Tam da şimdi ihtiyacımız vardı...
26 Ocak 2009
Küresel sarsıntı, derken büyük deprem, sonraları ise küresel kriz ve resesyon... Bunların dilimize pelesenk olması çok eski değil. Oysa mesela 2007'nin büyük bir kısmında ve 2006'da Türkiye'nin nasıl da yeni bir reform dalgası yaratmaya ihtiyacı olduğunu yazıp çiziyorduk.
[Devamı]
Uçuk kaçık bir takım gereksinimi
25 Ocak 2009
Bu krizin bizim açımızdan en sevimsiz yönlerinin başında kontrol edemediğimiz ve edemeyeceğimiz büyük bir belirsizlik yaratması geliyor. Önlem üzerine önlem alınıyor tüm dünyada. Buna karşın bir türlü karamsar hava dağılmıyor. Dağılmaya başlar gibi oluyor; en fazla birkaç hafta sürüyor. Sonra yeni olumsuz haberler çıkıyor, şu ya da o zor duruma düşüyor, tekrar tüm küreyi yeni bir karamsarlık havası kaplıyor. Yarının ne getireceği hakkında büyük belirsizlik anlamına geliyor bu.Türkiye açısından bu krizin 2001 krizinden temel farklarından bir tanesi de bu. Uygulayacağımız ekonomi politikaları ile bu belirsizliği ortadan kaldırmamız mümkün değil. Elbette, bu belirsizliğin vereceği hasarı azaltabiliriz doğru politikalarla, ama o belirsizlik de orada öyle duracak gibi görünüyor. Oysa
[Devamı]
Bütüncül yaklaşım gereksinimi
22 Ocak 2009
Dört ay önce de doğruydu ama bugün için daha da doğru: İçinde bulunduğumuz kriz ortamında tekil çözümlerden umut beklememek gerekiyor. Ortada birbirleriyle ilişkili sorunlar var, karşı kıyıya (2010)'a geçmek için bunların tümünü dikkate alan, bütünüyle çözmese bile ki bu hayalcilik olur, bu sorunları hafifletmeye çalışan bir ekonomik programa ihtiyaç var. Sorunları bir kez daha tekrarlarsam, daha anlaşılır olacak.
[Devamı]
Karşı kıyıya köprü arayışı
19 Ocak 2009
Küresel krizin Türkiye'yi dört ayrı kanaldan etkileyeceğini defalarca bu köşede okudunuz. Bunlardan ilk üçü olan dış kredi azalmasına, iç kredi daralmasına ve ekonomiye duyulan güvenin düşmesine karşı alınabilecek önlemler var; bunları da sık sık tartıştık bu sütunlarda. Buna karşın, dördüncü kanalın olumsuz etkisini gidermek, diğer bir ifadeyle ürettiğimiz mallara olan yurtdışı talebin azalmasını önlemek için kısa dönemde yapabileceğimiz fazla bir şey yok.
[Devamı]
Kaybedilmiş iki yıl
18 Ocak 2009
Biliyorum, son zamanlardaki yazılarım biraz iç karartıcı oluyor ama ne yapayım ki durum böyle. Sadece bizde değil tüm dünyada. Bizdeki ek iç karartıcılık henüz kapsamlı bir ekonomik program açıklamamış olmamızdan kaynaklanıyor. Tek tük bazı önlemler alındı, ek olarak Merkez Bankası rahatlatıcı kararlar açıkladı, ama diğer ülkelerin yaptıkları ile karşılaştırıldığında bunlar yetersiz. Bu olgu elbette yazılara daha fazla karamsarlık olarak yansıyor.
[Devamı]
Biraz geometri: Çember ve kiriş
15 Ocak 2009
Not: Teğet, çember üzerindeki bir noktadan geçen doğrudur. Çember üzerindeki iki noktayı birleştiren doğru parçasına kiriş denir. En uzun kiriş ise çemberin merkezinden geçen kiriştir. Yani, gün gelir, teğet evrilip kirişe dönüşebilir. Kirişin ise ne yapacağı hiç belli olmaz, kalkıp çemberin merkezinden de geçebilir.
[Devamı]
İyimser büyüme tahminleri
12 Ocak 2009
Küresel büyüme tahminleri sürekli aşağıya çekiliyor. Mesela, IMF bu ay içinde açıklayacağı yeni tahminlerin bir öncekine kıyasla daha düşük büyümeye işaret edeceğini belirtti geçenlerde. Türkiye'nin 2009 büyüme hızına ilişkin yapılan tahminler ilk yarıda küçülme olacağını gösteriyorlar. Üçüncü çeyrek büyümesinin yüzde 0 dolayında kalacağını, son çeyrekte ise hızlı bir toparlanma gerçekleşeceğini vurguluyorlar. Yılın tümü için yapılan tahminlerin orta noktası yüzde 0-0.5 aralığında. Elbette daha düşük, ya da daha yüksek büyüme hızı bekleyenler var. Ancak, bu aralığın altında bir büyüme olma riskinin daha kuvvetli olduğu üzerinde genellikle görüş birliği mevcut.
[Devamı]
Ocak ortasında hâlâ edilgenlik
11 Ocak 2009
Üretim hızla baş aşağı gidiyor. 2009 yılında ne oranda büyüyeceğimize dair yapılan tahminler sürekli aşağıya çekiliyor. Büyüme bir tarafa, ekonomimizin daralma riski oldukça arttı. Peki, böyle bir durumda ne yaparsınız? Bir alternatif hiçbir şey yapmamak olabilir. Neden böyle edilgen bir tavır takınılacağına dair birçok neden sayabilirim; yedi tanesiyle yetineyim.
[Devamı]
IMF’nin ‘ne yapmalı’sı
08 Ocak 2009
Hay Allah, ne olacak şimdi? Daha son yazının 'mürekkebi kurumadı'; 'Ben demiştim'in çeşitli ifade biçimleriyle aklın sıra eğlenmeye kalkarsan böyle olur işte. Ama ne yapayım ki "ben demiştim". Vallahi de demiştim. Üstelik sadece 'ben' dememiştim, 'biz' de demiştik. 'Başkaları' da...
[Devamı]
Köpüren köpükler
05 Ocak 2009
ABD'de konut piyasasında oluşan köpük patladı ya, artık sağımız solumuz 'köpükçüler' oldu. Amanın da Türkiye'de nasıl da köpük oluşmuşmuş da, işte "bakın görün nasıl patlarmış" da, hah işte öyle İsa'nın doğumundan bu yana 'yanlış para politikası uygulanırsa' olacağı buydu da, falan.
[Devamı]