Arşiv

  • Mayıs 2024 (5)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Reformcular için eski Sparta'dan dersler
    Hasan Ersel, Dr. 27 Ekim 2008
    20 yaşında kral olup sadece dört yıl bu makamda kalabilen IV Agis tarihe iyi niyetli, dürüst ama beceriksiz bir reformcu olarak geçti. Mülkiyet eşitliğine dayalı bir düzen kurmaya çalışmış ama sonuçta sadece toprak sahiplerinin borçlarını silmişti. [Devamı]
    Temsilciler Meclisi üyelerinin duası kabul oldu mu olmadı mı
    Hasan Ersel, Dr. 24 Ekim 2008
    Ben Bernanke 20 Ekim 2008 günü ABD Temsilciler Meclisi Bütçe Komitesi'nde konuştu. Sonra sorulara yanıt verdi ve yorumlara katlandı. Televizyonda izleyince, siyasetçiler arasındaki farkın, toplumlar arasında var olanla karşılaştırılamayacak kadar az olduğuna artık iyice inandım. Ben Bernanke'den bir şeyler öğrenmek ya da para politikasını sorgulamak isteyen üye sayısı bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar azdı. Diğerlerinin temel derdi, seçim bölgelerine selam göndermekti. Bu toplantının, anladığım kadarıyla iki önemli yönü vardı. Birisi, Bernanke'nin ekonominin durum hakkında neler söyleyeceğiydi. Bernanke güven krizinin altını çizdi. Yatırımcıların, banka ve diğer mali kuruluşlara, bankaların da birbirlerine olan güvenlerinin ciddi bir biçimde sarsıldığını vurguladı. Bunu [Devamı]
    İktisatçılar krizin şiddetini neden bilemediler
    Hasan Ersel, Dr. 20 Ekim 2008
    Yaşayan en büyük iktisatçılardan Arrow'a göre piyasa ekonomisinin dinamiği konusunda sağlam bir kuramsal çerçeve yok. Bu durumda ekonominin dengesinin var olduğunu bilmek pek fazla işe yaramıyor. [Devamı]
    Çifte güvensizlik ve çözümü
    Hasan Ersel, Dr. 17 Ekim 2008
    İki gözlem yapayım:   1) "Krizin güven sorunu çözülmeden çözülemeyeceği" sıkça söylendi. Doğru ama işe yaramayan bir söz. Çünkü güven sorununun nasıl çözüleceği belli değil. 2) Hükümetler açıklamalar yaptılar "Finans sisteminin çökmemesi için gerekli her şey yapılacaktır" diye. Piyasalar yine de kötüye gitti. Piyasa oyuncularının, haklı olarak, bu boş lafları ciddiye almadıkları ve almayacakları ortaya çıktı. Bu, bana Stalin'e atfedilen bir fıkrayı anımsattı: II. Dünya Savaşı sırasında Stalin'e "Papa hazretleri müttefiklerden yana" demişler. O da "Kaç tankı var?" diye sormuş. Sonuçta Gordon Brown'un açık ve net tutumuyla öncülük ettiği yaklaşım Atlantik'in iki tarafında da benimsendi. Hükümetler güvencenin mali destekten geçtiğini anladıklarını ve bunun için de yüklü bir kamu kaynağını sef [Devamı]
    Finansman sorunu ulusal fonlara yarıyabilir
    Hasan Ersel, Dr. 13 Ekim 2008
    Ulusal Fonlar uluslararası mali varlıkları portföyünde tutan devlet mülkiyetindeki yatırım araçlar. Finansman kısıtının sıkılaşması bu tür fonlara olan talebin de artmasına yol açacaktır. Dikkatle incelendikten sonra bu fonların Türkiye'ye uzun dönemli yatırım yapmalarını özendirmekte yarar var. [Devamı]
    FED Başkanı ne dedi
    Hasan Ersel, Dr. 10 Ekim 2008
    ABD Merkez Bankası (Fed) başkanı Ben Bernanke 7 Ekim 2008 günü bir konuşma yaptı. Bu konuşmadan anlaşıldığı kadarıyla Bernanke, önümüzdeki dönemde ABD ekonomisi için büyüme performansının daha da kötüleşeceğinden endişe ediyor. Bunun için yapılması gerekenin mali piyasaların istikrarının sağlanması olduğunun altını çiziyor. Bu sıkça söylenen "kamu harcamalarını artırıverelim" türü bir yaklaşım değil. Barnanke'nin mantıklamasının arkasında yatan iktisadi düşünce şöyle: Bu hafta başı Başkan Bush tarafından onaylanan Acil İktisadi İstikrar Yasası ile kamu yetkelerine sorunlu mali varlıkları iskonto ederek satın alıma, güvence verme ve bireysel kurumların bilançolarını güçlendirme olanağı ve yetkisi verildi. Bu çerçeve içinde mali kurumların bilançolarındaki sorunlu mali varlıklar kısmen (belk [Devamı]
