın iki yakasını bir araya getirmek zor görünüyordu. Çin’in İpek Yolu projesine bu çerçevede bakmak ve Türkiye’nin otoyol haritasını bu çerçevede düşünmek gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum. Üzerinde yol olmadan, insanlara, “Bakın zaten Türkiye bir nevi köprü gibi bir ülke, Asya’yı Avrupa’ya bağlıyor” demenin hiçbir manası yok. Ama hala diyoruz. O gün gelen yorumların bir bölümü, bir de demiryolu haritasına baksak biçimindeydi. Gelin bugün birlikte, demiryolu haritasına bir bakalım. [Devamı]
    Riyad’da da Über
    Güven Sak, Dr. 06 Nisan 2017
    Geçen gün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daydım. İlk gün, gitmek istediğim binayı sokakta her yerden görebildiğimi anlayınca, istediğim yere yürüyerek gitmeye karar verdim. Buyrun ilk Riyad dersine: Riyad, yürünebilir bir şehir değil. Otelin önünden çıkıp yürümeye başladım. Gideceğim binayı da ötelerde görebiliyorum bir yandan. Bir süre gittikten sonra, birden üzerinde yürüdüğüm kaldırım ortadan kalktı,  Kral Fahd caddesinde yolun ortasından yürümeye başladım. Her yanı trafik. Binayı görüyorum ama hâlim pek iyi durmuyor doğrusu. Etraftan taksiler geçiyor ama Riyad’da hiç taksi deneyimim de yok. [Devamı]
    Sanayi 4.0 dedikodusu ile Sanayi 15’i ihmal ediyoruz
    Güven Sak, Dr. 03 Nisan 2017
    Şimdi herkes uzun bir süreden beri, bir şey yapmasa da, Sanayi 4.0 üzerine konuşuyor. Ama epeydir kimse Sanayi 15’ten bahsetmiyor. Halbuki ben Sanayi 15 ile Sanayi 4.0’ın kaderlerinin birbirine yakından bağlı olduğunu düşünüyorum. Sonuç odaklı olmayan Sanayi 4.0 muhabbetinin Sanayi 15 meselesini perdelemeye yaradığını düşünmeye başladım doğrusu. Yeni sanayi devrimini ciddiye almazsak, değil Sanayi 15, Sanayi 25’te bile bir yerimiz olmayacak. Neden? Gelin bir ne düşündüğümü anlatayım. [Devamı]
    Hiç otoyol haritasına baktınız mı?
    Güven Sak, Dr. 30 Mart 2017
    Ben Çin’e ilk kez 2014 sonunda gittim yanılmıyorsam. Dikkatimi çeken ilk husus Çin’in otoyolları oldu doğrusu. Kesinlikle Hindistan’dan farklıydı. Yeni Delhi’den Akra’ya, adına otoyol denilen bir bölüntülenmiş yoldan nasıl gittiğimi hatırlıyorum; etrafta motorlar, hayvanların çektiği araçlar, insanlar vardı. Hep bir yerleşim biriminin içinden sıkışık trafikte, yavaş yavaş geçiyorduk. Yol kocaman deliklerle doluydu. Aynı durum mesela Yemen’de, Aden’den Hudeyde’ye giderken de vardı. Çin altyapı sorununu çözmüştü. Hindistan çözememişti. Yemen’i tartışmaya eklemek bile hata olur zaten. [Devamı]
    Türkiye, neden yalnızca yakın ülkelere mal satabiliyor?
    Güven Sak, Dr. 27 Mart 2017
    Ben bugünlerde Türkiye’nin dış ticareti ile ilgili olarak TEPAV analistlerinin derlediği rakamlara bakıyorum. Doğrusu ya, bir örüntü görüyorum. Türkiye, Avrupa Birliği dönüşümü sayesinde yakın çevresine artık daha çok imalat sanayi ürünü satabiliyor. Ama ticaret menzili uzadıkça, uzaklardan gelenler bize mal satabilirken biz onlara satamıyoruz. Nedir? Türkiye’nin en çok dış ticaret açığı verdiği ülkeler listesinde uzak ülkelerin sayısı artıyor. Türk sanayiinin geleceğini tartışırken, ben, bu vakıa üzerinde dikkatle düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim doğrusu. Türkiye, neden sadece yakınındaki ülkelere mal satabiliyor? Neden uzaklara erişemiyor? Nedir bu, zenginleşme hayalimiz artık bir sınıra mı dayandı yoksa? Galiba evet. [Devamı]
    Kore yarımadasında işler yolunda gitmiyor
    Güven Sak, Dr. 23 Mart 2017
    Kore yarımadasında iş bu defa ciddi duruyor doğrusu. Kuzey Kore önce nükleer bomba yapımı konusunda mesafe almış olduğunu herkese göstermişti. Şimdi ise kıtalar arası balistik füze denemeleri yapmaya başladı. Aslında Kuzey Kore’nin bugünlerde yaptıkları öyle atla deve değil doğrusu. Nükleer bombalar ve kıtalar arası balistik füzelerle ilgili teknoloji 1940ların sonundan, 1950lerden kalma. Ortada öyle “milli bomba” yaptık diye sevinecek bir şey yok. Ama seviniyorlar işte. Ne yapsınlar? Sevinecek pek bir şeyleri yok garibanların. Teknoloji eski meski ama sonuç itibariyle baktığınızda hala yeterince öldürücü ve etkili. Ortadaki korkuların kaynağı da bu. Kuzey Kore rejimine öyle silah filan emanet etmek mümkün değil sonuçta. Ben, Kore yarımadasında işlerin bu kez hakikaten yolunda gidip gitmed [Devamı]