Yunanistan ve küresel kriz
18 Aralık 2009
Dubai olayının hemen arkasından Yunanistan'da olup bitenler gündeme oturdu. Ancak arada ciddi bir fark var. Dubai'de ortaya çıkan sorunu hiç olmazsa bir boyutuyla küresel krize bağlamak olanaklı. Oysa Yunanistan'da olay farklı. Bu ülkede işlerin kötüleşmesi, küresel krizle çok daha az ilgili. Anlaşıldığı kadarıyla küresel kriz dişlerini geçirmeden çok önce Yunanistan'da kamu dengesi açıklanana oranla çok daha bozukmuş. İktidar değişikliği bu durumun açığa çıkmasını sağlamada önemli bir etken olmuşa benziyor. Yunanistan'da durumun ciddi olduğu anlaşılıyor. Kamu açığının GSYH'ye oranı yüzde 12.7'ye tırmanmış. Resmi işsizlik oranı yüzde 9,1. Ancak Yunanistan Çalışma Bakanı, Avrupa Birliği'nin finanse ettiği işsizlerin kamu hizmetlerinde çalışmasını sağlamaya yönelik programın geçen ay sona er
[Devamı]
Net hata noksan ve 2010 büyümesi
17 Aralık 2009
Çok sayıda kişi Türkiye'nin 2010'da yüzde 3.5-5 arasında bir yerde büyüyeceğini belirtiyor. Bu aralığın alt sınırını eylül ayında kamuoyuna açıklanan Orta Vadeli Program çiziyor. Farklı bir ifadeyle, analistler resmi tahmine göre daha iyimserler. Ben de kasım ayı ortasında bir dizi yazı ile büyüme tahmini yapmış ve iyimserler kervana katılmıştım. Sözünü ettiğim yazılardaki büyüme tahmini yüzde 3.8-4.9 arasındaydı.
[Devamı]
Çek Kanunu toparlanmayı yavaşlatır mı
17 Aralık 2009
Başlıktaki sorunun cevabı evettir. Gelin bakın neden hal böyledir. Vaziyet aynen o ifadedeki gibidir: "Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşelidir." İyi niyetle başlatılan bir düzenleme çabası olumsuz sonuçlar üretmeye adaydır. 2007 yılından beri bu hükümet acaba kaç tane bu tür sakarlık yapmıştır? Sayısı galiba çoktur. Bazı işler yalnızca niyetiniz halisane diye olumlu sonuçlar vermez. Tevekkülden önce "Bu iş nereye gider" diye azıcık düşünmek gerekir. Kıssadan hisse budur ve en başta söylenmesinde fayda vardır.
[Devamı]
Kapasite kullanımını daha doğru ölçebiliriz
14 Aralık 2009
Son aylarda kapasite kullanım oranlarına (KKO) ilişkin açıklanan veriler bizleri şaşırtıyor. Şu anlamda: Belli bir aya ait KKO o ayın sanayi üretimi verilerinden bir ay önce açılanıyor. Kasım ayında yapılan açıklamaya göre, içinde bulunduğumuz yılın ekim ayına ait KKO, bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 4.9 puan düşmüştü. Oysa geçen hafta içinde ekim ayı sanayi üretimi açıklandı. Buna göre sanayi üretimi bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla yüzde 6.5 arttı.
[Devamı]
2010'da ne olacağını kimse bilmiyor
14 Aralık 2009
Merkez Bankası (TCMB), Ekim 2009 için ödemeler dengesi tahminlerini yayımladı. Kasım 2008 ile Ekim 2009 arasında geçen 12 aylık süre, kabaca küresel krizin Türkiye'yi en çok etkilediği 12 aylık dönem olarak düşünülebilir. Bunu, kolaylık olması için, "kriz dönemi", Aralık 2007-Kasım 2008 dönemini de, "kriz öncesi dönem" olarak adlandıracağım. Yıllıklandırılmış verilere bakarak kriz döneminde ödemeler dengesindeki gelişmeleri ele almak istiyorum. Kriz döneminde cari açığımız 11,4 milyar dolar olmuş. Oysa kriz öncesi dönemde cari işlemler açığımız 44 milyar dolardı. Bu sonuca yol açan dış ticaret açığımızın hızla düşmüş olması. Bu düşüşün büyük ölçüde ithalât harcamalarımızdaki düşüşün (yüzde 34), ihracat gelirlerimizdeki düşüşten (yüzde 24) daha fazla olmasıyla sağlandığı malum. Cari açığımı
[Devamı]
Kapasite kullanım oranları neden şaşırttı bizleri?
