Peki de IMF’nin kültürü nasıl değişecek?
30 Mart 2009
IMF ve Dünya Bankası gibi kurumların yeniden inşası, küresel mimarinin yeniden tasarımı falan derken, Londra'da yapılacak G-20 toplantısında daha az iddialı ama bize benzer ülkeler için önümüzdeki dönemde çok önemli olacak iki noktanın üzerinde durmakta yarar var. İkisi de birbirleriyle yakından ilgili: Kredi derecelendirme kuruluşlarının not verme sistemleri ve IMF'nin yeni açılımı ile kültürünün nasıl uyuşacağı.
[Devamı]
Algılamada gecikmenin temel nedeni
29 Mart 2009
Son yaşadığımız krizi daha öncekilerden (1994 ve 2001) ayıran birçok özellik var. Daha öncekileri biz çıkardık, şimdiki ise dışarıdan geliyor. Bu bize ve bizim gibi ülkelere gelen sermayenin son derece azalması anlamını taşıyor. Yapılan tahminlere göre bu sermaye miktarı, 2007'de ulaştığı 900 milyar doların üzerindeki düzeyden, 2009'da 200 milyar doların altına düşecek. Oysa daha önceki krizlerde, kriz sonrasında uygulamaya başladığımız programlar sayesinde yeniden sermaye çekebilmiştik. Şimdi ciddi bir programı yürürlüğe koysak da çekebileceğimiz miktar çok kısıtlı.
[Devamı]
Otobüs duraklarında bekleyenlere...
26 Mart 2009
Seçim kampanyasında bir söz oldukça etkileyiciydi ve 'Jipe binenlerle durakta otobüs bekleyenler' ayrımına dayanıyordu. Bu yazıyı yazdığım saatlerde beşinci önlem paketinin açıklanacağı duyuruluyordu televizyon haberlerinde. Paketin merkezinde, bu köşede eylül ayından bu yana krize karşı yapılacaklar listesinin başında bir yerde yer alan kredi garanti sistemi kurulması yer alacakmış.
[Devamı]
Kaleci Tolga santrafora, golcü Kewell stopere
23 Mart 2009
Son Avrupa şampiyonasında ufaktan bir kâbus çökmüştü futbolseverlerin üzerine. Yarı final maçının hemen arifesinde Türk futbol Milli Takımı'nın neredeyse yarısı ya sakattı ya da cezalı. Gazeteler şampiyona öncesi kurulan koca kadrodan Almanya maçında sahaya çıkartılacak bir 11'in bulunmasının şüpheli olduğunu yazıp duruyorlardı. Bu durumda takımın üçüncü kalecisi Tolga'nın ileride golcü olarak oynatılabileceği esprisi kaplamıştı etrafı.
[Devamı]
Harcayacağız da nereye harcayacağız?
22 Mart 2009
Otomotiv sektörünün üretiminin yüzde 80'i ihracata yönelik. Vergi indiriminin ihraç edilen ürünlerle bir ilişkisi olmadığı dikkate alındığında, açıklanan önlemlerin üretimin sadece beşte birlik kısmını ilgilendirdiği hemen belirleniyor. Öte yandan yurtiçinde satılan araçların yarısından fazlası ithal ediliyor. Dolayısıyla vergi indirimleri önemli ölçüde ithal ürünlere yarıyor.
[Devamı]
Vergi indirimi ve şeytanın avukatlığı
19 Mart 2009
Uzun bir süredir kriz nedeniyle zor durumda kalan sektörleri rahatlatmak için bazı önlemler ısrarla talep ediliyordu. Ayrıca hükümetin de bu tür önlemler üzerinde çalışacağı yazılıyor çiziliyordu. Şimdi bazı ürünler için vergi indirimi geldi ve Bursa'dan yola çıkan otomobil taşıyan TIR sayısındaki artış, bayilerde sıra bekleyen insanlar falan, daha neler neler haberleri basını kapladı.
[Devamı]
Düşük faiz-yüksek kur: İşte cari fazla, oh ne âlâ
16 Mart 2009
Ortada küresel kriz yokken, bu köşede ele alınan temel konuların başında yapısal ekonomik sorunlarımızın üzerine nasıl gidilebileceği geliyordu. Bu sorunlar üzerinde düşünen bir grup çalışma arkadaşıyla birlikte yapılan çalışmalardan ve tartışmalardan ortaya çıkan sonuçlar, (elbette benim anladığım şekliyle) bu köşeye sık sık taşınıyordu. Yapısal ekonomik sorunları çözmeyi amaçlayan yeni bir reform dalgasının gerekliliği açıktı. Bunları kısaca 'mikro reformlar' ya da 'ikincil nesil reformlar' olarak adlandırmıştık. Sonradan çoğu kişi 'mikro reform' kervanına katıldı, iyi de oldu.
[Devamı]
Dördüncü ekonomik pakette niyet iyi ama...
15 Mart 2009
Cuma günü 'dördüncü ekonomik paket' açıklandı. Dördüncü olduğuna göre, bundan önce açıklanmış üç tane daha olmalı. 'Mış' diyerek haksızlık etmeyeyim; üçüncüyü hatırlıyorum çünkü. Öte yandan ortada tarafımca yapılmış büyük bir haksızlık da yok. İlk iki paket, neyse onlar, gündemde yer almadılar, bende de iz bırakmamışlar. Üçüncüsü ise ilgili ilgisiz her türlü kararın içinde olduğu bir 'torba' yasaydı.
[Devamı]
Önlemlerin bütçeye getireceği yük
12 Mart 2009
Mevcut dış koşullar 2009 boyunca sürerse ve önlemleri içeren yeni bir program açıklanmazsa 2009'da ekonomimizin küçülme hızının yüzde 6,58,5 aralığında gerçekleşebileceğini belirtmiştim son yazımda. Başka senaryolar da vardı: Küçülme hızının ne olacağı, ihracatımız, küresel risk alma iştahı, ekonomimize vatandaşlarımızın duyduğu güven ve bankalarımızın açtıkları kredi tutarına bağlıydı.
[Devamı]
Canını sıkmak istemeyen okumasın
09 Mart 2009
Sıra 2009'a ilişkin küçülme rakamlarına geldi. Önce ne yaptığımı anlatayım. 1998-2008 dönemi için çeyrek dönemlik verileri kullanan oldukça küçük ve basit bir model kurdum. Bu basitlik her türlü ayrıntıdan kurtularak sadece büyümeye odaklanmaya yarıyor.
[Devamı]