Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Azalan ithalat talebi nasıl değerli liraya yol açar?
    Güven Sak, Dr. 04 Ağustos 2009
    Bu günler işte öyle günler. Bu günler ilk aklınıza gelen açıklamanın doğru olmama ihtimalinin yüksek olduğu günler. Bu günler hiçbir şeyin göründüğü gibi olmama olasılığının dikkate alınması gereken günler. Çünkü bu günler bizim alıştığımız günler değil. Böyle günlerde işe baştan başlamaktan başka bir çare yok. İlmek ilmek işlerin nasıl yürüdüğüne dair bir yeni yaklaşım örmek gerekiyor. İktisatla ilgili olarak yapılması gereken de bu. Biz daha önce böyle iktisadi kriz görmedik. Tedavinin başlangıç noktası hastanın hasta olduğunu kabul etmesidir. Ekonomide yeni olanın kavranmasının başlangıç noktası, dinamiklerine daha önceden alışmadığımız bir dönemin içinde olduğumuzu kabul etmektir. Çareyi bulmanın başlangıç noktası yeni bir çareyi aramaya başlamaktır. Ekonomide çareyi araman [Devamı]
    Kayıt dışı ve işsizlik
    Fatih Özatay, Dr. 03 Ağustos 2009
    Dünkü yazımda kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmenin Türkiye için giderek kaçınılmaz bir hal aldığı üzerinde durmuştum. Bu mücadeleyi başlatmanın yolu elbette vergi reformundan geçiyor. Böyle bir reformu gerçekleştirmenin önemli siyasi maliyetleri olabilir. Başka riskler de var siyasetçilerin böyle bir reforma başlamaları olasılığını azaltan. Kayıt dışında çalışan firmaların önemli bir kısmının verimli, yenilikçi, kaliteli üretim yapan şirketler olduğunu söyleyemeyeceğimiz açık. Mesela kayıt dışında çalışan şirketlerin normal yollardan banka kredilerine erişimi çok güç. Bu, tek başına onların küçük kalmalarına yol açan önemli bir engel. Eğer bu savımda bir yanlışlık yoksa kayıt dışındaki firmalarda çalışan işgücünün azımsanmayacak bir kısmının nitelikli olmadığını da kabul etmem [Devamı]
    11 maddede Merkez Bankası'nın enflasyon raporunun analizi
    Hasan Ersel, Dr. 03 Ağustos 2009
    Enflasyon Raporu-III'te Türkiye ekonomisinin 2012'ye kadar olan dönemde düşük büyüme performansı göstereceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca, son olarak, Mezkez Bankası mali disiplinin gözetileceğini ikna edici biçimde ortaya koyan bir programdan olumlu bir etki bekliyor.     Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), "Enflasyon Raporu 2009-III" adlı dokümanına dayanarak, önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerini ele almak istiyorum. Raporun bakış açısını, kendimce, maddeler biçiminde özetleyip, görüşlerimi aralara yerleştireceğim.   [Devamı]
    Kayıt dışından başlamak?
    Fatih Özatay, Dr. 02 Ağustos 2009
    Yurtiçi tasarruf düzeyimizi artırıcı ekonomi politikalarının neler olabileceği giderek daha yaygın biçimde tartışılıyor. Türkiye'nin daha yüksek düzeyde bir sürdürülebilir büyüme hızına ulaşması için radikal bir ekonomik dönüşümden geçmesi gerektiğini yazılarında sıkça vurgulayan ve bu amaçla özellikle mikro düzeyde gerçekleştirilebilecek çok sayıda reform alanı bulunduğunu belirten Korkmaz İlkorur da perşembe günü Radikal'deki köşesinde bu konuyu ele aldı. [Devamı]
    Bekleyişleri rastgele değişen bir toplum muyuz
    Hasan Ersel, Dr. 31 Temmuz 2009
    Sayın Şükrü Kızılot, 28 Temmuz 2009 tarihinde Hürriyet'te yayımlanan yazısında, ithalde alınan KDV rakamlarındaki hızlı yükselişe dayanarak ithalatın haziran ayında ciddi artış göstermiş olabileceğini belirtiyor. Haziran ayında ithalde alınan KDV bir ay önceye oranla yüzde 55,6 artmış! Dünya gazetesinde aynı tarihte yayımlanan bir habere göre ise önümüzdeki döneme ilişkin olarak bekleyişler karşılaştırıldığında bizler Avrupa ülkelerine oranla zaten daha az kötümsermişiz. Eurobarometre'nin yaptığı araştırmaya göre yüzde 44'ümüz çevrelerinden birilerinin işini kaybettiğini belirtmiş (bu oranın AB ortalaması yüzde 36 imiş) ama sadece yüzde 34'ümüz önümüzdeki dönemde istihdam konusunda "çok endişeli" olduğunu söylemiş. Oysa ilk çeyrekte bizim kadar, hatta daha az, darbe yemiş olan Avrupa ülkel [Devamı]
