Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Büyüme nereye?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Ekim 2010
    2010 ve 2011 için yapılan büyüme tahminlerinde, çeşitli uzmanların kabaca anlaştıklarını söylemek mümkün. 2010 yılı için yüzde 7 dolaylarında bir büyüme hızı telaffuz edilirken, 2011 için beklenen büyüme hızı bunun yarısı kadar. Mesela IMF tahmini bu yıllar için sırasıyla yüzde 7.8 ve 3.6. [Devamı]
    Vergi yapımız
    Fatih Özatay, Dr. 25 Ekim 2010
    Kişiler arasındaki gelir farklılığına bakmadan, herkesten aynı oranda vergi alınmış olunuyor. Son elli yılda gerçekleşen büyüme hızının, Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arasındaki refah farkını kapatmaya yetmediğini daha önce bu sütunlarda çok okudunuz. Kapatmak bir tarafa, aradaki fark değişmeden kalmış. Statükoyu değiştirmek gerekiyor. Herhangi bir ülke için statükoyu değiştirmek zor. Çıkarları statükoya sıkı sıkı bağlı kesimler var. Bu bağ, reformlara karşı direnç yaratıyor. Bu direnci kırmaya cesaret etseniz bile statükoyu değiştirmek için yapmanız gerekenler kaynak gerektiriyor. Vergi adaleti yok Türkiye'nin bu açıdan bir şansı var. Vergi gelirlerimizin gayri safi yurtiçi hasılamıza oranı düşük. Mesela, 2007 yılında bu oran yüzde 23.7. Oysa AB ortalaması yüzde 39 düzeyin [Devamı]
    Şirketlerin ölçeği: Ortadoğu ve Avrupa
    Fatih Özatay, Dr. 24 Ekim 2010
    Ortadoğu'da adil sistem şirketlerin büyümesini engelliyor; sermaye birikimi olmuyor. Bugün bir söyleşiden söz etmek istiyorum. İktisat, İşletme ve Finans Dergisi'nin ekim sayısında Sayın Ali Bilge'nin Sayın Timur Kuran ile yaptığı söyleşiyi okumanızı tavsiye ederim. Timur Kuran, Ortadoğu'nun geri kalmışlığının nedenleri üzerinde çalışıyor. Söyleşi de bu çalışmanın sonuçları üzerine. [Devamı]
    Tarım istihdamına ne oluyor?
    Fatih Özatay, Dr. 21 Ekim 2010
    Tarladan alınan ürün artınca daha fazla mı eleman istihdam edilir? Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre temmuz dönemi işsizlik oranı yüzde 11.7 oldu. Son üç aydır işsizlik oranı bu düzeyde çakılı kaldı. Küresel kriz öncesinde işsizlik oranının en düşük olduğu ay nisan 2008 idi: Yüzde 10,0. Sonra bu oran hızla yükseldi ve Nisan 2009'da yüzde 14,8e çıktı. Kısacası, işsizlik oranında önemli bir azalma var, ancak bu oran hâlâ kriz öncesindeki düzeyinin 1,7 puan üzerinde ve son aylarda da kıpırdamıyor. [Devamı]
    Yüksek işsizlik sorunu
    Fatih Özatay, Dr. 20 Ekim 2010
    Küresel kriz döneminde istihdam verilerine ilişkin dikkat çekici bir özellik de tarım sektörünün istihdamında görülen hareketlerdi. Elimizde en son Temmuz 2010 verileri var. Karılaştırılabilir veriler ise en eski 2005 başına gidiyor.  Temmuz ayları dikkate alındığında, 2005 yılından 2008 yılına tüm sektörlerde gerçekleşen istihdam artışı 1,15 milyon kişi. Buna karşın, aynı dönemde tarım sektörü istihdamı 465 bin kişi azalmış. Azalma önemli ölçüde 2006'da gerçekleşmiş. 2007 ve 2008'de kayda değer bir değişiklik yok tarım sektörü istihdamında. [Devamı]
    2003-2010, önceki elli yıldan farklı mı?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Ekim 2010
    2003-2010 dönemindeki ortalama büyüme önceki 42 yıldaki büyüme ile aynı. Bu yıl yüzde 6,5 dolaylarında bir büyüme hızı tutturacağımızı düşünelim. Bu durumda 1960-2010 arasındaki elli yıllık dönemde ortalama büyüme hızımız yüzde 4,4 oluyor. Biraz geriye gidip dönemi 1950'den başlatırsam ortalama rakam yüzde 4,5'e çıkıyor. [Devamı]
    Statükoculuk kolay, marifet radikallikte
    Fatih Özatay, Dr. 17 Ekim 2010
    'An'a bakıp sevinebiliriz. Peki, son elli yıla bakarsak sevineceğimiz bir tablo var mı? 'Medyada Radikal Devrim'in ilk gününde insanın aklına şu soru geliyor: Türkiye Radikal'in medyada yapmaya soyunduğunu ekonomide yapmaya kalksaydı, ne yapması gerekirdi? Ama daha önce sorulması gereken şu: Gerçekten ekonomide bir devrime ihtiyacı var mı Türkiye'nin? [Devamı]
    Yeni bir seçim ekonomisi uygulama olanağı
    Fatih Özatay, Dr. 14 Ekim 2010
    Gelişmiş ülkeler küresel krize karşı 'çılgın' sayılabilecek parasal önlemler aldılar. Para bolluğu yarattılar ve faizleri çok düşük düzeylerde tuttular. Bunun sonucunda özellikle gelişmekte olan ülkelerin 'yükselen piyasa ekonomileri' olarak adlandırılanlarına bol miktarda kısa vadeli fon akmaya başladı. [Devamı]
    Hem kısa vadeli hem de geçici
    Fatih Özatay, Dr. 13 Ekim 2010
    Sermaye kontrollerine ilişkin son yıllarda yapılan çalışmalar, bu tür kontrollerin ülkelere gelen fonların vadesini değiştirmekte başarılı olduklarını gösteriyor. Kontroller sayesinde vade uzuyor. Öte yandan bu çalışmalar bu tür kontrollerin ulusal paraların değerlenmesini engellemekte pek de işe yaramadıkları sonucuna ulaşıyor. [Devamı]
    Geçici döviz girişlerine karşı yapılabilecekler
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ekim 2010
    Gelişmiş ülkelerin yarattıkları para bolluğu ve faizleri çok düşük düzeylerde tutmaları, bizim gibi ülkelerin başına bela. Onların başımıza açtıkları dertleri, öyle anlaşılıyor ki bundan sonra daha sık tartışacağız. Bizim gibi ülkelere kısa vadeli fon girişlerini arttırıyor bu olgu.Tasarruf açığı veren ülkelerin, yatırım düzeylerini büyüme hızlarından feragat etmeyecek bir düzeyde tutmaları için tasarruf açıklarını kapatacak yeni tasarruf alanları bulmaları gerekiyor. Kısa vadede, bunu gerçekleştirmenin bir yolu, yabancıların tasarruflarını çekmek. Bu nedenle, tasarruf açığı olan ülkeler için bu tür fon akımlarını kısıtlayacak sermaye kontrollerine gidilmemesi gerektiği belirtiliyor.Şu sıralarda karşı karşıya kaldığımız döviz girişleri iki nedenle büyüme dostu fon girişleri sınıf [Devamı]