Doktora programları ne işe yarar?
15 Haziran 2009
Bizim iktisat bölümünün öğretim kadrosu, bu yıl aramıza katılacakları saymazsak dokuz kişiden oluşuyor. Web sayfasından öğretim üyelerinin lisans derecesini aldıkları bölümlere baktım. Dağılım şöyle: Makine mühendisliği (1), elektronik mühendisliği (1), endüstri mühendisliği (1), kimya (1), işletme (2), kamu yönetimi (1) ve iktisat (2). Evet, iktisat bölümü öğretim üyelerinin sadece iki tanesi lisans düzeyinde iktisat diplomasına sahip. Bu sadece bizim bölüme mi özgü? Değil elbette. Çok sayıda iktisat bölümü öğretim üyesinin lisans diploması farklı disiplinlerden. İktisat bölümleri dışından da çok sayıda örnek verilebilir.
[Devamı]
IMF ile anlaşmak gerekiyor mu?
14 Haziran 2009
Hem IMF ile anlaşmamayı düşünenler, hem de anlaşılmamasını tavsiye edenler için çok güzel bir gerekçe sunuyor Letonya'nın son zamanlardaki durumu. Bankalar, şirketler ve hanehalklarının döviz cinsinden borçları almış başını gitmiş. Kamu bütçesi de kötü. Geride bıraktığımız hafta içinde bütçe açığının finansmanı için tahvil satmak isteyen Letonya Hazinesi başarısız oldu. İhaleye talep gelmedi.
[Devamı]
ABD'de yüksek faiz politikası
11 Haziran 2009
ABD Hazine tahvilleri piyasasındaki bazı gelişmeler ve bu piyasaya ilişkin çıkan haberler ilginçleşti son günlerde. Uzun vadeli ABD tahvillerinin faizinde geride bıraktığımız hafta belirgin bir yükselme olmuştu. Bu yükselmeye ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke de dikkat çekmiş, yükselme ile mevcut maliye politikasının sürdürülemezliği arasındaki ilişki üzerinde durmuş ve mali disiplinin önemini vurgulayan bir konuşma yapmıştı.
[Devamı]
Herkes giderken Mersin'e...
08 Haziran 2009
ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin hafta içinde Temsilciler Meclisi'nin bütçe komitesinde yaptığı konuşma oldukça ilginçti. Bizde daha çok 'Dibi gördük mü?' sorusunun yanıtı çerçevesinde ele alındı. Ama onun ötesinde önemli saptamalar var bu konuşmada.
[Devamı]
Son gelişmeler
07 Haziran 2009
Bugün sırada şekilleri ve rakamları bol bir yazı var. Son gelişmelere bir göz atmanın zamanı geldi çünkü. Önce, son zamanlarda takıntı listemin en başlarında yer alan, mart ortasından haziran ortasına kadar geçerli olan vergi indiriminin, otomotiv sektöründeki etkilerine bakalım. En son nisan ayı rakamlarını vermiştim; şimdi mayıs ayı rakamları da açıklandı.
[Devamı]
Vasatistan ve YÖK
04 Haziran 2009
Çocuklarımızı 'iyi bir eğitim' alsınlar diye o dershaneden bu dershaneye koşturuyoruz. Üstelik bu işi altıncı sınıfa kadar indirdik. Lafın gelişi 'iyi bir eğitim'. Asıl amaç, önce üniversiteyi daha rahat kazanmalarını sağlayacak bir liseye girmelerini sağlamak, sonra da iyi bir üniversiteye kapağı atmalarını garantiye almak.
[Devamı]
Kısa vade-uzun vade çelişkisi
01 Haziran 2009
Orta vadeye damgasını vuracak önemli ekonomik unsurların başında kriz öncesindeki küresel sermaye bolluğunun ortadan kalkma olasılığının yüksek olması geliyor. İki nedenle: Birincisi, küresel sistemin üzerinden silindir geçti; toparlanması uzunca bir zaman alacak. İkincisi, denetim ve gözetim bundan sonra mali sistemin sadece bir kısmı için değil tümü için geçerli olacak, ayrıca daha da güçlü gerçekleştirilecek.
[Devamı]
Şu vergi meselesi
31 Mayıs 2009
İç talebi artırmayı amaçlıyorsunuz diyelim. Nedir elinizdeki araçlar? Vergi oranlarında indirimler, bazı kesimlere bütçe gelirlerinin bir kısmını aktarmak (transfer harcamalarını artırmak) ve kamu harcamalarını yükseltmek. Vergi oranlarında indirim yoluyla iç talebin artırılacağı açık. Dolayısıyla tartışma konusu bu değil. Kimse vergi oranlarında indirim yoluyla harcamaları artıramazsınız demiyor.
[Devamı]
Hisli bir yazı
28 Mayıs 2009
Erzincan'daydık. Ablamla ben ilkokulda okuyorduk. Okul çıkışı annem arada bizi sinemaya gündüz seanslarına götürürdü. Genellikle Yeşilçam filmleri oynadığını anımsıyorum. Üçümüz, elbette bolca ağlardık. Sanıyorum 'kemanımla sana bir ses verebilseydim' tangosunun sık sık çalınıp söylendiği o 'hisli' filmde başrolde Muzaffer Tema vardı. Kör bir adamı oynuyordu... En çok da o 'keman'lı filmde ağladığımı hatırlıyorum. Bir yanlışlık var mı diye ablama telefon açıp sordum; o da benim hatırladığım gibi hatırlıyor. 'Bozacının şahidi şıracı' misali de olabilir; eğer yanlışım varsa ki büyük ihtimal vardır, şimdiden af ola... Demek ki 'hisli' yanımı o yıllara borçluyum. Ama ne demişler; "sabret, ileride semeresini görürsün". Farklı bir ifadeyle; "bolca ağlayarak hislen, ileride 'hissedebili
[Devamı]
Kurumlar arasında...
28 Mayıs 2009
İki ay kadar önceydi, bir e-mail aldım. Beykoz’da bir lisenin rehber öğretmeni okula gelip ‘sinema konuşmamı’ istiyordu. ‘Gelirseniz,’ diye bitiriyordu mektubunu, ‘öss-dershane-test üçgeninden kusmak üzere olan öğrencilere iyi gelecek.’ ‘Kusmak’ fiili, özellikle de bir rehber öğretmenin ağzında bayağı iyi geldi kulağıma. Yoksa,
[Devamı]