Arşiv

  • Temmuz 2024 (12)
  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)

    2009’da ne kadar küçüleceğiz (1)?
    Fatih Özatay, Dr. 02 Mart 2009
    2009'da ekonomimiz hangi oranda küçülecek? Bu soruya kestirmeden bir rakam söyleyerek yanıt verilebilir elbette. Ama neden 'o' rakam da daha üstü ya da altı değil sorusunu da yanıtlamak gerekir. Telaffuz edilen küçülme oranının arkasında yatan gerekçeleri sıralamak gerekir ki yapılan tahminin ne kadar gerçekçi olduğu tartışılsın. Bu soruyu yanıtlamak için izlenebilecek bir yol teknik bir modele başvurmak. En basit modelde milli gelirin alt bileşenleri (tüketim, yatırım, ihracat, ithalat gibi) yer alacak. Bu alt bileşenlerin belirleyicileri ve onların alt bileşenler üzerine olan etkilerine dayanılarak bir takım teknik hesaplamalara gidilecek. Tüketim, yatırım ve ihracat gibi alt bileşenlerin belirleyicileri için bu ortamda ilk akla gelen adaylar ise şunlar: Tüketicilere ve şirket [Devamı]
    Hep birlikte, krize karşı...
    Fatih Özatay, Dr. 01 Mart 2009
    Krizden gelen etkileri azaltmak için oluşturulması gereken ekonomik program çok sayıda önlem içermeli. Önlemlerin bir kısmı kredi garanti sistemi ile ilgili. Hem döviz cinsinden hem de lira cinsinden tıkanan kredi piyasasını yeniden çalışır hale getirmek için gerekiyor bu sistem. Ekim ayının sonlarından bu yana, bu köşede sistemin nasıl çalışabileceği üzerine çok sayıda yazı kaleme aldım. Çalıştığım düşünce kuruluşu TEPAV da bu konuda çeşitli notlar yayınladı. [Devamı]
    Krize karşı yeni bir öneri (3)
    Fatih Özatay, Dr. 26 Şubat 2009
    Krize karşı bütüncül bir yaklaşım gerektiği sanırım yeteri kadar açık. Bu açıklığa karşın, şu ana kadar işbaşındaki yönetim hep 'parça başı' iş yaptı: Üç ay önce şu karar, iki ay sonra bu karar. Bu durum, bozulan güveni tamir edici büyük bir haber etkisi yaratmıyor. Daha da önemlisi, bu kararlar bir ekonomik program içinde tutarlılık gözetilerek alınmadıkları için, aslında bir başka alana ayrılırsa daha fazla büyüme ve istihdam etkisi yapabilecek fonlar, daha az etkili alanlarda heba edilebiliyor. Deyim yerindeyse cephane boşa harcanmış oluyor. [Devamı]
    Krize karşı yeni bir öneri (2)
    Fatih Özatay, Dr. 23 Şubat 2009
    Kimsenin kimseye güvenmediği bu ortamda doğal olarak kredi muslukları tıkanıyor. Oysa ekonomimizin küçülme hızını düşürmek ve bir an önce toparlanmayı sağlamak üzere kredi musluklarından tekrar su akıtmaya başlamamız gerekiyor. Bankaların risk algılamasını azaltacak (şirketlere duydukları güvensizliği azaltacak) bir mekanizma gerekiyor ki kredi açmakta daha az nazlansınlar. Banka ve şirket arasına üçüncü bir kurum girerse bu açıdan bir umut ortaya çıkıyor. Garanti sistemi 20 Ekim 2008 tarihli yazımdan başlayarak daha sonra sık sık değindiğim önerim lira cinsinden kredi kanalının çalışmasını sağlayabilir görünüyordu. Bütçeden ayrılacak bir kaynakla (milli gelirin yüzde 0.8'ini geçmiyordu) kurulacak fon, bankaların açacağı kredilerin bir kısmına kefil olacaktı. Bu fona kredi garan [Devamı]
