Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Krize karşı yeni bir öneri (3)
    Fatih Özatay, Dr. 26 Şubat 2009
    Krize karşı bütüncül bir yaklaşım gerektiği sanırım yeteri kadar açık. Bu açıklığa karşın, şu ana kadar işbaşındaki yönetim hep 'parça başı' iş yaptı: Üç ay önce şu karar, iki ay sonra bu karar. Bu durum, bozulan güveni tamir edici büyük bir haber etkisi yaratmıyor. Daha da önemlisi, bu kararlar bir ekonomik program içinde tutarlılık gözetilerek alınmadıkları için, aslında bir başka alana ayrılırsa daha fazla büyüme ve istihdam etkisi yapabilecek fonlar, daha az etkili alanlarda heba edilebiliyor. Deyim yerindeyse cephane boşa harcanmış oluyor. [Devamı]
    Kriz üzerine nasıl düşünmek gerekir
    Güven Sak, Dr. 26 Şubat 2009
    Bildiğimiz dönemin en büyük iktisadi krizinin tam ortasındayız ve kafalarımız hâlâ karmakarışık. Tartışmalara hâkim olan iki yaklaşım var: Bunlardan ilki, tamamen çaresiz bir biçimde, dışarıda başlayan bir felaketi önlemek için içeride fazla bir hareket alanı olmadığı kanaatinde. Derin bir "yok artık canım mahcubiyeti" hemen seziliyor. Bir nevi, "Biz kimiz ki, bu kocaman felaketle tek başımıza başa çıkabilelim" tavrı seziliyor. İkinci yaklaşımda ise lafa sanki daha bir umutlu başlanıyor. Önce yapılabilecek olanlar alt alta şöyle bir sıralanıyor. Sonra o uğursuz soru ortaya servis ediliyor: "Peki ama bütün bunları gerçekleştirmek için kaynak nerede?" Laf işte tam da bu noktada bitermiş gibi derin derin susuluyor. Yine aynı "yok artık canım mahcubiyeti" etrafı kaplayıveriyor. Bu [Devamı]
    Şirketler kriz dönemine nasıl bakmalı? İlk engel 'Yok artık canım mahcubiyeti'dir
    Güven Sak, Dr. 24 Şubat 2009
    Dünya tarihinin en derin ve en geniş kapsamlı iktisadi krizinin içindeyiz. Kriz dalga dalga bizim kıyılarımıza doğru geliyor. Vurguya dikkat: Daha gelmedi, geliyor. Böyle bir ortamda ne yapmak gerekir? Özellikle şirketler açısından bakıldığında nasıl davranmakta fayda vardır? Bu konuda, ortalıkta çok miktarda görüş var. Yenilikçi olmanın öneminden başlanıyor, krizin getirdiği fırsatları zamanında tanımlamaya doğru gidiliyor. Ama görünen şu: İleriye doğru bir hamle yapmak, dünden farklı davranmak öne çıkıyor. Bize pek öyle gelmiyor. Şu anda içinde bulunduğumuz süreçte, bir şey yapmak değil, yapmamak ön plana çıkıyor. Evet, evet, gelin büyük bir açıklıkla ifade edelim: Günü bir maraza çıkarmadan geçirmenin önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Zaman, hamle zamanı değil, hasarsız günü geçirme [Devamı]
    Krize karşı yeni bir öneri (2)
    Fatih Özatay, Dr. 23 Şubat 2009
    Kimsenin kimseye güvenmediği bu ortamda doğal olarak kredi muslukları tıkanıyor. Oysa ekonomimizin küçülme hızını düşürmek ve bir an önce toparlanmayı sağlamak üzere kredi musluklarından tekrar su akıtmaya başlamamız gerekiyor. Bankaların risk algılamasını azaltacak (şirketlere duydukları güvensizliği azaltacak) bir mekanizma gerekiyor ki kredi açmakta daha az nazlansınlar. Banka ve şirket arasına üçüncü bir kurum girerse bu açıdan bir umut ortaya çıkıyor. Garanti sistemi 20 Ekim 2008 tarihli yazımdan başlayarak daha sonra sık sık değindiğim önerim lira cinsinden kredi kanalının çalışmasını sağlayabilir görünüyordu. Bütçeden ayrılacak bir kaynakla (milli gelirin yüzde 0.8'ini geçmiyordu) kurulacak fon, bankaların açacağı kredilerin bir kısmına kefil olacaktı. Bu fona kredi garan [Devamı]
    Merkez'in faiz indirimi bankalara katkı yapar
    Hasan Ersel, Dr. 23 Şubat 2009
    Merkez Bankası, faiz indirim kararlarıyla bankaları yönlendirmiyor ancak bankaların mali durumlarının bozulmamasına katkı yapmış oluyor. Bunun ne ölçüde kamu kesiminin borçlanma maliyetlerini aşağıya çekeceği ise bankaların durumuna bağlı.   Merkez Bankası kendisinin belirlediği ve bankalarla yaptığı işlemlere uyguladığı faizleri, beklenenin ötesinde, 150 baz puan indirdi. Para Politikası Kurulu'nun (PPK) yaptığı açıklamada bu karar aşağıdaki gerekçelere dayandırılıyor. PPK'nın kararındaki ifadeleri değiştirmeden, sadece numaralayarak aktarıyorum: 1) Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. 2) Uluslararası kredi piyasalarındaki ve küresel ekonomideki sorunlar devam etmektedir. Bu çerçevede iktisadi faaliyetteki toparlanmanı [Devamı]
