Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Tüketicilerin kafası her yerde bozuk
    Güven Sak, Dr. 18 Nisan 2008
    Bugünlerde en temel tartışma konusu bu galiba. Her yerde geçen yıldan beri dalga dalga yayılan uluslararası bankacılık krizinin neresinde olduğumuz konuşuluyor. Televizyonlarda, radyolarda, gazete köşelerinde, internet sohbetlerinde, her yerde ama her yerde. Gizli gizli herkes "tamam ama artık sonu geldi değil mi?" diye etrafa bakıyor. Herkesin içinde bir gizli umut var. "Başımız belaya girmez değil mi?" merakı bu esasen. Ne çok istiyoruz avutulmayı. Bir an önce teskin edilmeyi. Bugün müsaadenizle biz de bu muhabbete biraz takılalım. [Devamı]
    Stagflasyon riski
    Fatih Özatay, Dr. 17 Nisan 2008
    Stagflasyon (stagflation), İngilizce durgunluk (stagnation) ile enflasyonun (inflation) karışımından türetilmiş bir sözcük. Büyüme hızı düşerken (potansiyel büyüme hızının belirgin biçimde altına inerken diye de okuyabilirsiniz) enflasyonun da artması anlamına geliyor. Oldukça sevimsiz bir durum kısacası.Büyüme hızı düşerken enflasyonun artmasının arkasındaki temel neden, talepte bir azalma olmamasına karşın ekonominin üretim kapasitesinin eski düzeyinde kullanılmasına izin vermeyen engeller. Ya da bu kapasitenin eskisi kadar yüksek olmasının üreticilere artık kârlı gelmemesi. Yani arz şokları. Mesela, enerji fiyatlarındaki oldukça yüksek artışlar, mesela kuraklık gibi faktörler. Dış basında bir yorum çıktı. Yoruma göre Türkiye ekonomisinde önümüzdeki dönemde stagflasyon gözlenm [Devamı]
    Krizin dünyamızı değiştirdiğini görmek erdemdir
    Güven Sak, Dr. 15 Nisan 2008
    Gündemimizin ne kadar çabuk değiştiğinin farkında mısınız? Dün derdimiz tempolu büyümenin kapasite sınırlarına çarpmadan devam ettirilmesiydi. Bugünkü derdimiz ise büyümedeki yavaşlama sürecine bir alt sınır getirilmesidir. Dün mesele 2. nesil reform gündeminin tanımlanıp, uygulamaya konulmasıydı. Bugünün meselesi ise kısa vadeli istikrar ortamının korunmasıdır. Türkiye çok kısa bir sürede orta vadeli bir gündemden çok kısa vadeli bir gündeme dönmek durumundadır. Bugün orta vadeli bir gündemin önceliklerini tartışmak ne olup bittiğinin farkında olmamak anlamına gelmektedir. Çifte kriz Türkiye'nin gündemini kalıcı bir biçimde değiştirmiş bulunmaktadır. Müsaadenizle bugün neyin değiştiğinin altını çizelim. Neyin değiştiğinin farkında olmak güne uygun hangi adımların atılması gere [Devamı]
    Fırsatı kaçırmak
    Fatih Özatay, Dr. 14 Nisan 2008
    Pazar günü yeteri kadar iç karartıcı bir yazı yazmaya muvaffak olabildim mi bilemiyorum. Yurtdışındaki deprem, falan, oldukları yerde kalsınlar. Bugün pazartesi, hafta başı, biraz konu değiştirelim. [Devamı]
    Dünyanın 2008 ve 2009'da yüzde 3 büyüme olasılığı yüzde 25'ten fazla
    Hasan Ersel, Dr. 14 Nisan 2008
    IMF uzmanlarının gerçekleşmesine yüzde 25 olasılık verdikleri 2008 ve 2009'da dünya ekonomisinin yüzde 3 büyüyeceği senaryosunun gerçekleşme olasılığını ben biraz daha fazla görüyorum. [Devamı]
    Henüz dibi görmedik
    Fatih Özatay, Dr. 13 Nisan 2008