    Kurtarmak, yaşatmak için yeterli mi
    Hasan Ersel, Dr. 06 Ekim 2008
    ABD'de kurtarma yasası onaylandı. "Ufku dar, belleği zayıf" piyasalar artık biraz keyiflenirler. Ama bu ne kadar sürer? "Kötü" bir haber gelinceye kadar! Bu ABD'nin istihdam rakamı da olabilir, yeni yasal düzenlemeler de. Eğer haber ilki türünde ise oyun yine sürer, her gün heyecanlanacak yeni bir şeyler bulunur. Bulunamazsa, çoğu kimsenin ne anlama geldiğine ilişkin en ufak bir fikrinin olmadığı ABD'nin bilmem ne endeksindeki oynamaya gönderme yapılır. Ama ya ikincisi olursa? O zaman oyun değişecek. Sanıyorum, mali piyasa oyuncuları bunun olmaması için, önümüzdeki dönemde, çok uğraşacaklar. Oyunu değiştirmek yönünde onlar kadar azimli birileri olacak mı? Göreceğiz. Olacaklara bir anlam verebilmek için basit bir çerçeve içinde neler olup bittiğine kısaca bir göz atmakta yarar var.   [Devamı]
    Ortadoğu ülkelerine ihracat artırılabilir mi
    Hasan Ersel, Dr. 03 Ekim 2008
    2008'in ilk yedi ayına ilişkin dış ticaret istatistikleri Türkiye'nin ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinin payında bir yıl öncenin aynı dönemine göre yaklaşık 7 puanlık bir azalma olduğunu gösteriyor. 2007'nin Ocak-Temmuz döneminde Avrupa Birliği ülkelerinin payı yüzde 57 iken 2008'in aynı döneminde yüzde 50,3 olmuş. "Orta ve Yakın Doğu" ülkelerinin ihracatımızı içindeki payı ise yüzde 13,6'dan yüzde 17,8'e yükselmiş. Acaba Türkiye için bu bir olanak mıdır? Başka bir değişle, Türkiye kısmen de olsa Avrupa Birliği pazarı yerine Ortadoğu pazarını ikame edebilir mi? Bu sorunun yanıtı birden fazla boyut içeriyor. Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinin kalite standardı tutturulamadığı için buraya ihracat yapılamaması nedeniyle pazar payının düşmesi ile böyle bir sorun olmaksızın Ortadoğu ülkeleri [Devamı]
    Rus ekonomisinin acil reforma ihtiyacı var
    Hasan Ersel, Dr. 29 Eylül 2008
    Rusya'nın bazı sorunları Türkiye'dekilere bezerlik gösteriyor. Ruble, Gürcistan savaşı sonrası dönem dışında, değer kazanıyor. Bu da Rus sanayiinin rekabet gücünü olumsuz etkileyen bir faktör. Yine Türkiye'de olduğu gibi, Rusya'nın da yaşama geçirmesi gereken pek çok yapısal reform var. [Devamı]
    Dış ticarette miktar ve birim değer endeksleri ne gösteriyor
    Hasan Ersel, Dr. 26 Eylül 2008
    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ihracat ve ithalatımız için miktar ve birim değer endeksleri yayımlıyor. Bu tür endekslerin garip bir kaderi var. Bunların ele alınan olayı sapmalı göstereceğini hemen herkes bilir ama uygulamada yapılacak pek fazla bir şey olmadığından, bu endeksleri şiddetle eleştirenler bile döner dolaşır, yine onları kullanırlar. Sorunun özünde yatan da bu tür endekslerin ihraç ve ithal edilen malların niteliklerindeki ve ihracat ile ithalatın mal bileşimindeki değişmeleri hesaba katmamasıdır. Oysa bugünün yoğun rekabet ortamında bu iki tür değişmenin olması hem de ciddi boyutlarda olması, istisna değil, neredeyse kuraldır. Bu sakıncaları azaltabilmek için görece kısa bir döneme, 2007'nin birinci çeyreği ile 2008'in ikinci çeyreği arasına bakmak istiyorum. Tablo 1'de ih [Devamı]