Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Sızdırma tasarımı çok sorunlu
    Fatih Özatay, Dr. 11 Aralık 2008
    IMF  ile yapılan görüşmeleri basına sızdıran 'yüksek düzey bürokrat' ya çok eğleniyor, ya da tasarım yeteneği çok zayıf, 'sızdırma biçimi' bizde 'kandırılıyoruz' duygusunu anında uyandırıyor. Geçenlerde 'yüksek düzey bürokrat'tan naklen, IMF'nin, 2009 enflasyon hedefinin yüzde 13-14 düzeyine çekilmesini istediğini okuduk. O zaman bu çok 'komik' gelmiş, IMF ile yapılan görüşmelere ilişkin 'yüksek düzey bürokrat'a atfen çıkan haberlerin üzerinde durmamaya karar vermiştim. Ama bu bayram günü şeytan dürttü, ben de bir şeyler karalayayım istedim. [Devamı]
    Kredinin önemi
    Fatih Özatay, Dr. 08 Aralık 2008
    Bir ekonomideki kredi miktarı ve artış hızı ile büyüme hızı arasında çok yakın bir ilişki var. Milli gelirin yaklaşık yüzde 70'i özel kesimin tüketim harcamalarından oluşuyor. Tüketici kredileri olmasa, özel kesimin tüketim harcamaları sadece tüketicilerin o dönemdeki gelirine ve geçmiş birikimlerine bağlı olacak. Oysa tüketici kredisi varsa, gelecekte elde edileceği düşünülen gelire bağlı olarak şimdiden kredi alıp harcama yapmak mümkün oluyor. Dolayısıyla tüketici kredileri, özel tüketim harcamalarının cari dönemdeki gelir ve onda ortaya çıkan dalgalanmalar tarafından kısıtlanmasının önüne geçiyor. [Devamı]
    Vay, bu ne kontrol kabiliyeti!
    Fatih Özatay, Dr. 07 Aralık 2008
    2009 büyüme hızımız üzerine bir tartışmadır gidiyor. 2009 bütçe çalışmalarında bu hız yüzde 4 olarak saptandı. Daha sonra basında IMF'nin büyüme hızının yüzde 2'ye çekilmesini istediği, bu nedenle de IMF ile anlaşma yapılmaya yanaşılmadığı haberleri çıktı. Şimdi de 2009 büyüme hızımızın yüzde 0 olarak belirleneceği haberlerini okuyoruz. Biliyorum, artık nereden biliyorsam; sizler de en az benim kadar merak ediyorsunuz. Sayın ve sevgili büyüklerimizden son günlerde duyduklarımız, bir de üzerine bu haberler elbette bu yaman merakın nedeni. Dilimin ucuna gelip de bir türlü soramadığım, bu köşede yazmam için ise parmaklarımın uçlarının klavyenin tuşlarına dokunmasının yeterli olduğu soru şu: [Devamı]
    Beklenenler ne yazık ki gerçekleşiyor
    Fatih Özatay, Dr. 04 Aralık 2008
    Şöyle bir durum düşünün: Döviz kuru artıyor, faizler yükseliyor ve borsa endeksi aşağıya gidiyor. Bu gelişmeler bazı şirketleri, mali yatırımcıları ve tüketicileri olumsuz yönde etkiliyor. Elinde tuttuğu hisseyi satıp bir şeyler satın almak isteyen zararlı çıkıyor. Kur yükselişi döviz cinsinden borçları olanların canını sıkıyor. Faiz artışı da değişken faizle borçlanmış olanları ya da yeni kaynak arayışındakileri üzüyor. [Devamı]
    Kredi muslukları kesiliyor
    Fatih Özatay, Dr. 01 Aralık 2008
    Perşembe günü, şirketler kesiminin yurtdışından borçlanmasına ilişkin verileri vermiştim. İlk dokuz ayın verileri, toplam net borçlanmada son üç ayda belirgin bir düşüşe işaret ediyordu. Bu düşüşe karşın, küresel krizin Türkiye'ye temel olumsuz etkilerinden birisi olması beklenen ve 'dış kredi musluklarından giderek az su akması' şeklinde ortaya çıkacak gelişmenin henüz uzağında olduğumuzu da ortaya koyuyordu bu veriler. [Devamı]