    Krize karşı yeni bir öneri
    Fatih Özatay, Dr. 22 Şubat 2009
    Hem iç hem de dış kredi musluklarından neredeyse 'tıssss' sesi geliyor. Kredi musluklarından su akmadıkça ekonomimiz önemli ölçüde küçülecek. Bunu önlemek için neler yapılabileceğini defalarca tartıştım bu köşede. Kredi garanti fonu üzerinden kredi sisteminin çalıştırılması bu önerilerim arasında ilk sırada yer alıyordu. [Devamı]
    Balkanlar'dan bu kez ne kokusu yükseliyor
    Güven Sak, Dr. 21 Şubat 2009
    Rebecca West, 1930'larda, Balkanlar üzerine yazarken "imparatorluk cesetlerinin kokusu"nun dayanılmaz olduğunu söylüyordu. (Yazarımız tam tamına şöyle diyordu: "I hate the corpses of empires, they stink as nothing else.") O vakitler Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu daha yenilerde sona ermişti. Balkanlar karmakarışıktı. Bu günlerde yine karmakarışık. Balkanlar'dan yine yoğun bir koku yükseliyor. Bu kez yine biten bir dönemin kokusu havayı sarmış gibi duruyor Balkanlar'da. Havadaki koku aynı West'in söylediği gibi dayanılmaz. Balkanlar'da bu günlerde iktisadi kriz havası var. Bu iktisadi kriz ile birlikte küresel kriz ilk kez bizim gibi ülkelere özgü farklı bir yüzle ortaya çıkıyor. Türkiye'de oturup dikkatle Balkanlar'da ne olduğunu takip etmemiz gere [Devamı]
    Kamu harcamalarını artırmak bütçe dengesini kollamak ile çelişir mi
    Hasan Ersel, Dr. 20 Şubat 2009
    Keynes, ekonomide toplam talebin düşmesi nedeniyle daralma söz konusu olduğunda kamu harcamalarını artırarak (ve/veya net vergileri düşürerek) bu durumdan çıkılabileceğini söylemişti. Bugünlerde, başta ABD olmak üzere pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke geçen seneden bu yana bu sorunla karşı karşıya kaldığını ve önlem alınmazsa çok ciddi toplumsal ve iktisadi sonuçlar doğuracağını kabul etmiş durumda. Bu nedenle de Keynes'in bu görüşüne uygun önlemler alıyorlar. Türkiye bu açıdan, -şimdilik- bir istisna oluşturuyor. Ülke içinde oldukça yaygın olan görüş, dünyanın kalanındakine benziyor. Türkiye'yi, diğer ülkelerden ayıran temel nokta ise hükümetin bu görüşe katılmaması. Hükümet, daralma tehlikesinin söylendiği kadar vahim olmadığı kanısında ya da o izlenimi vermeye çalışıyo [Devamı]
    Kurşun hep mi sıyırır?
    Fatih Özatay, Dr. 19 Şubat 2009
    Vahşi Batı'ya ilişkin çizgi roman kahramanları afsunludur. Genellikle sıyırır kurşunlar onları. Can alıcı noktalara hiç isabet almazlar, çok yakından silahların ateşlendiği bar çatışmalarında bile. Çok seyrek de olsa aksi durumlar görülebilir elbette. Mesela, ender Kızılderili dostu Vahşi Batı kahramanlarından Tex Willer'in kadim dostu Kit Carson son sayıda omzundan vuruldu da, birkaç gün yatak döşek yatmak zorunda kaldı zavallıcık. Tüm 'temizlik' işleri de Tex'e düştü. Onca sayıdır, gelen kurşunlar en fazlasından şapkalarının kafalarının üzerinde kalan kısmında bir delik açıp "Hay Allah yeni şapkama da yazık oldu" türünden yakınmalarına neden oluyordu. "Yahu kardeşim bu kadar da olmaz" dedirtiyordu çizerler. Neyse, bu sefer sıyırmadı kurşun Carson'u da, biz okuyuculara hoş bir d [Devamı]
    Bankaların, bankacılar tarafından yeniden yapılandırılması caiz midir
    Güven Sak, Dr. 19 Şubat 2009
    El Cevap: Caiz değildir. Bakın neden böyledir. Dünyamızın bu günlerdeki temel problemi, geçen kocaman bir yıla karşın, halen değişmemiştir. Problemin kaynağı Amerikan bankalarıdır. Amerikan bankalarının bilançolarında kapsamlı bir temizlik yapmak gerekmektedir. Kapsamlı temizlik operasyonu halen yapılabilmiş değildir. Hal böyle olunca bankalar işlevlerini yerine getirememektedirler. Bankacılık sistemi işlevini yerine getiremezken, tüketimi canlandırmak için tasarlanan planlar, daha başlangıçta, etkisiz kalmaktadır. O vakit, iç tüketimi canlandırmak için alınması gereken tedbirlerden önce bankacılık sisteminin yeniden çalışır hale getirilmesi önem taşımaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) gelinen nokta tartışmayı şu noktaya getirmiştir: "Bankaların, bankacılar tarafın [Devamı]