Arşiv

  • Temmuz 2024 (12)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    Çakma bütçe yegâne mali kuralımızı da yutuyor
    Güven Sak, Dr. 16 Haziran 2009
    Aynen şaka gibi. Vaziyet aynı o Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi cereyan ediyor. Biz 2009 yılı bütçesindeki hızlı bozulmaya bakıp, "Bugünkü açıkların nasıl telafi edileceğini ortaya koyan bir mali kural gerekir" derken buyurun buradan yakın bakalım: Hükümetimiz yürürlükteki tek mali kuralı da delmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bir yasa taslağı gönderdi. "Torba yasa" olarak anılan kanun tasarısının 31. maddesi uyarınca, 4749 Sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Kanunu ile getirilen "borçlanma limiti"nin beş katına kadar yükseltilmesi gündemde. Tasarı TBMM Bütçe Plan Komisyonu'ndan genel kurula doğru ilerliyor. Şaka hazır genel kurula doğru gelirken gelin ne düşündüğümüzü söyleyelim: Bu yaklaşım iyi değildir. Gelin bakın neden kötüdür? "4749 Sayılı Kamu Finans [Devamı]
    Pakistan anormal değil ama talihsiz bir ülkedir
    Güven Sak, Dr. 13 Haziran 2009
    Pakistan'ın Peşaver kentindeki Peshawar Continental Oteli; Balahisar Kalesi'ne komşu, Hayber Geçidi'ne yakındı. Pakistan en son haberlerde yine baş sıradaydı. Peshawar Continental bir intihar saldırısına sahne olmuştu. Ölü sayısı 10'u, yaralı sayısı ise 75'i aşmıştı en son. Otelden geriye ise sadece bir yıkıntı kalmıştı. Halbuki Peşaver yakınlarındaki Svat Vadisi eskiden bölgenin İsviçresi olarak bilinir ve doğal güzelliği ile anılırdı. Şimdi doğal güzellik ve turizm konuşulmaz oldu. Bırakın ülke dışından gelen turistleri, iç turizm bile yüzde 85 oranında azaldı. Şimdi artık bölgenin otel ve kulüpleri sıfır rezervasyonla çalışıyor. Pakistan'da yaşanan dramı hiç izliyor musunuz? İzlemekte ve anlamaya çalışmakta fayda var. Pakistan'ın Afganistan sınırında olup bitenler hepimizi [Devamı]
    Kredi garanti mekanizması gerekli ama yeterli değildir
    Güven Sak, Dr. 11 Haziran 2009
    Geç kaldı ya da zamanında alındı. Elbette tartışılabilir. Ancak böyle bir tartışmanın şehvetinin gözümüzü kapatmaması gerekir. Bu noktada önemli olan bir dizi tedbirin alınmış olmasıdır. Krize karşı etkili olabilecek bir dizi tedbirin alınmış olması alınmamış olmasından daha iyidir. Ayrıca Sayın Babacan'ın bu hafta sonundan başlayarak yaptığı konuşmalarda çizdiği portre de son derece olumludur. Hoş bir fark yaratmaktadır. Kollektif olarak ülkenin her tarafında hissedilen bir sorunu açıklıkla ve cesaretle tartışmak iyidir. Bugün müsaadenizle alınmakta olan tedbirler üzerinde durmaya başlayalım. İlk olarak ise, bize kalırsa amaca uygunluk açısından en ön sırada yer alması gereken kredi garanti mekanizmasından başlayalım. Bize göre bu tedbir gerekli, ama yeterli değildir. Gelin ba [Devamı]
    Hacer-ül-esas hangisidir
    Güven Sak, Dr. 09 Haziran 2009
    Eskiden Amazon bölgesine dair haberler olurdu gazetelerde. Her zamanki Batılı kendini bilmişliğini yansıtan haberlerde "Amazon'da uygarlıktan nasibini almamış, dış dünyada neler olup bittiğini bilmeyen bir yeni kabile daha bulunduğu" söylenirdi. Hiç böyle bir hayat nasıl olabilir diye merak ettiniz mi? Merak etmeye gerek yok zaten hep birlikte tam da içinde yaşıyoruz. Öyle böyle değil, en az 2006'dan beri, vaziyetimiz esasen öyle. Mavi yerküremizdeki yaşamı değerlendirmekte olan bir uzaylı gözlemci grubu, etrafa biraz baktıktan sonra Türkiye'ye gelse ne düşünürdü? Sosyal örgütlenmemiz üzerine kocaman kocaman çalışmalar yapmak gerekirdi. "Hizmet etmek için seçim kazanmaya çalışmaktan hizmet etmeye fırsat bulamayan" bir yaşam formuna dönüşmüyor muyuz giderek? Dönüşüyoruz. Yönetic [Devamı]
    Bakalım dans nasıl olacak?