13 Aralık 2009
Bu hafta önemli veriler açıklandı. En şaşırtıcı veri ekim ayı sanayi üretiminden geldi. Bir ay önce açıklanan ekim ayı kapasite kullanım oranları ile tutarsız çıktı sanayi üretim artışı. Zira ekim ayında, bir yıl öncesinin aynı dönemine göre sanayide kapasite kullanım oranı 4.9 puan düşmüştü. Oysa hafta içindeki açıklamaya göre, ekim ayında yine bir yıl önceki ekim ayına göre sanayi üretimi yüzde 6.5 arttı.
[Devamı]
Türkiye COP15'te neyi hedeflemektedir
12 Aralık 2009
COP15'in ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği konferansları serisinin on beşincisi Kopenhag'da (COP15) devam ediyor. Toplantı iki nokta üzerine odaklanıyor: Birincisi, güzel mavi küremizi daha uzun bir süre türümüz için yaşanabilir kılabilmek için bu gezegen üzerinde, bugünkü hayat tarzımızın neden olduğu, yıllık karbon emisyonlarına bir sınır getirmek. İkincisi ise mevcut hayat tarzımız her yıl artan oranda karbon emisyonuna neden olduğuna göre hayat tarzımızdaki değişikliğin getireceği faturayı kimin, nasıl üstleneceğine bir karar vermek. Bu kararlar verilebilecek mi? Galiba hayır. Aslında Kopenhag Zirvesi'ne doğru gidilirken buradan, Kyoto Protolü'nün yerini alacak bir anlaşmanın çıkabileceğine inanılıyordu. Anlaşma çıkmayacak ama nereye
[Devamı]
En çok hangi ülkelere ihracat yapıyoruz
11 Aralık 2009
TÜİK'in yayımladığı 2009'un ocak-ekim dönemi ihracat rakamlarına göz atalım. En çok ihracat yaptığımız ilk beş ülkenin ocak-ekim dönemleri itibariyle ihracatımız içindeki payları ve geçen seneden bu yana olan değişim aşağıdaki tabloda özetleniyor. Göze ilk çarpan noktaları şöyle özetleyebiliriz:
[Devamı]
Maliye politikası faizi nasıl yükseltir?
10 Aralık 2009
Tüm Yunan halkından özür dilerim. Bu arada kredi notu veren kuruluşlara da teessüflerimi bildiririm. Yahu bu kadar da çabuk tekzip edilir mi insan! Tamam, uyarımı dikkate alıp gereğini yapacaksınız elbette, ama bu kadar da acele edilir mi? Ne olacak şimdi, bazı adaları dışında hiç görmediğim Yunanistan'a nasıl ayak basacağım şimdi? İnsan bir iki hafta bekler kardeşim.
[Devamı]
Finansal Krizler ve Türkiye' kitabını okudunuz mu
10 Aralık 2009
Okumakta fayda var. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir finansal kriz olarak başlayan 2008 krizi, bizim buraya bir reel sektör krizi olarak geldi. Suyun öte yanında başlayan kasırga, aheste aheste bizim kıyılarımıza kadar ulaştı. Biz öyle "Acep bu ne ola ki?" diye bakar ve uzaktan kasırgaları izlemekten kaynaklanan engin deneyimimizle "Canım, ille de üstümüze gelecek değil ya, teğet de geçebilir" diye ıslık çalarken fırtınaya yakalandık. Yakalandığımız fırtına, alıştığımız krizlere benzemiyordu. Peki ama bizim alıştığımız krizler nasıldı? Bunun farkı nereden kaynaklanıyordu? Bu krize karşı yapabileceklerimizi yaptık mı? Yapabilecek olup da yap(a)madıklarımız nelerdi? Bundan sonra bizi neler bekleyebilir? Bu tür soruların cevapları Fatih Özatay'ın "Finansal Krizler ve Türkiye" b
[Devamı]