Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Topyekûn hücum
    Fatih Özatay, Dr. 25 Aralık 2008
    Şu gerçeğin altını çizmek gerekiyor: Talep daralması, kredi daralması ve ekonomiye duyulan güvenin azalması ayna anda varlar ve birbirlerini besliyorlar. Geldiğimiz noktada 'talebi mi artırsak', yok sadece 'şirketler kesiminin krediye erişimini kolaylaştıralım' veya 'IMF parası gelir, dertler biter' lüksüne sahip değiliz. [Devamı]
    Ne demek piyasada para dönmüyor
    Güven Sak, Dr. 25 Aralık 2008
    Geçen salı "Boş lafı bırakalım, ne yapmak gerektiğine bir bakalım" demiştik. Bu çerçevede, işe şirketler kesiminden başladık. Aslında el atılacak tek kesim şirketler kesimi değil elbette ama geçen hafta buradan başladık artık. Öyle görünüyor ki, içinde bulunduğumuz koşullar öncelikle şirketler kesimini, istesek de istemesek de, üzülsek de üzülmesek de etkileyecek. Bugüne kadar, kibar kibar, teknik teknik "Kredi kanalının tıkanmasını önlemek önemlidir" dedik, kimse bir şey anlamadı. Bu nedenle artık somut somut ne olacağını anlatma zamanı. İlk örneği hatırlıyor musunuz? Sorumuz gayet basitti: "Bankalar şirketlere, 'Aldığınız kredi karşısında verdiğiniz teminatlar artık yeterli değil. Ya ek teminat verin ya da aldığınız kredinin bir bölümünü kapatın' derse ne olur" diye sorduk. İ [Devamı]
    Şirketler kesimine nasıl kaynak aktarılır
    Güven Sak, Dr. 23 Aralık 2008
    IMF İcra Direktörü Dominique Strauss Kahn geçen gün İspanya'da üç noktanın altını çizdi: Birincisi, bankacılık sistemini yeniden işletmek için, koordineli bir biçimde, bankalar yeniden sermayelendirilmeliydi. İkincisi, yaklaşan depresyona karşı, genişletici maliye politikası zamanıydı. Bunu yapabilme kapasitesi olan herkes kamu harcamalarını genişletmeye bakmalıydı. Üçüncüsü, yükselen piyasa ekonomilerine fazla sorup sorgulamadan likidite desteği sağlanmalıydı. IMF İcra Direktörü'nün yukarıdaki açıklaması esasen sırtımızdan aşağıya soğuk ter boşanmasına neden olmalı. Biz IMF'den böyle açıklamalar duymaya alışık değiliz. Ne yapalım ki, alışık olmadığımız şartlar altındayız. Kimsenin sizin yerinize düşünecek vakti olmadığı böyle bir zamanda, herkesin, kendi şartlarını, kendi başı [Devamı]
    ‘IMF light’a ek ne yapabiliriz?
    Fatih Özatay, Dr. 22 Aralık 2008
    IMF  ile anlaştınız. Piyasada söylenen rakam dolaylarında, hatta daha fazla tutarda kredi aldınız. Diyelim bu miktar 30 milyar dolar. Çok güzel; bekleyişler bozulmadı, hata beklenenden fazla kaynak geldiği için olumluya da döndü. Üstelik üzerinde anlaştığınız program 'IMF light' da olsa, en azından anlaşma süresince uygulayacağınız ekonomik programınızın uluslararası ölçütler açısından kabul edilebilir bir program olmasını da garanti altına aldınız. Bu da güzel. [Devamı]
    Kamu harcamasına dayalı çözüm yıllarca süren istikrarsızlık getirir
    Hasan Ersel, Dr. 22 Aralık 2008
    Krize karşı kamu harcamalarını artırmak Türkiye'de cari açığın çok artmasına, eflasyonist baskı ve faizlerin artmasına yol açabilir. Sadece kamu harcamasına dayalı çözüm yıllarca süren istikrarsızlığa yol açabilir. Kriz dediğimiz olayın belirgin özelliği "algılanan" belirsizliğin çok artmasıdır. İnsanlar ve firmalar, önlerini göremedikleri için ihtiyatlı adım atmaya başlarlar; hatta düşmemek için, yerlerinden kımıldamamaya çalışırlar. Böyle olunca, onları harekete geçirebilmek için kollarına girip, yürümelerine yardım etmek gerekir. Tabii bunu yapabilecek birisinin de olması koşuluyla... İşte devletin rolü burada ortaya çıkıyor. Devletin önünü herkesten daha iyi görebileceğine inananlar olabilir ama işin aslı pek de öyle değildir. Sadece, eğer devlet yeterince güçlüyse, bir kişi [Devamı]
    ‘IMF light’ dertleri bitirecek mi?