    Güven Sak, Dr. 06 Haziran 2009
    Bu günlerde Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) gidenler, yapılmakta olan yolların hemen kıyısında, elden geçirilmekte olan köprülerin en görünen yerinde ve de nerede bir kamu kaynaklı aktivite varsa orada hep aynı türden bir levha görüyorlar. Üzerinde kocaman kocaman "Krizle mücadele programı çerçevesinde çıkarılan Yeniden Yapılanma Kanunu ile aktarılan fonlardan finanse edilmektedir" diye yazıyor. Neden böyle yapıyorlar? Bir şeyler yapıldığını geniş toplum kesimlerinin gözüne sokmak için öncelikle. İkincisi, herkese kendine güvenini ve heyecanını yeniden kazandırmak için. Üçüncüsü ise elbette mali genişleme vasıtasıyla iç talebe destek olsun, krizin sebep olduğu hasar sınırlandırılsın diye. Türkiye'de "Kriz varsa çare de var" seferberliğini tam da bu çerçevenin içinde değerl [Devamı]
    Peki, bizim şirketlerimiz ne durumda?
    Güven Sak, Dr. 04 Haziran 2009
    Dünya Bankası haziran ayının ikisinde Latin Amerika ile ilgili bir açıklama yayımladı. Gördünüz mü? Mealen şöyle: Bundan önceki krizlerle kıyaslandığında Latin Amerika bu krizde iyi gidiyordu. 2009 yılı için bölgenin yüzde 0,9 küçülmesi bekleniyordu. Latin Amerika'da büyümenin başlangıcı ve toparlanma, gelişmiş ülkelerdeki toparlanmayı takip edecekti. Latin Amerika, bundan önceki krizlerle aksine, bu kez gelişmiş ülkelerdeki eğilim olumluya döndüğünde, trendi rahatlıkla takip edebilecekti. Durum böyleydi, çünkü Latin Amerika kriz öncesinde "yağmur yağarken bir kenara toplamış ve daha sonra tasarruf ettiği tutarı ekonomik destek paketleri ile doğru bir biçimde harcamaya başlamıştı." Bizim Dünya Bankası açıklamasından anladığımız budur. Şimdi isterseniz bu açıklamanın eşliğinde T [Devamı]
    2010 yılını düşünürken neleri dikkate almak gerekir
    Güven Sak, Dr. 02 Haziran 2009
    Bugünün iktisat politikası tartışmasındaki sığlık size de son derece can sıkıcı gelmiyor mu? Bakın hâlâ ne tür önlemler almamız gerektiğini tartışmıyoruz. Artık 2009 yılının haziran ayındayız ve Türkiye'de iktisat politikası tartışmasının "IMF ile anlaşalım"- "yok canım, önce o bizim şartlarımızı kabul etsin" münazarasına sıkışmış olması aklı başında herkesin içini sıkmalıdır. Sayın Başbakanımızın iki arada bir derede sürekli olarak "IMF işinde daha durun bakalım. Hele bir şartlarımızı kabul etsinler" demesinin hiçbir anlamı yoktur. Uyandırdığı tek his, "Hangi şartları, kardeşim" sorusudur. Bakın etrafta onun da bir cevabı yoktur. Siz bir müzakere yapıldığını düşünüyor musunuz? Biz zannetmiyoruz. İşten anlayan, meseleyi bilen hiçbir yetkilinin açıklama yapmıyor olması nedeniyl [Devamı]