    Krizin dip noktasının yaşandığı, gelecek günlerde işlerin giderek düzeleceği yönünde görüşler son haftalarda artan bir yoğunlukta ileri sürülmekteydi. Haftanın son iki günü, özellikle de cuma günü çıkan haberler bu yargıya varmak için henüz çok erken olduğunu gösterdi.ABD piyasaları önemli kayıplarla kapattılar haftayı. SP 500 endeksi yüzde 2, NASDAQ ise yüzde 2.6 oranında düştü. Avrupa'daki kapanışa doğru ABD'den gelen olumsuz haberler, Avrupa piyasalarının da kayıplara uğramasına neden oldu son işlem saatlerinde.Cuma gününün ilginç haber-yorumlarından birisi de Citigroup ile ilgiliydi. Bu şirket, 2006 sonunda SP 500 endeksinde aldığı ağırlık açısından dördüncü büyük şirketti. O tarihte 274 milyar dolar olan piyasa değeri geçen hafta içinde 121 milyar dolara düştü. ABD'deki mal [Devamı]
    Nasıl oluyor da ekonomimiz kayıt içine giriyor
    Güven Sak, Dr. 12 Nisan 2008
    Türkiye ekonomisi şu son dönemde aynı anda birbirinden ilginç eğilimleri kendi içinde barındırıyor. Bir açıdan baktığınızda ekonomimiz tempolu bir biçimde kayıt içine giriyor. Bir başka açıdan baktığınızda ise kayıtdışılık artıyor. [Devamı]
    Şaşkınlık yaratan şaşkınlıktan kurtulmak
    Hasan Ersel, Dr. 11 Nisan 2008
    S&P, Türkiye'nin görünümünü olumsuza çevirdi. Keyifler kaçtı. Anlaşılabilir bir tepki ama bir de buna şaşanlar var. Oysa asıl şaşılacak olan, bu şaşkınlık. Sanki S&P durup dururken Türkiye değerlendirmesinde değişiklik yapmış da! Bir an önce şaşkınlık yaratan bu şaşkınlıktan kurtulmak, doğru-dürüst durum saptaması yapmak gerekiyor. Bu aşamada zihinlerin bu saptamayı yapacak kadar açık olması gerekli ve yeter. [Devamı]
    Kur ve faiz sıçrayabilir mi?
    Fatih Özatay, Dr. 10 Nisan 2008
    Uluslararası piyasaların yaşadığının bir deprem olduğu açık. Buna karşın piyasalarda gözlediğimiz kur ve faiz hareketleri 2006'nın mayıs ayında başlayan çalkantıya kıyasla çok sınırlı. Bunun nedenlerini tartışmaya çalışıyordum birkaç yazıdır.İlk akla gelen neden, şu dönemdeki makroekonomik temellerimizin o döneme kıyasla daha sağlam olmasıydı. Oysa pazartesi günü biraz deşmeye çalıştığım gibi, şu sıralarda 2006 ortasına kıyasla hemen her açıdan daha kırılganız. Bu durumda piyasaların sınırlı tepkisi için başka nedenler aramamız gerekiyor.Akla gelebilecek ikinci bir neden, bu dönemde yükselen kurları fırsat bilerek vatandaşlarımızın bol miktarda döviz bozdurmaları olabilir. Hiç verilere bakmadan, bu sava karşı şu şüpheli yaklaşım geliştirilebilir: Birincisi, neden kurun çok daha [Devamı]
    Küresel kriz, rahatsızlığımızı daha da şiddetlendirecektir
    Güven Sak, Dr. 08 Nisan 2008
    Küresel bankacılık krizi bitmiyor, yalnızca biçim değiştiriyor. IMF Başkanı Strauss-Kahn'ın evvelki gün İngiliz Financial Times gazetesinde vurguladığı tam da bununla ilgiliydi. Strauss-Kahn aslında kısa bir süre önce IMF Birinci Başkan Yardımcısı Alan Lipsky'nin söylediklerini tekrarlıyordu. Lipsky bir süre önce "daha önce düşünülmeyenleri düşünme zamanı"nın gelmekte olduğunu vurgulamıştı. Bakın şimdi IMF Başkanı da aynı noktanın altını kalın kalın çiziyor. Herkesin vurguladığı sonucu hemen çıkarabiliriz: TMSF sahneye çıkmadan bankacılık krizi bitmez. Peki, buraya gelince bankacılık krizinin etkileri bitecek mi? Hayır. Ama en azından "o bilançoda ne var?" merakı sona ermiş olacak. O merak sona ermiş olacak ama her ülke bu krizden bir biçimde de etkilenecek. Bundan kaçınmak müm [Devamı]