30 yıldır devam eden sıkıntı
02 Eylül 2007
Geçen bir yerlerde okumuştum. Tam da benim durumuma uyuyor. İnsan yaşlandıkça daha fazla anı anlatmaya başlarmış. Bir de bugün pazar; üstelik tatildeyim. Zinhar yaşın önemli bir rolü yok, daha çok son iki nedenle elbette, biraz geriye gideyim, izninizle.
[Devamı]
'Bu satırların yazarının' tedirginliği
30 Ağustos 2007
Ankara'da yaşamak son aylarda bana yeni bir hobi kazandırdı: Televizyon kanallarında hava durumunu izlemek, sesi kapalıysa ekranda bulut, bulutun altında da yağmur damlaları resmi aramak, televizyonda izlediğinle yetinmemek, sık sık gökyüzüne bakıp havanın kapayıp kapamadığını anlamaya çalışmak. Ancak, gökyüzüne bakıp yağmurun olası öncü göstergelerini ararken, güneş gözlüğünü çıkarmayı unutmamak gerekiyor. Öncü göstergeniz yanlış sinyal verip fena halde hayal kırıklığı yaratabiliyor.
[Devamı]
Geçerli parayı basan likiditeyi de verir
27 Ağustos 2007
Dünkü yazıda, son tutsat krizinde ortaya çıkan likidite sıkışıklığı sırasında dünyanın önde gelen merkez bankalarının sergilediği tavır ile bizim Merkez Bankası'nın (MB) 2000-2001 krizi sırasındaki tavrı arasındaki farklılığın nedenlerini sorgulamaya başlamıştım. Farklılık şu: Son günlerde büyük merkez bankalarının sisteme önemli miktarda likidite verdiklerine şahit olduk. Oysa MB bizim krizimiz sırasında aynı tavrı sergilememişti. MB'nin o dönemdeki bu tavrının arkasında muhtemelen iki neden bulunduğunu sanıyorum.
[Devamı]
FED'in şimdiki tavrıyla MB'nin 2000-2001'deki tavrı: Neden farklı?
26 Ağustos 2007
Son tutsat krizi sırasında ortaya çıkan likidite sıkışıklığı, dünyanın önde gelen merkez bankalarının müdahalesine yol açtı. ABD Merkez Bankası'nın reeskont kredisi faizini düşürme kararı öncesinde sisteme önemli miktarda likidite verildiğini gördük. Oysa bizim Merkez Bankası (MB) 2000-2001 krizi sırasında sisteme (gerekli) likiditeyi vermemekle suçlandı. İki tavır arasındaki farklılığın akılcı (rasyonel) bir nedeni var mı?
[Devamı]
Tutsatın ortaya çıkardığı foya
23 Ağustos 2007
Türkiye ekonomisi normalleşme yolunda çok önemli adımlar attı. Dışsal şoklar yokken, bu koşullarda 'yüksek faiz düşük kur' söyleminin komikliği ortaya çıkmıyor. Zira giderek artan miktarda sermaye geliyor; kurlar aşağıya iniyor. Bunlar olurken de, enflasyonun ileride izleyeceği yol hakkındaki öngörüler enflasyon hedefi ile uyumlu değilse, Merkez Bankası'nın (MB) politika faizi görece yüksek kalıyor. Sadece 'sonuçla' ilgilenenler de 'yüksek faiz düşük kur' politikası uygulandığını iddia ediyorlar.
[Devamı]
Kıssadan hisse
20 Ağustos 2007
Dün ayrıntılı biçimde ele almaya çalıştığım ABD Merkez Bankası'nın (FED) son kararıyla uluslararası piyasalar haftayı toparlanarak kapattı. Ancak piyasalardaki büyük çalkantının temel nedeni hâlâ orta yerde duruyor. Bu nedenle bu çalkantının ne boyutlara ulaşacağı ve ne kadar süreceği hakkında şimdiden bir yargıya varmak çok zor.
[Devamı]
Son gelişmeler
19 Ağustos 2007
Cuma günü ABD Merkez Bankası (FED), 2001'den bu yana ilk defa önceden ilan edilen tarihlerin dışında yaptığı bir toplantıda faiz değişikliği kararı aldı. Bu değişiklik, 10 yılı aşkın bir süredir FED'in asıl politika faizi olan 'FED hedef faizi'nde değil de iskonto penceresinden kullandıracağı krediler için geçerli olan faiz haddinde yapıldı. Bu da bir başka yenilik oldu.
[Devamı]
Tutsat, hedge fonları ve M. Gökçek
16 Ağustos 2007
Bloomberg'in internet sayfasında dün çıkan habere göre, Basis Sermaye Fon Yönetimi Şirketi, ABD tutsat piyasasındaki sorunlara bağlı olarak sahip olduğu hedge fonlarından birinin zararının yüzde 80'e ulaştığını açıklamış. Bir ay önce aynı şirketin yaptığı açıklamadaki zarar tahmini ise yüzde 50 düzeyindeymiş. İşin bir başka ilginç boyutu da bu şirketin çok değil bir ay önceki kredi notunun beş yıldız olması. Habere göre bu (en yüksek) notu veren Standard ve Poor's.
[Devamı]
ABD tutsat (mortgage) piyasası
13 Ağustos 2007
Ya yıllık gelirlerinin yeterli olmaması ya da kredi sicillerinin kirliliği nedeniyle normal koşullarda kredi alamayacak kişilere de kredi açılabiliyor ABD'de. Bu kredilerin önemli bir kısmı ev kredisi. Bu kredilerin riski yüksek, dolayısıyla faizleri de yüksek. Bir diğer önemli nokta da bu kredilerin önemli bir kısmının değişken faizli olması. Yani, piyasa faizleri yükseliyorken, bu tür kredileri alanların ödemeleri gereken faizler de yükseliyor.
[Devamı]
Kardeşim, daha yazıyı yeni yazmıştık; birazcık olsa da uslu uslu otursanıza!
12 Ağustos 2007
Geçenlerde eski yazılarımın bir kısmına şöyle bir göz attım. Dikkatimi çeken özelliklerden bir tanesi çoğu yazı başlığının soru biçiminde olmasıydı. Perşembe günkü yazının başlığını da 'Nihayet MB'nin işi kolaylaşıyor mu?' şeklinde tasarlamıştım (MB'den kasıt Merkez Bankası). Eski yazılardaki soru çokluğundan etkilenmiş olacağım ki, başlığı 'MB'nin işi nihayet kolaylaşıyor' biçimine dönüştürdüm.
[Devamı]