    Gelelim sevilen iktisatçılar bahsine
    Güven Sak, Dr. 30 Mayıs 2009
    Bir süre önce "kimse iktisatçıları sevmiyor" diye başlamıştık ama iki yazıdan sonra lafı bir yere bağlamadan bırakmıştık. Müsaadenizle bugün vazifemizi yerine getirelim. İlk önce işe Andres Velasco ile başlayalım. İşte size başarılı ve de ülkesinde sevilen bir iktisatçı. Ama merak etmeyin, geçen yıl en nefret edilenler listesinde birinciliğe güreşirdi. Bu neyi gösterir? Herkesin bilmediği konularda çok konuştuğunu olsa olsa. Şili'de de öyle, burada da öyle. Andres Velasco bu hafta Wall Street Journal'ın orta sayfasındaydı. Bu aralar herkes onu çok seviyor. Bir iktisatçı için bu aralar bulunmaz bir nimet. Bakın Moody's, Şili'nin kredi değerliliği notunu daha yeni yükseltti. Herkes aşağı doğru giderken herkes "ABD'nin notu ne zaman aşağıya doğru revize edilecek?" diye merak ederke [Devamı]
    'Kriz varsa, çare de var'
    Güven Sak, Dr. 26 Mayıs 2009
    Üreten Türkiye Platformu "Kriz varsa çare de var" genel başlıklı bir iletişim kampanyası başlattı. Üreten Türkiye Platformu'nun başını Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) çekiyor. TOBB'un yanı sıra Hak-İş, Türk-İş, TESK, TİSK, Kamu-Sen, TÜSİAD, MÜSİAD ve TİM de platforma dahil. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, isteyen herkesin platforma katılabileceğini özellikle vurguladı. Platform, "Kriz varsa, çare de var" diyerek öncelikle iç pazarın önemini vurgulayan bir açıklama yaptı. "Eve kapanma, pazara çık" dedi. Bunu tüketicileri hedef alarak söyledi. Kampanyanın bundan sonraki aşamalarında toplumun diğer kesimlerine yönelik mesajlar da açıklanacak. İç pazar odaklı bakış açısı ise bu kriz için son derece uygun duruyor. Şimdi gelin, bugün, "Kriz varsa, çare de var" kampanya [Devamı]
    2010 nasıl olur?
    Güven Sak, Dr. 23 Mayıs 2009
    Artık mayıs ayını da bitirmekte olduğumuza göre 2009'u bırakıp 2010'u düşünmeye başlamakta fayda var. Siz hiç düşünmeye başladınız mı "2010 nasıl olacak" diye? Gelin bugün beraber düşünmeye başlayalım. İnsan düşünmeye başlayınca, etrafında olup bitenleri daha iyi değerlendirmeye başlıyor. Böyle bir değerlendirme nasıl yapılır? İlk soru şu olabilir: 2009'dan 2010'a doğru giderken ekonominin temel parametreleri neler olabilir? Bize kalırsa ilk parametre ekonomimize yabancı tasarruf girişinin artmaya başlaması olabilir. Uluslararası finansal piyasaların istikrara kavuşmaya başlamasıyla tedrici olarak, fon akımları yeniden başlayabilir. Peki, bunun sonucu ne olacaktır? Bu gelişmenin sonucu bankaların elindeki dağıtılabilir fon miktarının artması olacaktır. Bu, ilk bakışta iyidir. [Devamı]