    Krize karşı yeni bir öneri
    Fatih Özatay, Dr. 22 Şubat 2009
    Hem iç hem de dış kredi musluklarından neredeyse 'tıssss' sesi geliyor. Kredi musluklarından su akmadıkça ekonomimiz önemli ölçüde küçülecek. Bunu önlemek için neler yapılabileceğini defalarca tartıştım bu köşede. Kredi garanti fonu üzerinden kredi sisteminin çalıştırılması bu önerilerim arasında ilk sırada yer alıyordu. [Devamı]
    Kurşun hep mi sıyırır?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Şubat 2009
    Vahşi Batı'ya ilişkin çizgi roman kahramanları afsunludur. Genellikle sıyırır kurşunlar onları. Can alıcı noktalara hiç isabet almazlar, çok yakından silahların ateşlendiği bar çatışmalarında bile. Çok seyrek de olsa aksi durumlar görülebilir elbette. Mesela, ender Kızılderili dostu Vahşi Batı kahramanlarından Tex Willer'in kadim dostu Kit Carson son sayıda omzundan vuruldu da, birkaç gün yatak döşek yatmak zorunda kaldı zavallıcık. Tüm 'temizlik' işleri de Tex'e düştü. Onca sayıdır, gelen kurşunlar en fazlasından şapkalarının kafalarının üzerinde kalan kısmında bir delik açıp "Hay Allah yeni şapkama da yazık oldu" türünden yakınmalarına neden oluyordu. "Yahu kardeşim bu kadar da olmaz" dedirtiyordu çizerler. Neyse, bu sefer sıyırmadı kurşun Carson'u da, biz okuyuculara hoş bir d [Devamı]
    Az günah, çok ceza
    Fatih Özatay, Dr. 16 Şubat 2009
    Günahı daha az olanların daha çok cezalandırılmalarına ilişkin bazı göstergeleri verme faslına başlamıştım dünkü yazıda. Bu cezalandırmanın iki belirgin örneği vardı: Birincisi, bizim gibi ülkeler, krizi doğuran ve yayan ülkelerden çok daha şiddetli biçimde küçülüyorlardı. İkincisi, giderek azalan küresel sermaye bizlerden bu ülkelere büyük bir hızla kaçıyordu (kaliteye kaçış). [Devamı]
    Garip durumlar
    Fatih Özatay, Dr. 15 Şubat 2009
    Dünkü Radikal'in ilk ekonomi sayfasında en üstte şu başlık yer alıyordu: "Avrupa, krizin sorumlusu ABD'den daha çok daraldı". Başlığın devamında, avro kullanan 15 AB üyesi ülkenin ekonomilerinin 2008'in son çeyreğinde ortalama yüzde 1.5 oranında daraldığı belirtiliyordu. Buna karşın, aynı dönemde ABD ekonomisi yüzde 1.3 oranında küçülmüştü. [Devamı]
    Son gelişmeler (yorumsuz)
    Fatih Özatay, Dr. 12 Şubat 2009
    Son günlerde yoğun bir veri akışı var. Bugün kısaca bunları değerlendirmek istiyorum. Tüm verilere değil de, küresel krizin Türkiye'yi etkileme kanallarına ilişkin verilere bakacağım. Bir de bunların sonuçlarına. [Devamı]
    Çer çöp meseleleri
    Fatih Özatay, Dr. 09 Şubat 2009
    İlkokulun erken sınıflarındaydı herhalde. Öğütlerlerdi öğretmenimiz: "Herkes evinin önünü süpürürse, sokaklar tertemiz olur." 'Çok anlayışlı' olduğumdan mıdır nedir, bir türlü anlamazdım: "Şimdi annem kapısının önünü süpürse, komşusunun kapısının önüne gitmeyecek mi çer çöp? Peki, o ne yapacak? O da süpürürse, öbür komşunun kapısının önü nice olacak?" [Devamı]