    Fatih Özatay, Dr. 21 Aralık 2008
    Yapılan açıklamalara göre IMF ile anlaşmak üzereyiz. Bu kısa vadeli bir anlaşma olacak ve IMF'den önemli bir kaynak sağlanacak. Muhtemelen bu program kamu harcamaları açısından biraz daha esnek olacak, faiz dışı fazla hedefini iddialı bir düzeyde tutmayacak ve çok fazla yapısal önlem diye diretmeyecek. Bu programa 'IMF light' diyelim.Peki, bu anlaşma derdimize deva olacak mı? 19 ekim tarihli yazımdan alıntıyla başlayayım. Aşağıda söyleyeceklerim ve bir süre daha bu köşede okuyacaklarınız o yazıdaki şu üç paragrafta saklı çünkü: [Devamı]
    IMF, ABD'ye para verir miydi
    Güven Sak, Dr. 20 Aralık 2008
    ABD Merkez Bankası (FED) faiz oranlarını sıfıra indirdi. Ayrıca kendi bilançosundaki büyümenin uzun süreli bir adım olduğunu duyurdu. FED'in bilançosu son bir yılda yaklaşık üç katı arttı. Şimdi bu artışın kısa süreli olmadığı, devam ettirileceği açıklandı. "Bu ne anlama gelir" sorusunu isterseniz şöyle soralım: ABD hükümeti, şu anda yapmakta olduklarını sıralayıp, IMF'ye başvursaydı, bir anlaşma imzalayabilir miydi? Hayır, imzalayamazdı. Peki, ABD hükümeti eğer dolar basmıyor olup da dış finansman için IMF'ye muhtaç olsaydı, bu zor şartlar altında, ne yapmalıydı? Önce bugün yaptıklarını yapmaya başlayıp, sonra IMF'nin kapısını çalmalıydı. Bugünün konusu tam da budur: IMF, bu dönemde akıl almak için hiç de iyi bir adres değildir. Bugünlerde, IMF'ye gidenin ne istediğini baştan [Devamı]
    Ekonomideki duraklama ve küresel kriz
    Hasan Ersel, Dr. 19 Aralık 2008
    Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte (2008-III) sadece yüzde 0,5 büyüdü. Basında bu sonucu küresel krizle ilgilendiren başlık ya da ifadeler yer aldı. Acaba öyle mi? Öyle ise bu dönemde küresel ekonomideki hangi gelişmeler, hangi yollarla Türkiye'yi etkiledi? Üç kanaldan söz edilebilir: Dış ticaret, finansman ve bekleyişler. En önemli kanal olarak dış ticaret görünüyor. İhracatımız 2008-III'te, 2007'nin aynı dönemine oranla, yüzde 36,6 artmış. Hiç de kötü değil. İthalat da yüzde 31 artmış. Finansman kanalında bir sorun olup olmadığına bakayım dedim. Cari açığımız 2007'nin aynı dönemine oranla yüzde 17,2 artmış. Övünülecek bir şey değil elbette. Ama bu açıdan da 2008-III'te değişen bir şey yok gibi görünüyor. Öte yandan ödemeler dengesinin finans hesabına baktığımızda, yurtdışından [Devamı]
    Mahkûm değilken mahkûm nasıl olunur?
    Fatih Özatay, Dr. 18 Aralık 2008
    Kabul etmek gerekir ki çok eğlenceli bir ülkede yaşıyoruz. Televizyonu açıyorsunuz, bir bakıyorsunuz siyasi parti liderleri arasında hararetli bir tartışma. 2009 bütçesi üzerinde konuşmuşlar. 'Muşlar', çünkü oturup da görüşmeleri izleyecek vakit yok, sabah haberlerindeki özetlerden söze ediyorum. [Devamı]
    Amerika'nın yüz yılı onun bestelerinde hayat buldu
    Hasan Ersel, Dr. 16 Aralık 2008
    Büyük Amerikalı besteci Elliott Carter 100 yaşında. Bir asırlık ömrüne rağmen üretmeyi sürdüren Carter için düzenlenen doğum günü konserinde Boston Senfoni Orkestrası bestecinin Interventions adlı yeni bir yapıtını icra etti. "Büyük Buhran'ın benim üzerimde ya da öğrencisi olduğum Harvard'a doğrudan bir etkisi yok gibiydi. Gazeteden olup bitenleri okuyordum. Yaşam ise eskisi gibi devam ediyordu. Dileğim bu krizde de öyle olması!" Bu sözler bundan tam 100 yıl önce 11 Aralık 1908'de New York'ta doğan büyük Amerikan bestecisi Elliott Carter'a ait. Carter, ileri yaşına rağmen dünyada olup bitenleri yakından izliyor. Bununla da kalmıyor, yeni yapıtlar besteliyor. Carter'ın 100. doğum yıldönümü için düzenlenen konserlerde piyanist Daniel Barenboim'a James Levine yönetimindeki Boston [Devamı]