    Zaman kaybı
    Fatih Özatay, Dr. 30 Temmuz 2009
    Son iki yazımda, içinde bulunduğumuz keskin daralma dönemi geçtikten sonra sürdürülebilir büyüme hızımızı nasıl yükseltebiliriz sorusunun yanıtını aramaya başlamıştım. Ana hatlarıyla elbette. Dikkat ederseniz soru şu anda içinde bulunduğumuz daralmadan nasıl kurtulabiliriz ile ilgili değil. Soru sürdürülebilir büyüme hızı ile ilgili; dolayısıyla kısa vadeye odaklanmıyor. [Devamı]
    Değerli Türk Lirası işsizliği daha da artırır
    Güven Sak, Dr. 30 Temmuz 2009
    Hafta başı "Türk Lirası'ndaki değerlenmenin nedeni artan işsizliktir" diye başladık, bugün "değerli Türk Lirası işsizliği daha da artırır" diyerek devam edelim. Türkiye benzeri ülkeler açısından içinde bulunduğumuz ekonomik duraklama döneminin dinamiklerini anlamaya çalışalım. Anlamaya çalışalım ki, tedbir alabilelim. Hayat işte böyledir. Dünün en anlamsız argümanını bugün sizin ağzınıza yerleştiriverir. Zaman değişir, kavramlar mana değiştirir. Olan olur. Hatırlayacaksınız dün o içi boş "yüksek faiz düşük kur politikası" lafını gerine gerine tekrarlayanları. Oradan "değerli Türk Lirası sanayimizi bitiriyor" diye boş yere konuşurlardı. Bu arada Türkiye otomotiv ihracatçısı oluvermişti. Buyurun bakalım. Şimdi aynı laf artık bu sütundadır. Zaman değişmiştir. Dün yanlış olan bugün [Devamı]
    Değerli Türk Lirası'nın nedeni artan işsizliktir
    Güven Sak, Dr. 28 Temmuz 2009
    Ekonomide resesyon dönemlerine alışık değiliz. Hâlâ hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı tam olarak idrak edilebilmiş değil. Herkes, "Bir fırtınaydı, geldi ve gitti. Azıcık ıslandık" demek için umutla bekliyor. Ama bu arada değişeni fark edemiyor. Bakın, mesela bugünlerde Türk Lirası değerleniyor. Türk Lirası eskiden, Türkiye ekonomisine duyulan güven nedeniyle değerlenirdi. Hükümet politikalarının kredibilitesi arttıkça, Türk Lirası yabancı paralar karşısında değer kazanırdı. Bugünlerde Türk Lirası yine değer kazanıyor. Şimdi ne oluyor? Hükümetimizin uyguladığı politikalara duyulan güven mi artıyor? Yok canım, nereden çıkardınız? Bu olsa olsa bir oxymoron (içinde anlamı, çelişkili iki sözcük bulunan ifade) olurdu. Olmayan politikanın kredibilitesi mi olurmuş? Bugünlerde Türk Liras [Devamı]
    Devletten devlete kaynak aktarımı
    Fatih Özatay, Dr. 27 Temmuz 2009
    Dünkü sorumuz şuydu: 'Yeni finansal sistemde' dış kaynak daha az olacaksa, yüksek bir büyüme hızını nasıl elde edeceğiz? Finansal sistemden kasıt küresel finansal sistem. Bunun bir yolu yurtiçi tasarruf oranımızı artırmaktan geçiyor. İkincisi, yeni finansal sistemin bizim gibi ülkelere kaynak aktarma biçiminin tasarımında Türkiye olarak katkıda bulunmak gerekiyor. Üçüncü olarak da doğrudan rekabet gücümüzü ve kişi başına gelir düzeyimizi artıracak reformlar üzerinde yoğunlaşmak düşünülebilir. [Devamı]
    Artık ihracat kolay değil, ama vazgeçmek de olanaksız
    Hasan Ersel, Dr. 27 Temmuz 2009
    Artık dünya, ABD'nin dış ticaret açıklarına dayalı bir biçimde büyümeyecek. Dış ticaret, her ülkenin cari açığının eskiye oranla çok daha dikkatle gözetim ve denetim altında tutulduğu bir dünyada yapılacak. Kabaca, ne kadar ihracat, o kadar ithalat.   Önce bir bilgi vereyim: Daha önceki yazılarımda, Caroline Van Rijckeghem ve Murat Üçer tarafından Türkiye'de tasarruflar üzerine yapılan çalışmanın Türkçesinin de yakınlarda yayımlanacağını belirtmiştim. TÜSİAD-KOÇ Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu, geçen hafta içinde bu değerli çalışmayı web sitesine koydu. Adresi şöyle: Caroline Van Rijckeghem ve Murat Üçer: "Türkiye'de Tasarruf Oranının Evrimi ve Başlıca Belirleyicileri: Doğru Politikalar İçin Çıkartılacak Dersler http://www.ku.edu.tr/ku/images/EAF/rr0903.pdf Başta bu çalışma olmak üz [Devamı]