Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    2009 bütçe tasarısı TBMM'de güçlendirilmelidir
    Güven Sak, Dr. 04 Kasım 2008
    Bugünlerde dünyamız olağanüstü bir dönemden geçiyor. İktisadi sistemimizin kalbinde yangın var. Yangının kendisi halen kontrol altına alınmadı ama gidişat öyle gösteriyor ki, yakında alınacak. Ancak iş orada bitmeyecek. Yangının yol açtığı hasar bir süre daha herkesi etkilemeye devam edecek. Türkiye yangından doğrudan etkilenmedi ama dolaylı olarak etkilenecek. Şimdilerde her ulus devlet kendi ekonomisini yangının ikincil etkilerinden korumak için tedbir üzerine tedbir düşünüyor. Şimdi zaman ülkenin üretim kapasitesini bu olağanüstü dönemden en az hasarla çıkaracak tedbirleri alma zamanıdır. Burada alınacak önlemlerin, öyle hemen en kolay akla geliverdiği gibi, para politikası alanı ile bir alakası yoktur. Yapılması gerekenler doğrudan maliye politikasıyla, bütçe ile alakalıdı [Devamı]
    Bir musibet...
    Fatih Özatay, Dr. 03 Kasım 2008
    Uç örnekler vermek, gerçekçi olmasalar da çoğu zaman çetrefilli konuların anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu çerçevede baktığınızda krizlerin bir yararı var: Görünürde apaçık olduğu düşünülen, dolayısıyla da tersine görüş belirtildiğinde karşıdakini ikna etmekte çok zorlanılan bazı ilişkilerin göründüğü gibi olmadıklarını sergilemek. Bir musibet bin nasihattan iyidir misali... [Devamı]
    Bankaların kredi açmasını etkileyen faktörler nedir
    Hasan Ersel, Dr. 03 Kasım 2008
    Türkiye'de şirketlerin finansman kaynaklarının en önemlisi banka kredileri. Bu nedenle bankaların kredi açma davranışını etkileyen etmenlerin neler olduğunu bilmek önem kazanıyor. Bu konuda bir fikir edinebilmek için Türkiye'de bankaların 2001 krizi sonrası kredi piyasasındaki davranışlarına ilişkin izlenimlerimi aktarmak istiyorum. 1) İlk üzerinde durmak istediğim nokta, Türkiye'de kredi arzını artırmanın, kredi faizini yükseltmekten geçmediği. Türkiye'deki bankaların kredi faizlerinde aşırı yükselme olduğunda (örneğin kamu menkul kıymetlerinin faizlerine oranla), bundan kredi piyasasında riski yüksek müşterilerin arttığı sonucunu çıkardıkları görülüyor. Bu durumda bankaların faiz-getirili aktifleri içinde kredilerin payı azalıyor. Buna iktisatta kredi tayınlaması (credit rati [Devamı]
    Ne yapmalı? (3)
    Fatih Özatay, Dr. 02 Kasım 2008
    Pehlivan tefrikasına dönmeye başladı. Olsun; bugün de 'ne yapmalı?' yazılarına devam. Tefrikalarda arada özet olur; ben de yapayım. Yine ikili ayrımda ele alıyoruz sorunları: Yangın ve durgunluk... [Devamı]
    Neredeyiz?
    Güven Sak, Dr. 01 Kasım 2008
    Türkiye hâlâ IMF ile ne yapacağına karar vermiş gibi görünmüyor. Her kafadan IMF ile anlaşma konusunda bir laf çıkıyor. Söze, genellikle "Türkiye'nin şimdilik IMF'nin parasına ihtiyacı yok ama..." diye başlanıyor sonra neden bir anlaşmanın iyi olduğu gayet incelikli bir biçimde vurgulanıyor. Söze şöyle bir "Türkiye ekonomisi aslında gayet sağlam durumda" diye başlanıyor sonra bir "..ama.." eklenip yola devam ediliyor. Argüman böyle başlayıp devam edince, hükümetin IMF ile neden bir anlaşma yapması gerektiği bir türlü tam olarak anlaşılamıyor. Bu arada Sayın Başbakanımız, bir yandan, "IMF'ye ümüğümüzü sıktırmayız" diyor ve özellikle vurguluyor, "bize, klasik anlaşma önermeyin" diyor, öte yandan ise "Biz IMF düşmanı değiliz" diye özenle altını çiziyor. Gelin bugün isterseniz şu I [Devamı]
    Banka kredilerinin ticari kredi yaratma etkisi
    Hasan Ersel, Dr. 31 Ekim 2008