    Küresel sermaye bolluğu ve büyüme
    Fatih Özatay, Dr. 30 Kasım 2008
    2002'den 2007 sonlarına kadar küresel likiditenin (sermaye akımlarının) son derece arttığını biliyoruz. Bu bolluğun ve beraberinde gözlenen düşük küresel faizlerin bizim gibi ülkelerin bu dönemde hızla büyümesinin arkasındaki temel neden olduğu sık sık vurgulanıyor. Bazı yorumlarda iş daha da ileriye götürülüyor ve Türkiye'nin bu dönemde gösterdiği performansın sadece küresel likiditede gerçekleşen bolluğa bağlı olduğu belirtiliyor. [Devamı]
    Şirketler ve dış kredi kullanımı
    Fatih Özatay, Dr. 27 Kasım 2008
    Türkiye'nin küresel krizden olumsuz etkilenmesi temelde üç kanal yoluyla gerçekleşecek: Birincisi, şirketler kesiminin hem dış dünyadan hem de içeride bizim bankalardan kredi kullanması zorlaşacak. Bir ölçüde tüketiciler için de geçerli bu. İkincisi, kurdaki artışa rağmen ihracatımız azalacak. Zira sattığımız malları alan ülkelerde gelir düzeyi, dolayısıyla da talep düşüyor. Üçüncüsü, belirsizliğin son derece yaygın olduğu bu ortamda bir de yöneticilerimiz geminin dümeninde olduklarını hâlâ göstermedikleri için ekonomimize duyulan güven azalıyor. [Devamı]
    Son faiz kararı hakkında
    Fatih Özatay, Dr. 24 Kasım 2008
    Son faiz kararı üzerine ben de bir şeyler söyleyeyim. Gerçi perşembe günkü yazım da faiz indirimi üzerineydi, ama o yazı Merkez Bankası'nın (MB) faiz kararı alınmadan önce yazılmış ve Radikal'e gönderilmişti, ayrıca da "MB ne yapacak?" sorusuyla ilgili değildi. Türkiye ekonomisinin şu anda içinde bulunduğu durumun gelecek aylarda önlem alınmazsa daha olumsuz yönde gelişeceğini düşünen yorumcuların bazıları faizlerin düşürülmesini tavsiye ediyorlardı. Sözünü ettiğim perşembe günkü yazım bunun tek başına neden işe yaramayacağı üzerine odaklanmıştı. [Devamı]
    Trafik ışıkları sönünce
    Fatih Özatay, Dr. 23 Kasım 2008
    Sabah işe yetişmek için acele ediyorsunuz. Çok sayıda taşıtın yol almaya çalıştığı bir kavşağa yaklaştınız. Trafik ışıkları görüş mesafenize girdi; eyvah, yanmıyorlar bu sabah. Bol korna sesi gelmekte kavşağa açılan caddelerden. Tıkanmış trafik. Bekliyorsunuz, bekliyorsunuz; açılmadı yol bir türlü. Dayanamadınız indiniz araçtan; ne olduğunu anlamak istiyorsunuz hiç olmazsa. [Devamı]
    Faiz indirimi
    Fatih Özatay, Dr. 20 Kasım 2008
    Atlantik kıyılarından buralara doğru gelen kasırga çok yaklaştı. 2007'de büyüme hızımız düşük bir düzeyde gerçekleşti. 2008 bu açıdan çok daha kötü olacak. 2007'deki düşük büyüme hızını herhalde küresel mali kriz ve öncesindeki büyük belirsizlikle açıklayamayız. Bizim uyguladığımız ya da uygulamadığımız ekonomik politikaların büyük rolü oldu bu sonuçta. Keza tırmandırılan siyasi gerginliğin de. Bunların 2008'in ilk yarısında daha da düşen büyüme hızında önemli bir rol oynadığı da sanıyorum yeteri kadar açık. [Devamı]