Olumluluğun temeli var mı?
18 Mayıs 2009
Son günlerde hem küresel kriz hem de Türkiye ekonomisi hakkında olumlu yazıların sayısı artmaya başladı. Bu köşede de olumlu yorumlanabilecek birkaç yazı çıktı. Olumlu olmak hoş elbette, tabii ki temeli olmalı bu olumluluğun. Dibi görmek iyi bir şey; işlerin daha kötü gitmeyeceğini gösterir. Ama öte yandan şu da gerçek: Diyelim ki 2009'un ilk çeyreğinde ekonomimiz yüzde 12 oranında daraldı. İkinci çeyrekte varsayalım ki daralama hızı yüzde 6, üçüncüde de yüzde 2 oldu. Bu durumda, evet ilk çeyrekte dibi görmüş oluyoruz, ama ekonomi önemli miktarda küçülmeye devam ediyor. Üçüncü çeyrekte de yüzde 12 küçülmediğimiz için sevinelim mi (olumlu görüş), yoksa küçülme devam ettiği için yerinelim mi (karamsar görüş)? Soru: Mahkûm muyuz bu kısırlığa?
[Devamı]
Ucuzlayan otomobil, artan işsizlik
17 Mayıs 2009
Geçen sonbahardan beri üzerinde duruyorum. Sadece ben değil, başkaları da: İşsizlik yardımından yararlanmanın kolaylaştırılması, yararlanma süresinin artırılması, işsizlik yardım miktarının gözden geçirilmesi, işsizlerden özellikle vasıfsız olanlara yönelik beceri artırma eğitimlerine ağırlık verilmesi üzerinde.
[Devamı]
Vergi indiriminin etkileri
14 Mayıs 2009
Motorlu taşıt araçlarına uygulanan özel tüketim vergisi 16 mart tarihinde alınan bir kararla indirildi. Üç ay yürürlükte kalacak bu karar sonucunda motor hacmi 1600 cc'den küçük otomobillerde ve kamyonetlerde oluşan fiyat düşüşü Otomotiv Sanayicileri Derneği mart bültenine göre yüzde 14'e yaklaşıyor. Geriye kalan araçlarda ise yüzde 1-6 arasında fiyat indirimi sağlanıyor alınan kararla.
[Devamı]
Dibi görmüş olabileceğimize dair...
11 Mayıs 2009
Bugün de olumlu gelişmelere bakmaya devam etmek istiyorum. Yine cımbızla ayıklama operasyonu yapmak gerekiyor; olsun, olumlu gösterge bulalım da ayıklama zahmetine katlanırım. Bu seferki cımbızla olumlu gösterge ayıklama operasyonu dış göstergeler için. Geçenlerde ekonomist Robert Gordon ilginç bir yazı yayımladı. ABD devresel hareketlerinin dönüm zamanlarını belirleme komitesinde 1978'den bu yana çalışıyor. Bu konuda bilinen akademik yazıları da var. Kısacası, bu alanda bir uzman. Bu sıralarda en çok gereksindiğimiz şey de uzman görüşleri. Gelin beraberce bakalım bu uzmanın görüşlerine. Yazı, 'dibi gördük mü?' sorusunun yanıtını arıyor. Bunu farklı biçimlerde yapmak mümkün. Başımıza gelen belaların baş sorumlusu olduğu için finansal sektörde toparlanma başlayıp başlamadığını sor
[Devamı]
Olumlu göstergeler
10 Mayıs 2009
Bugün anneler günü, bunca karamsar yazıdan sonra biraz da olumlu gelişmelere değinmek gerekir. Bakalım neler bulacağım. En azından ne yapacağımı biliyorum: Geçmişe ilişkin verilerle ilgilenmeyeceğim. Tamam, mart ayında da sanayi üretimi düştü, falan, ama bunda bir yenilik yok; öyle olacağını herkes biliyordu, bekliyordu.
[Devamı]
Bankalararası davranış farklılığı
07 Mayıs 2009
Küresel kriz ekonomimizi dört ayrı kanaldan etkiliyordu. Bunlardan bir tanesi de yurtiçindeki bankaların kredi musluklarını kısması şeklinde ortaya çıkıyordu. Bugün banka gruplarına göre kredi açma davranışına bakmak istiyorum.
[Devamı]
Çin'in işi kolay da, ya Türkiye'ninki?
04 Mayıs 2009
Küresel kriz çoğu gelişmekte olan ülkenin büyüme modelini gözden geçirmesi gerektiğini ortaya çıkardı. Alın mesela ihracata çok duyarlı ekonomileri. Kriz, küreselse, bir de uzunca bir süre hüküm sürüyorsa, bu ülkeleri derinden etkiliyor. Dışarıya mal satamıyorlarsa, büyüme hızları önemli ölçüde düşüyor.
[Devamı]
Orta vadede biz daha çok etkileneceğiz
03 Mayıs 2009
Küresel kriz üzerine son günlerde internette yer alan yazılara şöyle kısaca bir göz atılınca iki unsur dikkat çekiyor. Birincisi, reel sektörde toparlanmaya yönelik ilk işaretlerin gelmekte olabileceğini vurgulayan görüşler. Dikkat ederseniz oldukça muğlâk bir ifade kullandım, Türkçeyi biraz da zorlayarak; 'gelmekte olabileceğini', ama ne yapayım ki yorumlar da bu ifade gibi.
[Devamı]
İhracatımız 2010'da da sorun yaşayabilir
30 Nisan 2009
Bugün nisan ayının son günü. Diğer bir ifadeyle yılın üçte biri geride kaldı. Henüz küresel krizin Türkiye ekonomisini daraltıcı etkisini azaltıcı dişe dokunur bir ekonomik program açıklanmadı. Hatırlarsanız TEPAV'ın hazırladığı kriz raporunda yer alan tüm önlemler mart ayında alınsaydı bile büyüme hızında 1.9 puanlık bir iyileşme söz konusu oluyordu: Yüzde 5.5 olarak öngörülen küçülme hızı, o önlemler sayesinde yüzde 3.6'ya düşüyordu.
[Devamı]
Küreselleşmenin zararları (2)
27 Nisan 2009
Küreselleşmenin zararları diye başlık atıyorum iki gündür. Oysa zararından çok yararı olduğunu düşünüyorum. Ülkeler arasında dış ticaretin giderek artması, tedarik zincirlerinin eklemlenmesi, hatta finansal sermaye akımının artması ve akışkanlık kazanması...Evet, 'hatta' dedim. Çünkü küreselleşmenin bu biçiminin oldukça tehlikeli olduğunu da biliyoruz. En azından Türkiye'de yaşadığımız krizler bize bunu gösterdi. Yetmedi, şimdi yaşadıklarımız bir daha gösteriyor.
[Devamı]