    Bir ülkede banka kredilerinin GSYH oranı ne gösterir ve ne göstermez? Sadece bu göstergeye bakarak bankacılığın aracılık faaliyetlerinin büyüklüğü hakkında bir yargıya varmak ne kadar doğrudur? Bu sorular üzerinde düşünmeye yardımcı olmak üzere Tablo 1'de Türkiye ve Mısır'ın son iki yılda banka kredisi/GSYH oranları veriliyor. Görüldüğü üzere Mısır'da banka kredilerinin/GSYH oranı Türkiye'nin epeyce üstünde. Buna bakıp, "Türkiye'de şirketler kesiminin özkaynak açısından Mısır şirketlerinden daha güçlü olduğu" sonucunu mu çıkaracağız? Yoksa "Mısır bankacılık sistemi kredi sağlamak açısından Türkiye'den çok daha gelişmiştir" biçiminde bir yargıya mı varacağız. (Tabii bu ikinci sonuca varırken her iki ülkede de tüketici kredilerinin toplam içindeki payının sonucu değiştirmeyecek düz [Devamı]
    ABD Merkez Bankası neden bizi seviyor
    Güven Sak, Dr. 31 Ekim 2008
    Eskiden hayat bu kadar karmaşık değildi. Şirket ve banka bilançoları bu kadar iç içe geçmemişti. Kriz dediğiniz bir dizi çevre ülkede olurdu. Etkisi yerel kalırdı. Bu algılamayı sorgulattıran ilk uluslararası finansal kriz 1997 yılındaki Asya kriziydi. İşte o kriz, iktisat literatürüne "bulaşma etkisi" diye bir kavram sokmuştu. Krizlerin ortada hiçbir mesnedi yok iken, yalnızca bilançolar iç içe geçmiş diye bir ülkeyi etkileyebileceğini bize ilk Asya krizi gösterdi. 2007-08 krizi ise bizim ilk küresel krizimiz. Bunun böyle olduğunu artık biliyoruz. Daha doğrusu bildiğimizi düşünüyorduk. Ama evvelki gün ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bir dizi ulusal merkez bankasına kısa vadeli dolar kredisi açmak için oluşturduğunu açıkladığı mekanizmaya ne diyorsunuz? IMF de aynı anda kendisinin [Devamı]
    Ne yapmalı? (2)
    Fatih Özatay, Dr. 30 Ekim 2008
    Reklamda şöyle diyordu sanırım: "Bir fikrim geldi." Görülmemiş boyuttaki kriz nedeniyle tüm internette 'uçuk-kaçık' fikirler havada uçuşuyor. 'Bu satırların yazarı' neden geri kalsın ki? Öyleyse, geçen hafta başladığım 'ne yapmalı' türünden yazılara devam... Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisini zor günler bekliyor. Özellikle yurtdışı kredi kanallarının kurumaya yüz tutması şirketlerimizi etkileyecek. Bankacılık sektörümüz eskisi kadar dış kaynak bulmakta zorluk çekecek. Bu durumda şirketlerin finansa erişimleri her zamankinden daha zor olacak. [Devamı]
    Merkez Bankası'na yeni bir görev düşmektedir
    Güven Sak, Dr. 28 Ekim 2008
    Bu kriz, öncekilere benzemeyen, bir krizdir. Öncekiler deyince, niyetimiz, işi, kapitalist üretim tarzının başlangıcına kadar filan götürmek değil. Niyetimiz son derece operasyonel. Bu kriz, 2004 yılındaki, 2006 yılındaki çalkantılara hiç ama hiç benzemiyor. Daha ciddi. Ciddi kriz deyince, kolektif hafızamızda yer eden 2001 krizidir. Bu kriz, 2001 krizi benzeri sonuçlara yol açabilecek potansiyele sahip bir krizdir. Öncelikle üzerinde mutabakat sağlanması gereken iki mesele vardır: Bunlardan ilki işin ciddiyeti ile ilgilidir. İş ciddi ise üzerine ciddiyetle eğilmek gerekir. Bu kriz, ciddiyetle ele alınması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir krizdir. Bu ilk noktadır. İkincisi ise ortada 2001 krizi benzeri sonuçlara yol açabilecek potansiyel bir tehdit vardır. İş, 2001 yılındaki [Devamı]
    Hâlâ bekliyoruz...
    Fatih Özatay, Dr. 27 Ekim 2008
    Düzenleme ve denetimin çok az olduğu zengin fonları diye tanımlayabileceğimiz 'hedge fonlarının' sahne almasını izliyoruz son zamanlarda. Ama ne sahne alış... Bazı haber başlıkları şöyle:"Fona para yatıran yatırımcıların paralarını geri çekmek istemeleri nedeniyle 'zengin fonları' varlıklarını korkunç bir hızla nakde çevirmeye çalışıyorlar. Bu olgu piyasada büyük bir satış dalgası yaratıyor. Fonların varlıklarının haziran ayından bu yana yüzde 32 oranında azaldığı tahmin ediliyor. Sağlıklı olan zengin fonları bile satış baskısı ile karşı karşıya."Aynı zamanda 'carry trade' işlemiyle uğraşanlar da zorda: Düşük faizli para birimi cinsinden borçlanıp (Japon yeni), bu paraları yüksek faiz elde edilebilecek para birimine çevirip (Yeni Zelanda parası diyelim), o para birimi cinsinden t [Devamı]